1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Karıncalar toplar, develer gelip yer...



CHP de kongreler süreci işliyor.
Parti büyük bir hareketlilik içinde.
Önce delege seçimleri yapıldı, ardından ilçe kongreleri başladı.
Tepabaşı'nda iki aday yarıştı.
Yani iki grup.
Odunpazarı'nda da en az 2, hatta 3 grubun mücadele etmesi bekleniyor.
İlçe kongrelerinin bu şekilde kıran kırana geçme nedeni, parti içinde oluşan grupların il kongresini kazanmayı garantilemek istemesi.
Böylelikle...
Hem olası ön seçim delegasyonuna hakim olmak istiyorlar, hem de, genel başkan ve genel merkez yönetimini belirleyecek olan kurultay delegelerinin kendi grupları içinden çıkmasını hedefliyorlar.
Yarış gerçekten müthiş bir çekişmeye sahne oluyor.
Peki, parti içindeki grupların vermiş olduğu çaba buna değer mi?
Parti içi demokrasinin uygulanması halinde elbette değer.
Ancak...
Parti içi demokrasinin uygulanmadığı durumda verilen çaba her zaman olduğu gibi bu defa da heba olacak.
Zira...
Bu gün için kıran kırana mücadele ve yarış sonrasında ortaya çıkan delegasyon, iş aday belirlemeye geldiğinde "sağlıksız" ilan edilecek.
Her zaman olduğu gibi...
Üye ve delege yapısı sağlıksız olduğu için adayların ön seçimle değil de, merkez yoklamasıyla belirlenmesi kararı alınacak.
O yüzden...
Ankara'da, masa başında oturanlar, bugüne kadar yaptıkları gibi Eskişehir'in Milletvekili ve Belediye Başkan adaylarını tespit edecek.
Her zamanki gibi...
Genel başkana hatırı geçenler, bir telefonla istediği yakınını aday yazdıracak.
Bu gün CHP içinde birbirleriyle mücadele edip yarışan kişi ve gruplar var ya hani...
İl kongresiyle birlikte ön seçim delegesi olacaklardan bahsediyoruz.
Seçim kapıya dayandığında hepsi "sağlıksız" bir yapının delegeleri olmakla kalacaklar.
Bugün ilçe başkanı, yarın İl başkanı seçilenlerin "Önseçim istiyoruz" diye bağırmalarını, her zaman olduğu gibi bu defa da kimse duymayacak.
Sürecin devam ettiği şu günlerde partililer adeta karınca gibi çalışıyor ya hani...
Yarın aday belirleme yöntemine karar verildiğinde, develer gelip. Karıncaların topladığını yiyip gidecek...
.....


Herkes taşın altına elini koymalı iyi güzel de...

Eskişehirspor'un içinde bulunduğu durumdan hiç mi hiç rahatsız olmayan Eskişehirliler bir yana...
Eskişehirli olmayan ve Eskişehirspor'un içinde bulunduğu durumdan üzüntü ve kaygı duyan Vali:
-"Niye herkes üzerine düşen görevi yapmıyor? Niye taşın altına elini koyması gerekenler koymayıp, sadece iyi günde görüntü vermekle yetiniyor?" diye soruyor.
Vali Tuna'nın sözlerinin adresi Büyükşehir belediyesiyse, belki bunda haklılık payı belki olabilir.
Belki Belediye, yasal olarak doğrudan kulübe yardım edemez ama, yardım etmenin çeşitli yollarını açabilir.
Ancak...
Tüm kurum ve kuruluşları ile kişilere ise sözün gittiği yer, buna itirazımız var.
Niye mi var itirazımız?
Geçmişte yaşanan kötü örnekler var:
-Selami Vardar bu kulübün başkanlığını yaptı. Hem de öyle isteyerek yapmadı. Getirip anahtarı Belediye'ye teslim ettiler. Her maç küfür yedi koskoca yaşlı başlı adam.
-Orhan Soydaş, Otogar yanında bulunan Akaryakıt istasyonu ve süper market yerinin gelirini Eskişehirspor'a verdi. Mahkemede yargılandı.
-Aydın Arat, Eskişehirspor'a yardım etmeleri için Eskişehir'deki firmalarla kanlı bıçaklı hale geldi.
-Cemalettin Sarar, zorla sokulduğu Eskişehirspor'da attığı imza yüzünden icralık oldu.
-Eskişehirspor'a gelir için tombala ve çekiliş tertip edenler, neredeyse Kumar'dan gözaltına alınacaktı.
-Çevre yolu üzerinde Eskişehirspor'a verilen akaryakıt istasyonundan alınan paranın, defterlere bile işlenmediği konuşuluyor şu sıralarda.
O yüzden...
Geçmişte yaşanan bu kötü olayları düşündüğünüzde, taşın altına el koymak o kadar da kolay gelmiyor insanlara.

