4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KAZA GELİYORUM DEMEZ

Türkiye, tarihinde, hem de dünya madencilik tarihinde, çok ciddi bir faciayla karşı karşıyadır. Meydana gelen felaketle ilgili, çok şey söyleniyor. Ancak felaketin oluş nedenleri üzerinde, ilgililer arasında konsonsuz yok. Büyük çoğunluk, sorumlu arıyor.
Türkiye'de, her büyük felaketten sonra, sorum/sorumlular aranır. Ancak bugüne kadar bu stratejilerle, hiçbir sorun çözülmedi. Felaketler, nakarat gibi tekrar etti. Bundan sonrada çözüm olmayacaktır. O nedenle de Felaketler gelmeden, çözüm üretmek, uygulamaya almak ve tedbirleri, sürekli ve kalıcı kılmak gerekir. Çünkü kazalar, geliyorum demez
Manisa'nın, Soma İlçesi'nde meydana gelen maden ocağı faciasında her felakette olduğu gibi, sorumlu/sorumlular aranıyor. Ancak sorumlular bulunsa bile, ölen insanlarımız geri getirilemeyecektir. Sorumlu aranmalıdır. Ancak bu çözüm değildir. Bu tür faciaları önlemek için, ne gibi önlemler alınabilir, sorusuna cevap aranmalıdır.
Facianın, trafo patlaması sonucu gerçekleştiği söyleniyor ama Maden Mühendisleri Odası Eski Başkanı Mehmet Torun, 'Her ne kadar Bakan Yıldız trafo patlaması sonucu gerçekleşti diye duyurmuş olsa da olayın, bu şekilde gerçekleşmediği söyledi. Felaketin, önce çalışmış kömür damarının yanması sonucu, açığa çıkan karbonmonoksitin ana yollara, taban yollara, galerilere dağılması sonucu oluştuğu görüşündedir.
Soma'daki maden faciasına, ocakların çalışma ve rödevans yöntemlerinin, özelleştirme, taşeronlaştırmanın, kazaya, neden olduğu, denetimlerin yapılamadığı şeklinde, pek çok söylenti yanında, yeterli teknoloji kullanılmadığı ve ihmaller olduğu hususunda da uzanmalar hemfikirdir.
Her felaketten sonra yaşandığı gibi, Soma medeninde de kaza sonrası kurtarma operasyonunda, çok ciddi organizasyon bozuklukları yaşandığı söyleniyor. Aslında organizasyon bozukluğu, koordinasyon yetersizliği, yasal olarak belirlenmiş ama Türkiye'de yasanın yeteri kadar uygulanmamasından kaynaklan sorunlar mevcuttur.
Aynı tabloyu17 Ağustos Marmara Depremi'nde, de yaşadık. Üç gün, enkaz kaldırma çalışmalarına, yardımcı olduk. Bölgede kaos vardı. Devlet yardım ve enkaz kaldırma konusunda organize olamadı. O gün de, İnsanlarımızı, deprem değil ihmal öldürmüştü.
Elbette İşletmede kurulmuş olan aydınlatma, topraklama ve paratoner tesisatı periyodik olarak kontrol edilerek, gerekli ölçümler yapıldı mı, kompresör hava tankları ve benzeri basınçlı kapların, ısı üretmek için kullanılan kazanların, periyodik olarak kontrol ve bakımları gerçekleşti mi benzer pek çok unsur araştırılacak. Ancak bir müddet sonra bu yöndeki çalışmalar unutulacak. Ortama da eski tas eski hamam felsefesi hakim olacaktır.
Geçmişte, Maden Mühendisleri Odası, Zonguldak'ta 30 maden emekçisinin ölümüne "kader" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a " Bu anlayış, bilim ve teknolojiyi dışlayan mantığın açık bir yansımasıdır. Bilimsel veriler, iş kazalarının yüzde 98'inin önlenebilir olduğunu gösteriyor. Kazaların, kader olmadığı, mühendislik bilim ve teknolojisinin uygulanmasıyla engellenebileceği bilinen, bir gerçek" diye yanıt vermişti.
Sendikalar tarafından, Manisa'nın, Soma İlçesi'nde meydana gelen maden ocağı faciası sonra, özelleştirmelerin durması, taşeronlaşma uygulamalarının iptali, Ucuz işgücüne dayalı ve örgütlenmeyi engelleyen çalışma anlayışının, geçte olsa terk edilmesi istendi.
Şu bir gerçek ki madenlerde çalışan Teknik nezaretçi ve iş güvenliğinden sorumlu mühendis ücretini, denetlemek durumunda olduğu işyeri sahibinden aldığından, mühendisin işletme ile ilgili kararlarında, özgür davranmasını engellemektedir. Ayrıca İş güvenliği personelinin, ücretini oluşturulacak bir fondan alması için, yasal düzenlemenin acilen yapılması geçmişte söyledi, bugün de söyleniyor ama bir türlü hayata geçirilemedi.
Ülkemizde örgütlenmenin ve sendikalaşmanın önündeki engeller var. Bu engeller mutlaka kaldırılmalı, mevcut sendikalarda, üzerlerine düşün görevler, eksiksiz yerine getirmelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği yatırımları, teşvik edilerek desteklenmelidir.
Bütün felaket ve facialarda, organizasyon ve koordinasyonun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde kurulacak, bir birim tarafından yürütülmeli, buna ilişkin planlamaların, bu birim tarafından sürekli geliştirilerek hazır tutulmalıdır.
Maden kazalarında, kurum ve kuruluşlar, özelikle bakanlık, koordinasyonu sağlayacak bir eylem planı hazırlanmalı, ulusal ölçekte oluşturulacak, bu yapının; kazaların önlenmesi için, gerekli risk haritalarını çıkartılmalı, gerekli planlamalar ve eğitimler koordine edilmeli, ilgili yasa ve yönetmelikler, tekrar gözden geçirilmelidir. Çünkü maden çıkarma, ciddiyet gerektirir, yürek ister, hata affetmez.
Manisa'nın, Soma maden ocağı faciası, hakkında çok şey söylenecek, olaya neden olan sorumlular, bulunup cezalandırılacak. İktidar suçlanacaktır. Oysa yapılması gereken, sürekli ve kalıcı tedbirler almak, denetim yapmak, bu alanda yasal düzenlemeleri hayata geçirerek, tavizsiz uygulamaya almak, ihmali olanlara da caydırıcı cezalar vermektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi