Kazım Kurt'un, İstiklal Mahallesi'nde katıldığı bir toplantıda söylediği iddia edilen bir sözünü, dün bu sütunlarda dile getirmiştik.
CHP Odunpazarı adayı Kazım Kurt'un "Yeni bir ekip kuruyoruz ve bu ekibin içinde Odunpazarı Belediye Başkanı AK Partili Burhan Sakallı'da yer alıyor" şeklinde ki sözleri söyleyip söylemediğine şahit olmadığımızı belirterek de;
-"Bu sözler söylendiyse, ortalık yeniden toz duman olabilir ve önümüzdeki günlerin siyasi gündemi, bu sözler üzerinden yeniden oluşabilir." Diyerek tamamlamıştık yazımızı.
Kazım Kurt aradı.
-"Bu sözleri kim nasıl anladı bilemiyorum ama, meselenin aslı şudur" diye başladı anlatmaya.
-"Selami Vardar 99 yılında seçildiğinde ilk yaptığı Abdülkadir isminde, sular idaresinde çalışmış ve emekli olmuş oldukça yaşlı bir kişiyi Belediye'ye danışman olarak getirmek oldu. Sorduk bunun nedenini 'Bu adamın haritası yoktur ama, yerin altında ki her vananın nerede olduğunu bilir' dedi. Sonradan Burhan Sakallı da benzeri bir olay anlattı. Migros ile ilgili bir mesele olmuş. Hiçbir bilgi ve belge bulamayınca eski başkan Ayhan Boyer'i aramış. İşte bizim o toplantıda söylediğimiz, seçimden sonra, seçimi kazanmamız halinde eski Belediye Başkanlarından bir danışma kurulu oluşturmak. Belediyenin Başkanlığını yapmış isimlere Belediye'de bir oda tahsis edip, bizi eleştirmelerini ve bir anlamda da bize belediye yönetiminde katkı sağlamak. Bu seçimden sonra yapılacak bir iş. Yoksa, seçim çalışmaları için bir kurul oluşturup, içine de eski başkanları koymak gibi bir durum kesinlikle söz konusu olamaz, kaldı ki o insanların kendi partileri var"
Kazım Kurt, Belediye hafızasını canlı tutabilmeye ve bilgi birikimine ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Ve bundan hareketle, kabul etmeleri halinde eski Odunpazarı Belediye Başkanlarından bir kurul oluşturma düşüncesi taşıdıklarını ifade edip "Mesele bundan ibarettir" diyor.
.....

Gel de şaşırma?
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in "Göreve geldiğimde Eskişehir'in caddeleri Hindistan'dan farksızdı. Bir tek kutsal İnek yoktu" şeklindeki sözleri yayınlanmıştı geçtiğimiz Haziran ayı içinde.
Bu sözlere en büyük tepki, eski Odunpazarı Belediye Başkanlarından Ayhan Boyer göstermişti.
Demokrat Parti'de düzenlenen bir toplantıda aynen şunları söylemişti Boyer;
-"O Öküzleri bir zamanlar her tarafa kendisi koymuştu. Bu ifade, bu söz yanlıştır,ayıptır. Bir Bilim adamına bu cümleler yakışmaz"
Sadece bu da değildi Ayhan Boyer'in söyledikleri...
-"Yılmaz Bey 14 yıldır Belediye'de iktidar. Hasan Polatkan gibi bir Bulvarın üçte birini yaptı mı acaba?"
Hatta...
Konuşmasında Porsuk'un şimdiki görünümünü de eleştiren Boyer, " Ben Porsuk'un kayığa binip kürek çekilen halini özlüyorum. Hiçbir şehirde bir nehir böyle olmaz" yorumunda bulunmuş...
Büyükerşen'in hep ticari düşündüğünü ileri süren Boyer, " Şehrimize iki tane de park yaptı. Eskişehir'e deniz getirdi. Şu anda mikrop var diye kullanılmıyor. Oraya harcadığınız parayla Eskişehir'e olimpik yüzme havuzu yapardınız. Eskişehir'e plaj yapmak komiktir. Sazovadaki korsan geminin maliyeti 3 milyondur. Eskişehir bu kadar zengin mi? Eskişehir'in her derdi bitti mi? O paralarla bu kente neler yapılmazdı" da demişti.
Önceki gün CHP'nin Batıkent seçim bürosu açılışında Ayhan Boyer'i, 6 ay önce yerden yere vurduğu Büyükerşen'in yanında, üstelik seçim bürosunun açılış kurdelesini keserken görünce şaşırdık tabii.
Demek ki...
Boyer'in düşünceleri, geride kalan 6 ay içinde değişmiş.
Gerçekten değiştiyse mesele yok.
Olur ya, değişebilir.
Yok, "Düşüncelerim değişmedi. Ben hem böyle yerden yere vururum, hem de secim bürosu açılışında birlikte kurdela keserim" diyorsa...
Biz de buna müsaadenizle şaşıralım değil mi?
......

Geceye damgasını
vuran sözler
-Önünde kesinlikle durulamayacak tek güç, kişilerin değil Halkın gücüdür.
-Konumu gereği üzerine düşen görevi yaptıkları için kişilere ödül verilmemeli.
-Maalesef öyle bir döneme geldik ki, insan sırf kendi görevini yapıyor diye kahraman haline gelebiliyor.
-Asıl böylesine bir dönemde öylesine mücadele veren o kadar çok kişi ve kurum var ki, onlar sanki unutuluyor.
-Siz siz olun, konumu gereği görevini yerine getiren insanları kahraman yapma yerine, asıl kahraman olan halkın kahramanlığını ödüllendirin...
Bu sözler İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal'a ait.
Uğur Mumcu'yu anma gecesinde ödül alırken söylediği sözler.
Aslına bakarsanız...
Geceye bir anlamda damga da vuran sözler bunlar...

......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Amerika' da yaşayan zencinin biri tam Türkiye' ye uçmak için hazırlık yaparken pasaportunu kaybetmiş. Tam kara kara düşünürken yerde bir pasaport bulmuş. Bakmış Leonardo Di Caprio' nun pasaportu. Fotoğrafı çıkartıp, kendi fotoğrafını yapıştırmış. Binmiş uçağa ve Türkiye' ye gelmiş. Gümrük memuru Temel pasaportu eline alıp bakınca şaşırmış. Pasaportta Leonardo Di Caprio yazıyo ama adam zenci. Bakmış bakmış ama işin içinden çıkamayınca yan taraftaki Dursun' a sormuş :
- Ula Dursun, bu Titanic baymiş miydi yoksa yanmiş miydi daaa...