-"EK parti bugüne kadar Eskişehir'de neyi yaptı ki?" diye soruyor Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt Küçük sanayi Sitesi planları ile yaşanan dirence atıfta bulunarak...
-Gemlik liman bağlantısı mı yapıldı?
-Kızılinler projesini mi hayata geçirdi?
-Sazova'daki Stadyumu mu bitirdi?
-Gündoğdu projesin mi tamamladı?
Bölge Hastanesinin yapımına mı başladı?
Devam ediyor...
-Demiryolu yer altına girdi, üzerindeki düzenlemeyi mi bitirdi?
-Uçak serlerini mi başlattı yoksa?
-Kuzey ve Güney çevre yollarını mı inşa etti?
-Yoksa, Anadolu Üniversitesi önünden çevre yoluna çıkışı mı sağladı?
AK Parti hükümetinin, bunların hiç birini Eskişehir'de yapmadığını söylüyor Kazım kurt.
O nedenle...
Küçük Sanayi Sitesi'nin dönüşümü ile ilgili olarak AK partinin mecliste direnç göstermesinin çok da şaşırtıcı olmadığını ifade ediyor.
Devamla da...
2012 yılında Büyükşehir Belediye Meclisi'nde, CHP'li meclis çoğunluğunun olduğunu, buna rağmen AK partili Odunpazarı Belediyesi'ne 5 Binlik Plan yapma yetkisini verildiğini söyleyip:
-"Kısacası, o dönem CHP'li meclis çoğunluğunun AK Partili belediye yaklaşımı, bugünkü AK partili meclis çoğunluğunun CHP'li belediyeye yaklaşımı aynı değil" diyor.
Kazım Kurt'un Küçük sanayi Sitesinin planlamasıyla ilgili AK parti direnci konusunda söylediklerini değerlendirecek değiliz.
Ancak...
Bitmeyen yatırımlar konusunda söyledikleri ve verdiği örnekler tamamen doğru.
O yüzden...
Eskişehir'deki AK Parti'nin, herhangi bir tartışmada haklı olabilmesi için, önce kendilerini her tartışmada kafadan haksız çıkartan bu yarım ve başlanmayan yatırımları biran önce tamamlaması ve bitirmesi gerekiyor.
Aksi takdirde...
Tamamlanmayan ve başlanmayan bu yatırımlar, AK partililerin her ağızlarını açtığında haliyle önlerine konulacak.
Bizden söylemesi...
.....

Genişletemiyorsanız, yoğunluğu azaltın...

Defalarca yazdık...
Eskişehir'in kent merkezi, büyük bir yoğunluk içinde...
Bu yoğunluk, özellikle hafta sonları kent merkezini içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Örneğin Atatürk Caddesi'nde Cumartesi günü aracınızla yarım saat geçiriyorsunuz.
Zira, tıkanan trafik gideceğiniz yere gitmenize izin vermiyor.
Kent merkezinde ki bu yoğunluğu azaltmanın tek bir yolu var.
Yoğunluk yaratan merkezleri ortadan kaldırmak.
Şöyle ki...
Neredeyse bütün resmi kurum binaları, "Merkez" dediğimiz bir bölgede toplanmış.
Bazı kurumlar, şehrin başka bir yerine gitse de, boşalttığı binalara başka kurumlar gelip yerleşmiş.
Yani pek bir şey fark etmemiş.
Örneğin...
Şehrin merkezinde Dershaneler bölgesi olarak adlandırılan bölge.
Günün her saati büyük bir yoğunluk sergiliyor.
Mevcut altyapıyı bu unsurlara göre genişletemeyeceğine göre, yoğunluk veren bu unsurları kent merkezinden kaldırıp, başka yerlere taşımak en mantıklı çözüm gibi görünüyor.
Bu yapılmazsa...
Yani...
Kent merkezinde bulunan resmi Kurumlar ve Dershaneler hatta okullar...
Bu bölgeden alınıp, başka yere götürülmezse...
Ve bunun ileriye dönük çalışması şimdiden yapılmazsa...
Eskişehir kent merkezi yakında içinden çıkılamaz bir hale gelecek.
Aklın yolu birdir.
Kent merkezinde ki mevcut yolları ve ana alterleri genişletemiyorsanız, o halde Kent merkezine yoğunluk veren etkenleri merkezden uzaklaştıracaksınız.
......


