2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

KASIMPAŞA MAÇINDA Kİ TRİBÜNLER...



Siyaseti bir kenara koyalım bugün.
Çünkü önceki akşamdan beri herkesin dilinde Eskişehirspor var.
Beklenmeyen ağır mağlubiyet Eskişehirlileri derinden üzdü.
Üzüntü beraberinde öfkeyi, tepkiyi ve protestoyu getirdi.
İşin daha kötüsü taraftarın ayrışmasına yol açtı.
++++
Tribünde başlayan ilk protestolar ortaya ilginç bir manzara da çıkardı.
Öyle ki, tribünler protesto sırasında fena halde karıştı.
Bazı futbolculara karşı gösterilen tepkiye, bazı taraftarlar karşı çıktı.
Yönetime öfke kusanlar, karşılığında başka bir kitle buldu.
Teknik heyeti beğenmeyenlerin de karşısında başka bir topluluk vardı.
Yani resmen ikiye bölünmüş bir taraftar kitlesi vardı Kasımpaşa maçı tribünlerinde.
Bu öylesine bir ayrılık ki, artık iş yumruklaşmaya varan kavgalara, arbedelere kadar ulaştı.
Herkes maçı falan bıraktı, tribünde başlayan kavgaları ayırmaya girişti.
++++
Tüm bunları açık tribünde maç izlemeyi seçmemizden dolayı gözlemleyebiliyoruz.
Şimdi birkaç tespitimizi anlatalım...
Örneğin ilginç bir psikoloji yaşıyor tribündeki sporseverler.
Eskişehirspor için ne varsa yapmak niyetindeler.
Ancak bazı şeyler var ki, herkesin enerjisini alıp gidiyor.
Bu etkenlerin başında sahaya sürülen kadro geliyor.
Pek çok taraftarın sahaya sürülen kadrodan sonra yüzlerindeki ekşimeyi görebiliyoruz.
Daha o anda başlıyor enerji düşüşü.
Çünkü Eskişehir taraftarı bu işi sahiden iyi biliyor.
Kimin takıma katkı verebileceğini, kimin veremeyeceğini çok iyi anlıyor.
Fakat dedik ya;
Herkesin niyeti takıma elinden gelenin fazlasını verebilmek...
Ancak ilk moral kırıklığı, ortaya zorla yapılan tezahüratları çıkarıyor.
Tempo ancak yapılan birkaç cılız atakla yükseliyor o kadar.
++++
Tedirgin maç izleyince böyle oluyor işte.
Skor olarak geri düşünce de patlıyor insanlar.
İsyan aslında ne oyuna, ne de skora oluyor o anlarda.
Bunun çok iyi anlaşılması gerekiyor.
Eskişehir taraftarı sadece bu formanın hakkını verecek oyuncuları istiyor sahada.
Mücadeleden kaçan, ayağını topa sokmaktan korkan, birkaç metre yanına pas vermekten aciz oyuncuların bu takımda olmasını istemiyor.
'Hürriyet' tezahüratı da işte bu duygunun dışa vurumudur...
Herkes skordan çok tekmeye kafasını sokacak Hürriyet istiyor sahada.
Durum bu kadar net!
+++++
Ancak yanlışlar silsilesi devam ediyor.
Çıkan oyuncuların yerine girenler daha bir hayal kırıklığı...
Mücadele yok, oyun hakimiyeti yok, markaj yok, hiçbir şey yok.
Skor o anda daha da artınca öfke patlaması tavan yapıyor.
Daha 5nci haftada iş yönetimi istifaya çağrıya kadar gidebiliyor.
+++
Şimdi tribündeki kavgalara gelelim...
Pek çok insanın üzüntüden kendini kaybettiği anlarda, bazıları da yine mantığını bir kenara koyamıyor.
Takımın ekonomik durumunu, elden olan şartlarla ancak bu kadar olabileceğini düşünenler;
Bununla birlikte takımın yakın bir gelecekte daha da oturup, başarılı olacağına inananlar tüm isyana karşı çıkıyor.
Takımın sahada aldığı kötü sonucun tepkisini de yönetime ve futbolculara hatta teknik ekibe küfür edenlerden çıkarmaya başlıyorlar.
Ortaya da ister istemez kavgalar çıkıyor.
Maçın tadı o anda kaçıyor.
Ve pek çok kişi, o anda tribünlere en azından çocuğu ya da eşi ile gelmeye tövbe ediyor.
++++
Kasımpaşa maçının teknik taktik yorumundan ziyade tribün psikolojisini konuşalım istedik bugün...
Çünkü maça dair anlatacak çok fazla bir şey yok.
Ortada yorum yapacağımız bir takım yoktu zaten.
Ki,
Ne zaman saçma sapan ısrarlardan vazgeçilir, forma dağıtımında adaletli olunur, yukarıda bahsettiğimiz gibi, yeteneksiz olsa bile bu forma için canını dişine takan oyuncular oynamaya başlar.
İşte o zaman takım adına bir şeyler gözlemlemeye başlarız.
Şimdilik bu kadar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi