1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kazım Kurt "İthal aday olmaz" diyor...

-"Büyükerşen'in de, Ahmet Ataç'ın da,görevlerinden istifa ederek Millletvekili aday adayı olacağını bekleyenler vardı. Fakat her ikisi de milletvekili aday adaylığı için istifa etmedi" diyoruz Kazım Kurt'a.
-"Her ikisinin de ağzından böyle bir şey çıkmadı ki" diyor önce.
Ardından da...
-"Sözünü ettiğiniz her iki isim de başarılı ve aynı zamanda Belediye Başkanlığı hususunda Türkiye'de nam salmış insanlar. İsteselerdi bu güne kadar rahatlıkla Milletvekili olabilirlerdi" diye cevap veriyor.
Bu kez...
CHP'nin Eskişehir'de iki Milletvekili ile başladığı yolda bu gün Milletvekilsiz kaldığını hatırlatıp, bu durumun önümüzdeki seçimlerde, özellikle de AK Parti tarafından iyi bir seçim malzemesi haline getirileceğini hatırlatıyoruz.
-"İstedikleri kadar söylesinler bu meseleden onlara bir avantaj çıkmaz" diyor önce.
Devamında da...
-"Tamam,Doğru. Ben Milletvekiliyken istifa ettim ve Belediye Başkanı oldum. Bu sayede 10 yıldır AKP'de olan Belediyeyi kazandım. Diğer Milletvekili arkadaşın partiyle problemi olmuş ve ihraç edilmiş. Olabilir. Ama hala Eskişehir Milletvekilidir kendisi. Biz Eskişehir'e hizmet edebilme adına Milletvekilliğini bıraktık. AKP liler böyle bir fedakarlığı yapabilir mi? Delegeliği bile bırakamaz. Bunların hepsini anlatacağız" diye de ekliyor.
CHP'de aday belirleme yönteminin ne olacağını soruyoruz?
-"Ön seçimle belirlenmesinden yana olduğunu açık açık deklere ettiğini söylüyor Kazım Kurt.
-Ya ön seçim olmazsa?" Diye eklediğimizde ise:
-"Buna karar verecek olan Partinin yetkili organıdır. Yöntem ne olursa olsun,aday listesinde kimler olursa olsun, benim profosyonel siyaset anlayışım partinin seçim süresi boyunca arkasında durmak ve parti için çalışmaktır" diyor.
Bu kez "Ya ithal aday olursa?" Diye sorduğumuzda ise Kazım Kurt:
-"Olmaz" diyor önce.
Devamla da...
-"Eskişehir listesi tahminimce, Eskişehir'de siyaset yapan isimlerden oluşur. Zaten liste oluştuktan sonra tartışmanın da anlamı yok. CHP'nin Eskişehir için öngördüğü en kötü aday listesi bile, mevcut iktidardan kurtulabilme ile kıyaslandığında sahip çıkılan bir aday listesi olur." Diyerek tamamlıyor sözlerini...

******************************

Milletvekili dediğin....

Damat Ferit hükümeti döneminde Ayan Üyeliği'ne atanan Mehmet Zeynelabidin Efendi, "Meşrık-ı İrfan Gazetesi"nde milletvekili olma kriterlerini açıklamış.
Hem de bundan tamı tamına 100 yıl önce...
Valla ne diyelim?
Genel başkanlar madem adayların ön seçim ile belirlenmesine yeşil ışık yakmıyor, hiç olmazsa bu yüz yıl önce yazılan kriterlere uygun adayları bulsa, herhalde önümüze daha düzgün bir Milletvekilleri profili çıkar.
İşte yüz yıl öncesinin o Milletvekili kriterleri...
-Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmeli. Bir şehirde oturmamış veya çıkıp gideli uzun zaman olmuş adamların bir kere iyi olup olmadığı bilinemez.
-Şehre yarayacak her türlü kanunu ve o şehir halkının saadetini icap edecek şeyleri düşünüp beğenmeye ve böyle bir arayan toplamaya muktedir olmalıdır.
-Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil olmamakla birlikte, sefih de olmamalıdır. Çünkü kendi malı kendine teslim edilemeyen sefih bir adama bu gibi vazife verilemez.
-Hükümetin kanunsuz ve haksız işlerini yüzüne beraber söylemek hususunda kimseden korkup çekinmez ve ölmekten bile kaçınmaz, dünya için kimseye müdane etmez olmalıdır.
-Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalardan ve parayı çok sevenlerden olmamalıdır. Yoksa milletin menfaati zayii olmak ihtimali ziyadeleşir ve memleketi açık açık uçuruma sürekler.
-Memuriyetini muhafaza etmek ve başka bir menfaatini korumak için şuna buna yüzsuyu dökmüş (ağlamış), kendisine haksızlık edenlere göz kırpmış, kendisi haksızlık etmiş olmamalıdır.
-Rüşvet almış, para ile onun bunun hakkını satmış, mahvetmişlerden de olmamalıdır.
-Halk içerisinde zulmü, işkencesi olanlardan olmamalıdır.
-İki sözlü, ikiyüzlü adamlar da milletvekili olamaz.
-Şunun bunun ayıbını arayan, daima iki kişi arasındaki gizli sırları anlamaya çalışan, hiç yoktan tertip türetenler de aday gösterilmemelidir.
-Milletvekilliği bittikten sonra kendini idare edecek bir işi veya zenginliği olmayanlar da aday gösterilmemeli. Çünkü bu özellikleri olmayan kişiler hükümetin ayıbını örtüp boyun eğmeye mecbur kalırlar.


*******************************

Bal gibi de maç seçiliyor işte...

Galatasaray maçında Barcelona gibi, Gençlerbirliği karşısında Paf takımından farksız.
Dışarıda oynadığı maçlarda döktürüyor, kendi sahasında geziniyor.
Önemli maçlarda futbolcuların hemen hepsi canavar ve gelecek vaad eden isimler.
Diğer maçlarda aynı futbolcular "Bu ligde bunların ne işi var" dedirtiyor.
Eskişehirspor'da olan biten çok açık.
Futbolcular reytingi olan maçları hedef seçmiş.
Kendilerine oynuyorlar yani.
Birileri görsün, "Bu çocukta iş var" desin,transfer şansı artsın...
Diğer maçlar umurlarında değil.
Her maç başka bir Eskişehirspor.
Her maç başka bir futbolcu.
İşin ilginç tarafı,her ikisi de aynı takım,aynı futbolcular...
Bu büyük bir problem.
Eskişehirspor'un iyi-kötü takım karşısında birbirine yakın ve benzer bir futbol oyunu ortaya koyamama problemi var.
Ve bu problem, kesinlikle futbolcuların maçına göre mücadele tercihinden kaynaklanıyor.
Ortada bir sorun varsa...
Bu sorunun nedenleri de aşağı yukarı belliyse...
Bu sorunun çözümü de mutlaka vardır.
Bunu bulmak da, çözmek de, önce teknik jadro ve yönetime düşer galiba...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi