Her ileri gidişte Eskişehirspor’u geri çekiştiren patlak arka lastik gibi bir savunma anlayışı…
Durduğu yerde yaprak döken, her an yıkılmaya müsait ve güven vermeyen bir duruş… Bandırma’da gerekli uyarı anonsları alınmıştı aslında.
Ama bunları dikkate almayanlar Eskişehirlilere kabus gibi bir gece yaşattı...
***
Kırmızı Şimşeklerin istekli başlayacağını biliyorduk. Ve öyle de oldu!
Maçın başında Erkan Zengin’in kendisi değil, anlık düşüncesi ofsaytta kaldı.
Bu pozisyonda zor bir gecenin bizi beklediğini anladık.
Mustafa Denizli’nin sahaya sürdüğü 11’de tartışamaya açıktı. özellikle ikinci yarıda izlediğimiz Semih bu fizik kalitesiyle maça başta başlardı!
***
Bu seviyede oynayan bir oyuncunun yapmayacağı basit bir hata yaptı Aykut Akgün. Pote’nin bireysel beceri kokan golü geldi. Bu golden çok Eskişehirspor’un hücumda ki etkisizliği daha dikkat çekiciydi.
Ofoedu rakiple değil, kendinle mücadele etti.
Bruno varla yok arası.
Orta alan iştahlı ama üretken değil.
İki beki de Adana Demir kilitledi.
Altın tepside sunulan golün kıymetini bilir şekilde oynayan konuk ekibin tam da istediği bir ortam oluştu…
***
Hep söylüyorum.
Geriye düştüğü zaman dilimlerinde Eskişehirspor çözülmesi ve alt edilmesi kolay bir takım haline geliyor(!)
Balıkesir maçının dışında geri döndüğümüz bir galibiyetimiz yok zaten!
***
İkinci yarının başında Mustafa Denizli’den gerekli hamleleri izledik.
Ama ikinci golü de rakibe yine biz hediye ettik.
Buna rağmen 2-0’dan sonra yolundan dönmeyen yolcuyu oynayan bir ekip çıktı sahneye.
Kaan’ın golü buz kestiğimiz anda içimizi ısıttı. Tribünleri ateşledi. Bu dakikalarda ki hırs ve istek Adana Demir’i geri itti.
Nitekim Semih skoru eşitledi.
Tam da galibiyete inandığımız dakikalarda yıkılmaya müsait savunmaktan aciz yanımız gösterdi kendini.
Tek kelimeyle tuş olduk.
Bu dakikalarda oyundan düşen “orta sahaya erken bir müdahale gelebilir miydi?” diye düşündük.
3-2’den sonra psikolojik olarak da yıpranan bir takım duruşu vardı. Ve son sözü söyleyen gecenin adamı Pote…
***
Şampiyonluğa oynayan takımların sezon içinde mutlaka böyle yıkımları vardır. Ancak kendi evinde 3 maçta 12 gol yemesinin açıklaması yoktur.
Bu kadroyla yola devam edeceğimize göre…
Aslında böyle günlerde de tek yumruk olmaktan başka çaremiz yok!
Ve asıl kaybettiğimiz zamanlarda güçlü olmayı bilmeliyiz.
özellikle de Yeni Malatya ve Sivas maçları öncesi.
çünkü o maçları da kaybedersek, bu işin sonrası olmayacak…