Hani diyoruz ki...

-Odunpazarı Belediyesi yıllardır yılan hikâyesine dönen Küçük sanayi Sitesi'nin kaldırılması için önemli bir adım attı.
-Bu konuda önemli de bir çalışma başlattı.
-Niyetinin gerçekten buranın taşınmasını sağlamak olduğunu ortaya koydu.
-Söz konusu alana planlama çalışması da yaptırdı.
Buraya kadar eyvallah...
-Yaptırdığı planları meclise sundu.
-Meclis imar komisyonuna havale etti.
-İmar komisyonu 5 ay geçmesine rağmen planı inceleyip, bir rapor çıkartıp, meclise getirmedi.
-AK Partililer, yapılan 5 binlik plandan memnun olmadığını ortaya koydu.
-Planın içinin boş olduğunu dile getirdi.
-Bunun üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı, imar komisyonun meclise getirmediği planları, yetiksini kullanarak re-sen meclise getirdi.
Buraya kadar da eyvallah.
Ancak...
Acaba diyoruz?
-İşin başında oturulup esnafla anlaşılsaydı.
-Mülk sahipleri adına, onların oluşturacağı ve içinde Mimar, Avukat,Şehir Plancıları,Sosyolog ve benzeri bir komisyon oluşturulsaydı ve Belediye yaptığı çalışmanın her aşamasını bölgedeki mülk sahipleri adına bu komisyonla birlikte yürütseydi.
-Bölgedeki kamusal ayrılması zorunlu alanlar ayrıldıktan sonra geri kalan alan ile ilgili planlama konusunda mülk sahiplerine "Dilerseniz planlamayı siz kendi aranızda yapın" denilebilseydi.
-"Önemli olan çözüm üretmek" fikrinden hareketle, mülk sahiplerinin kuşku ve endişelerine yol açacak her türlü konu açıklığa kavuşabilseydi.
-Yapılan 5 Binlik plan ile bu plana ait notlar bölgede belirlenecek bir alanda sergilenebilseydi.
-Bu 5 Binlik planlara uygun yapılabilecek 1000 ölçekli planların taslak da olsa, fikir verme açısından yaklaşık bir simülasyonu ortaya konulsaydı...
"Sanki daha mı sağlıklı ve iyi yol alınırdı" diye kendi kendimize düşünüyoruz.
Neyse...
Hala bazı şeyler için geç kalındığını düşünmüyoruz.
Umarız, çıkılan bu yolun sonunu da iyi bir şekilde görürüz...
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Jack ve arkadaşı Bob, kayak yapmaya Kuzeye gitmişler. Bir kaç saat yol aldıktan sonra korkunç bir kar fırtınasına yakalanmışlar. Yakındaki bir çiftlik evine arabalarını çekmişler ve evin çekici hanımından geceyi orada geçirmek için izin istemişler.
- "Dul bir kadınım ben diye açıklamış hanım, Eğer evimde kalmanıza izin verirsem komşular dedikodu yaparlar."
-Endişelenmeyin demiş Jack, ahırda da rahat edebiliriz.
Bir sene sonra Jack, dulun avukatından bir mektup almış. Arkadaşı Bob'u çağırarak sormuş:
- Bob, şu çiftliğinde kaldığımız çekici dul kadını hatırlıyor musun ?"
- Evet, hatırlıyorum.
- O gece geç vakit eve gidip, o kadınla yattın mı ?
- Evet, itiraf etmeliyim ki bunu yaptım.
- Ona kendi adın yerine benimkini verdin mi peki ?
Bob yüzü kızararak cevap verir:
- Evet, korkarım öyle yaptım.
- Eh, sana çok teşekkür borçluyum dostum. Kadın ölmüş ve çiftliğini de bana bırakmış."