
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Kazım Kurt'a iki uyarımız var...
Kurşunlu Külliyesi meselesinde Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım kurt'a hatırlatmak istediğimiz iki husus var.
1- Külliye'ye kilit vurulması ile başlayan tartışmada büyük bir çoğunluk Odunpazarı Belediyesini haklı buldu. Zira, ortada "Hukuk kararına uymama" durumu vardı. Bu yüzden, külliye önünde yapılan ve çoğu kişi tarafından abartılmış, taşırılmış, köpürtülmüş, hatta şova dönüştürülmüş bulunan eylemler bile hoş karşılandı. Bu yüzden, yargı kararı bekleninceye kadar Külliye'nin Belediye'ye teslim edilmesi kararı, " hakkın teslim edilmesi olarak" görüldü.
Ancak...
Kazım kurt'un etrafında öyle insanlar var ki, hakkın teslim edilmesiyle yetinmiyor.
Hem söylemleri, hem de sosyal medya paylaşımlarıyla "Bu yetmez. Külliye tamamıyla Odunpazarı belediyesine verilmeli" cinsinden çıkışlar yapıyor.
Verilmemesi halinde direnişin devam edeceğini falan söylüyor.
Bu son derece tehlikeli bir söylem.
Bu, Odunpazarı cenahını haklıyken haksız duruma düşürebilecek bir tutum.
Mahkemenin aksi yönde bir karar vermesi halinde, algının tam tersine dönüşebileceği bir mesele.
O nedenle...
Odunpazarı Belediye başkanı Kazım kurt, çevresinde bulunan ve bu şekilde davranan insanlara mutlaka engel olmalı.
Olmalı ki, bu güne kadar yaptıkları boşa gitmemiş olsun.
2- Yaşanan olay, Kurşunlu Külliye'nin ne denli önemli bir yapı olduğunun da tam anlamıyla ortaya çıkmasını sağladı.
İnsanlar, Külliye Odunpazarı Belediyesi'nde kalsa da, kalmasa da, bu yapı içinde ve çevresinde, yapıya zarar vermeyecek nitelikte etkinlikler yapılmasını ister hale geldi.
Daha doğrusu...
Külliye'de, nikah, toplantı, sergi yerine, Külliye'nin ruhuna uygun nitelikte etkinlikler yapılmasının daha doğru olacağını düşündü.
O nedenle...
Odunpazarı Belediyesi Külliye'de kiracı olmaya devam edecekse bile, Başkan Kurt'un bu yapının ne şekelde kullanılacağı ile ilgili yeni bir proje geliştirmesi zorunluluğu ortaya çıktı.
Sonuç olarak...
Külliye meselesi ile ilgili bu iki uyarıyı yapmak durumunda kaldık.
Uyarımız dikkat çeker mi bilemiyoruz?
Ne diyelim?
Bizden söylemesi...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Veliler hırslarınızı dizginleyin...
Temel, okuldan gelen oğlunun karnesine bakmış.
Karnenin sol tarafında bulunan notlar tam bir felaket.
Türkçe-Zayıf
Matematik-Zayıf.
Fen Bilgisi- Zayıf
Müzik-Zayıf
Sosyal Bilgiler- Zayıf.
Bir tek iyi not yok sol tarafında.
Geçmiş karne'nin sağ tarafına.
Arkadaşlarıyla uyum-Pekiyi.
-Temizlik-Pekiyi.
Hal ve gidişat-Pekiyi.
Diş bakımı-Pekiyi.
"Şu öğretmene bak?" demiş kendi kendine.
-"Benim öğrettiklerimin hepsi pekiyi, O'nun öğrettiklerinin hepsi zayıf"
Dün Karne günüydü.
Milyonlarca öğrenci dün yarıyıl tatiline girdi.
Karnesi mükemmel olanlar vardı aralarında.
Karnesi kötü olanlar da.
Karnesi iyi olanlara söyleyecek söz zaten yok.
Ancak...
Karnesi iyi olmayan öğrencilerin ailelerine söylenecek iki çift söz var.