ESKİŞEHİR'DEN TOPLAYACAĞINIZ PARA 2-3 MİLYON LİRAYI BİLE ZOR BULUR.

Öte yandan...
Eskişehir'de kara para diye adlandırılan bir para yok.
Eskişehir'in zaten doğru dürüst zengini yok.
Sağdan say 8 kişi, soldan say 10 kişi...
Koskoca şehirde, Eskişehirspor için 50 bin tl verecek 10-15 kişiyi zor bulursunuz.
Suyunu sıksanız, toplayacağınız para 2-3 milyon lirayı bile bulmaz.
Siz uğraşır, didinir, yalvarır bu parayı Eskişehirspor için toplarsınız...
Yanlış yapılan bir tek transferle, sizin bütün şehirden topladığınız bu para, bir futbolcunun sırtına sıvazlanıverir.
Aslına bakacak olursanız, süper lig takımlarının gelir açısından çok da büyük bir problemi yok.
Başarılı olduğunuz takdirde para akışı kulüpleri çevirme açısından yeterli.
Bu durum: kulüplerin, özellikle de başarısız kulüplerin gelir sorunundan çok yönetim sorunları olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç itibariyle...
Vali'nin sözlerinin bir bölümüne katılmamak mümkün değil.
Belediyeler, Vilayet ve diğer kurumlar, ileride başlarına gelebilecek ve yukarıda örneğini verdiğimiz durumları bile bile Eskişehirspor'a gelir getirebilecek projelerin önünü açabilir.
Ancak...
Şehirden toplanacak para anlamında taşın altına el koyulması sözlerine pek de katıldığımızı söyleyemeyeceğiz.
Zira...
Paralı insanın olmadığı Eskişehir gibi bir kentte toplayabileceğiniz maksimum para, ortalama bir futbolcunun bonservisi bile etmiyor.
....



Her gün hesabınıza 86.400 TL para yatsa...


Son günlerde sosyal medya üzerinde dolaşan çok güzel bir yazı var.
Ve çoğu kişi tarafından büyük ilgi görüyor bu yazı.
İsterseniz iç yorum yapmayalım ve okumanızı isteyelim.
Ve yorumu da size bırakalım...
-"Her sabah hesabınıza 86.400 TL yatıran bir banka düşünün. Gün boyu istediğiniz kadar parayı harcamakta veya harcamamakta serbestsiniz. Parayı istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Oyunun sadece tek bir koşulu var: harcamayı başaramadığınız meblağ ertesi güne devretmez, akşam hesabınızdan geri çekilir ve bu paranın hiçbir bölümünü ne sebeble olursa olsun saklayamazsınız. Bir önceki günün tutarının tamamını harcamış veya hiçbir bölümünü harcamamış da olsanız ertesi sabah hesabınızda yine 86.400 TL bulacaksınız. Nasıl keyifli değil mi?
Farkında olsanız da olmasanız da aslında hepimizin böyle bir bankası var. Adı ''ZAMAN" Her sabah 86.400 SANiYE hesabınıza yatıyor ve o gün daha fazlasını asla harcayamıyorsunuz. Kullanamadığınız kısım ise akıp gidiyor ve hesabınızdan siliniyor, hiç devretmiyor. Her gün size yeni bir hesap açılıyor,her akşam günün bakiyesi siliniyor. Eğer günlük hesabınızı kullanmadıysanız, bu zarar sizindir, geriye dönüş yok, yarından avans çekmek yok..
Bugünü, bugünkü hesaptan yaşamalısınız.. Zaman hiç kimseyi beklemez.. Dün artık mazi oldu..Yarın ise muamma.. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır."





Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi