Ortaokulda iken, sınıf arkadaşlarımdan birisiyle ciddi bir tartışmaya girdim. Onun haksiz olduğundan, kendiminse hakli olduğumdan emindim.
Aramızdaki tartışmayı öğrenen öğretmenimiz, bize ölünceye dek unutamayacağımız bir hayat dersi verdi. Bizi bütün sınıfın önüne çıkardı. Arkadaşımı masanın bir tarafına, beni de diğer tarafına yerleştirdi. Masanın tam ortasında yuvarlak bir nesne vardı. Siyah renkli bir nesne duruyordu.
Arkadaşıma o nesnenin rengini sordu.
Arkadaşımın cevabı kısa ve netti:
"Beyaz!"
Kulaklarıma inanamıyordum, çünkü nesne siyahtı! Yeniden tartışmaya başladık, ama bu kez önümüzdeki nesnenin rengi hakkında.
öğretmen, bu kez arkadaşımın yerine, beni de oturttu. Aynı soruyu bu defa bana sordu: “önündeki şey ne renk?” ve ben utana sıkıla arkadaşımın az önce verdiği cevabı vermek zorunda kaldım:
“Beyaz” Beyaz demek zorundaydım, çünkü o yuvarlak nesnenin bir tarafı beyaz, bir tarafı siyahtı. Ben şimdi beyaz tarafa bakan sandalyede oturdum.
öğretmenimiz aslında her birimizin anladığı bu dersi tek cümleyle özetledi:
- “Karşımızdaki kişinin bize ters de gelse, düşüncelerini ve bakış açısını anlamak istiyorsak, kendimizi onun yerine koymamız gerekir.”
Eskişehir haberleri, Eskişehir gazeteleri, Eskişehirspor haberleri, Eskişehir asayiş haberleri, Eskişehir siyaset, Eskişehir belediyeleri, Son dakika Eskişehir haberleri, Eskişehir son dakika, Eskişehirspor son dakika