Sonuçta Karne notları her şey demek değil.
Karne notu nasıl olsa bir şekilde düzelir.
Önemli olan, ailelerin çocuklarına verebildikleri şahsiyet, ona katabildikleri değerler olsa gerek.
O yüzden...
Ailelere "hırslarınızı, çocuklarınız üzerinden yürüttüğünüz egolarınızı bir tarafa bırakın" demenin günü bu gün.
Bırakın karneleri bir tarafa...
Çocuklarınız kısa da olsa tatilin tadını çıkartsın.
Gece yatmasın, sabah kalkmasın hiç önemli değil.
Diledikler gibi davransın tatil boyunca.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Karneleri keşke Eskişehir'de dağıtsaydı...
Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı oldukça yoğun.
Bakanlığın işlerinden başını kaldıramaz halde.
Bu yüzden, milletvekili seçildiği Eskişehir'e sıklıkla gelip gidemiyor.
Bu yüzden...
Eskişehir'in meseleleriyle tam anlamıyla ilgilenemiyor.
İş yoğunluğu nedeniyle bunları yapamıyor olmasına da kimse bir şey demiyor.
Anlayışla karşılıyor.
Ancak...
Dün bir mail aldık.
Okulların yarıyıl tatiline girmesi nedeniyle hemen her ilde bir tören düzenlendi.
Düzenlenen törenler sonrası öğrencilere yarıyıl karneleri dağıtıldı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da bu törenlerden birine katılmış.
Çocuklara karne dağıtmış.
Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı'nın katıldığı karne töreni, İstanbul'da.
Güzelcehisar İlkokulu'ndaki törene katılması bir okurumuzun dikkatini çekmiş.
Gönderdiği mailde:
-"Tamam. Milli Eğitim bakanımız yoğun. Ankara'dan pek dışarıya çıkamıyor. Çıktığında da yine Bakanlıkla ilgili meseleler nedeniyle oluyor bu çıkış. Bu yüzden sık sık Eskişehir'e gelmesini elbette beklemiyoruz. Ancak, Milli Eğitim Bakanı bu şehirden milletvekili seçilmiş bir isim. Hiç olmazsa karne dağıtım törenleri için Eskişehir'e gelse. Kendi seçildiği şehirde, kendi seçildiği şehrinin öğrencilerine karnelerini dağıtsa olmaz mıydı?" demiş.
Ne diyelim?
Haksız da sayılmaz hani...
Keşke, milli Eğitim bakanımız karne dağıtım törenleri için Eskişehir'e gelseydi.
Keşke...
Okulların yarıyıl tatiline girdiği gün, Eskişehirli öğrencilere karnelerini dağıtsaydı.
Ne diyelim?
Bu defa olmadı, Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı belki yıl sonu karne dağıtımında Eskişehir'de olur...
*********
Biraz da gülmek lazım
Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışı düzenlenmesine karar verilir. Her iki takım da performanslarının en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık döneminden geçer. Büyük gün gelir ve iki takım da hazırdır.
Yarış başlar ve bittiğinde Japonlar bir kilometre farkla kazanırlar. Yarış sonrası Türk takımı çok sarsılır. Türk Şirket yönetimi yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verir.
Yapılan araştırmalar, analizler ve uzun çalışmalar sonucu hata bulunur ve çözüm önerisi getirilir. Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu. Türk Takımında ise 1 kişi kürek çekiyor, 8 kişi dümeni kullanıyordu. 9 kişilik Türk takımı Japonlarla bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandırılır. Yeni yapılanma şekli şöyle olur; 4 dümen müdürü, 3 bölgesel dümen müdürü, kürek çekmekle görevli kişinin performansından sorumlu bir dümen yöneticisi ve kürek çekme elemanı. İkinci yarışı bu defa Japonlar iki kilometre arayla kazanırlar. Tepesi atan Türk şirketi yönetim kurulu hemen harekete geçer. Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan kürekçi kovulur ve müdürlere sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verilir.