AK Parti Milletvekili Harun Karacan, milletvekili olur olmaz "Eskişehirlilerin istemediği hiçbir şey olmayacak" dedi.
Söylediğinde samimiyet vardı.
Zira, Ticaret Oda Başkanlığında da Eskişehir olgusunu her söyleminde öne çıkartıyordu.
AK parti il Başkanı Dündar Ünlü "Eskişehirlilerin onaylamadığı hiçbir karara olur vermem. Karşısında adeta duvar olurum. Siyaseti elbette yaparız ama, Eskişehir söz konusu olduğunda siyaset bir kenarda durur" demişti.
Dündar Ünlü de söylediklerinde son derece samimiydi.
Zira...
Kendi partisinin hükümeti tarafından Eskişehir'e yapılan bazı yatırımları, yanlış olduğu gerekçesiyle eleştirebilmişti.
Sonuç olarak...
Hem Milletvekili Harun Karacan, hem de AK Parti il başkanı Dündar Ünlü "Bundan böyle Eskişehirlilerin istedikleri olacak. Eskişehirlilerin istemediği hiçbir şey olmayacak" dediler.
Bir anlamda bunun güvencesini verdiler.
Şimdi...
Bildiğiniz üzere Eskişehir'den yurt içi uçak seferleri yok.
Eskişehir'den yapılan tek uçak seferi, Belçika'nın Brüksel kentine yapılıyordu.
Geçtiğimiz ay içinde bu seferler aniden kaldırıldı.
Genelde, Belçika, Hollanda, Danimarka ve Almanya'da yaşayan ve Emirdağ kökenli olan gurbetçilerimizin kullandığı bir uçaktı bu.
Söylenilenlere göre, yolcu sıkıntısı da yoktu.
Hatta...
Bilet bulunamadığı için sefer sayısının artması isteniyordu.
Yani, seferlerin yolcu azlığı yüzünden ve uçağın zararına sefer yapmasından kaynaklandığı söylenemezdi.
O halde bu uçak seferleri niçin kaldırılmıştı?
Yoksa Altıntaş Havaalanı iş yapmadığı için Eskişehir'den karşılıklı Brüksel'e yapılan seferler, bu havaalanına mı kaydırılmıştı?
Eğer bu yüzden uçak seferleri Eskişehir'den kaldırıldıysa, bu Eskişehir adına son derece karizma bozan bir durumdu.
Sonuçta.
Eskişehir Brüksel uçak seferleri kalktı.
Kimse seferlerin niçin kaldırıldığını bilmiyor.
Çünkü kimse çıkıp "Brüksel uçak seferleri şunun için kaldırıldı" diye açıklama yapmıyor.
Ancak...
Brüksel seferlerinin kaldırılması Eskişehirliler tarafından hazmedilemiyor.
Durum böyle olunca...
Hem Harun Karacan hem de Dündar Ünlü'nün "Eskişehirlilerin istemediği hiçbir şey olmayacak" söz ve taahhüdü geliyor akla.
İşte her iki isim için de bu taahhütlerini yerine getirme vaktinin resmen geldiği görülüyor.
Umarız hem Karacan hem de Ünlü bu seferlerin kaldırılmasıyla ilgili gerekli müdahaleyi yapar.
Eğer bu seferlerin kaldırılma kararı mantıksız ve Eskişehirlileri mağdur eden bir sebeple alınmışsa da, gereğini yaparlar.
Aksi takdirde...
Verdikleri söz ve taahhütler biraz havada kalacak...
......

Baro'da bu olay konuşuluyor...

Şu sıralar Eskişehir Baro'sunda konuşulan konuların başında, belediye şirketlerinin Avukatlık hizmetleri konuşuluyormuş.
Söylenenlere bakılırsa, Büyükşehir belediyesinin 12 şirketi, Avukatlık hizmetini tek bir Avukattan alıyormuş.
Bunun karşılığında da her şirketten kendisine 7.700 TL aylık ödeme yapılıyormuş.
Yani...
7.700x12=92.400 TL olmak üzere her ay bu ödeme şirketlerden çıkıyor, bu ücreti de tek bir Avukatlık şirketi alıyormuş.
Geçtiğimiz günlerde karar değiştirilmiş.
12 şirketin Avukatlığını yapan şirketten 11 şirketin Avukatlığı geri alınmış.
Sadece bir şirket kalmış eski Avukatlık şirketinde.
Geri alınan 11 şirketin Avukatlığı da 11 ayrı Avukat'a verilmiş.
Ancak...
Yeni Avukatlara bu verilirken peşin peşin "Size 3 Bin TL civarında ücret vereceğiz. Bunu kabul ederseniz başlayın" denilmiş.
Böylece...
Söz konusu Avukatlık şirketinin 12 Belediye şirketinden almış olduğu ücret ortaya çıkmış.
Yukarıda da söyledik.
Baro'da en çok konuşulan konuların başında gelmeye başlamış bu durum.
.......


Tepkinin CHP
içinden gelmesi ilginç
Tepebaşı Belediyesi neredeyse her Salı günü Eskişehir'den Ankara'ya kadınları götürüyor.
Türkiye Büyük millet Meclisi ziyaret ediliyor önce.
O gün CHP'nin grup toplantısı olduğu için, genel başkan Kılıçdaroğlu' da mecliste oluyor.
Eskişehirli kadınlar Meclis ziyaretinde Kılıçdaroğlu'na da ziyarette bulunuyor.
Bu ziyaretlerin bazılarına Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da katılıyor.
Bazılarına, CHP'nin Tepebaşı ilçe başkan ve yöneticileri de iştirak ediyor.
Ne derseniz deyin, Tepebaşı Belediyesi'nin kadınlara yönelik bu meclis ziyaretleri ilgi görüyor.
İlgi görüyor ki, neredeyse her hafta tekrarlanıyor.
İlgi görüyor ki, ne genel başkan ne de genel merkez yöneticileri "Bu kadar ziyaret yeter. Artık gelmeyin" demiyor.
Tam tersine...
AK Partide olduğu gibi, CHP'de meclise gelen ziyaretçi gruplarını görme ve ağırlama alışkanlığı olmadığı için, bu tür ziyaretlerin devamlı olmasını bizzat genel başkan ve genel merkez yöneticileri istiyor.
Şimdi...
Böyle bir duruma en çok bozulacak olan ve tepki göstermesi gerekenlerin Eskişehir'deki AK Partililer olması gerekir değil mi?
Değil işte...
AK Partililer, Tepebaşı bölgesinden meclise yapılan ve genel başkan Kılıçdaroğlu ile de görüşülen kadınların bu ziyaretiyle hiç mi hiç ilgilenmiyor.
Fakat...
Nedendir bilinmez, AK partililerin bile ilgilenmediği bu ziyaretlere CHP içinden müthiş bir tepki doğuyor.
Yapılan ziyaretleri uluorta eleştirenlerin arasında bazı vekiller ile yöneticilerin olmasına akıl sır ermiyor.
Hatta bazı yöneticilerin "Bizden izin almadan Ankara'ya gidiliyor" demeleri, tuhaf kaçıyor.
Ne diyelim?
Galiba parti içinde birileri, bu ziyaretlerle kendilerinden rol kapıldığını düşünüyor.
Ya da...
Bu ziyaretlerle birilerinin genel başkan ve genel merkezin gözüne girebileceği düşüncesini sindirmekte zorlanıyor.
.......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avustralya'da tatil yapmaya karar vermişlerdi. Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı. Sessizliği pilotun anonsu bozdu:"Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız."
"Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız."
"Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak."
Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı.
Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu,gözlerine endişeyle baktı;
"Mona, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?" "Hayır sevgilim,unutmuşum. Kızdın mı?"
Adam endişeyle yine sordu: "Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?" "Özür dilerim canım, onu da ödememiştim."
Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya sarıldı. "Aferin". Karısı şaşkın, korkarak sordu. "İyi misin tatlım?"
"Hiç olmadığım kadar. Çünkü bankacılar bizi kesin bulur!"