
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Kazım Kurt'un iddiası...
Yayınlanma:
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un 4 ay sonra yapılacak olan milletvekili genel seçimi ile ilgili bir iddiası var.
-"CHP iktidar, Kılıçdaroğlu da başbakan olacak" diyor.
Buna resmen inanmış...
Dahası...
Bu iddianın gerçekleşmemesinin önündeki en büyük engelin de inanmamak olduğunu söylüyor.
Aynı iddiasını hem Kılıçdaroğlu, hem de partinin genel merkez yöneticilerinin de bulunduğu bir ortamda söylemiş Kazım Kurt...
-"Önce siz inanacak, sonra da CHP'lileri inandıracaksınız" demiş.
Ardından da...
-"Partinin hedef olarak yüzde 30'ları falan beklemesi değil mesele. Mesele, tek başına iktidar olmakta. Yoksa Bülent Ecevit de yüzde 21 oy ile birinci parti ve Başbakan oldu. O yüzden tek başına iktidar olunabiliniyor mu? Buna gerçekten inanılıyor mu? Mesele burada" diye de tespitte bulunmuş.
-"Peki... İnandılar mı bu söylediklerine?" diye sorduk...
-"İnanacaklar. İnandıkları gibi, herkesi de inandıracaklar. Bunun başka yolu yok" dedi.
Sözlerini de...
-"Herkes inanırsa olmayacak bir şey yok" diyerek sözlerini tamamladı...
......
Maç seçme hastalığı geçsin yeter...
Eskişehirspor ligin ilk yarısında, dört büyükler diye anılan takımlara galibiyet yüzü göstermedi.
Diğer, profili düşük takımlar karşısında ise yenilgiler aldı.
Ba durum da ister istemez "Futbolcular kendini göstermek, transfer şansını arttırmak için maç seçiyor" yorumlarının yapılmasına neden oldu.
İkinci yarıya fena başlamadı Eskişehirspor.
Deplasmanda iki kez öne geçtiği ilk karşılaşmadan bir puanla ayrıldı.
Ardından.
Galatasaray'ı kupa maçında yenerek iyi yolda olduğunu ispatladı.
Ancak...
Futbolcuların maç seçtiğine ilişkin tereddüt hala geçmiş değil.
Bunun için hem Konya maçını, hem de ardından oynanacak Galatasaray maçının sonucunu görmek lazım.
Eğer Eskişehirspor ligin ilk maçı ile kupanın son maçında oynadığı oyun kalitesini önümüzdeki bu iki maçta da ortaya koyabilirse, futbolcuların maç seçme hastalığını üzerinden attığını rahatlıkla düşünebiliriz.
Bunda da,tabii ki yeni teknik direktörün etkili olduğunu...
.........
Bürokratların aday adaylığı için son 10 gün
Milletvekili genel seçimleri bir çok bürokrat için büyük bir fırsattır.
Bazıları, bulunduğu görevde yükselebilmek, bazıları da gerçekten milletvekili olma isteği adına görevlerinden istifa eder.
Kaybedecekleri bir tek, adaylık başvurusu için gereken paradır.
Zira...
Aday yapılmamaları halinde eski görevlerine dönme hakkı vardır hepsinin.
O nedenle...
Her seçimde bir çok bürokrat isim çıkar ortaya.
Bu seçim için de mutlaka aday adaylığı için görevlerinden istifa edenler olacak.
Bürokratların aday adaylığı için görevlerinden istifa etme süresi var.
Yüksek seçim kurulu bu süreyi 10 Şubat olarak açıkladı.
Yani...
Adaylık istifaları için 10 günlük bir süre kaldı.
Tabi bu süre, mevcut Belediye başkanlarının da Milletvekili aday adaylığı için görevlerinden istifa etmeleri için de geçerli.
Bakalım bu 10 günde hangi bürokratlar ve hangi Belediye Başkanları aday adaylığı için görevlerinden istifa edecek?
.................
Mehmet Bekaroğlu, Veli Ağbaba ve Eskişehir adaylığı
CHP Eskişehir'de adaylarını ön seçim yöntemiyle mi?, yoksa merkez yoklamasıyla mı belirleyecek?
Ya da...
Her ikisini de kapsayan fermuar yöntemi mi uygulanacak?
Eğer bu üçüncü yöntem uygulanırsa 1 nci sıra için mi ön seçim yapılacak? Yoksa 2 nci sıra için mi?
Bir ya da ikinci sıra için yapılabilecek ön seçimden hangi isim çıkacak?
Bir ya da ikinci sıra için kullanılacak kontenjan aday ismi veli Ağbaba mı olacak Mehmet Bekaroğlu mu?
Diğerleri herkesin merak ettiği sorular ama son satırdaki isimler bizim ayrıca merak ettiğimiz bir husus.
Neden mi?
Durup dururken bu iki ismi niye mi yazdık?
Ne bilelim?
Sanki bu iki ismin milletvekili yapılması için en müsait şehirin, Eskişehir olabileceğini düşündük nedense.
Nasıl olsa Eskişehirlilerin bu gibi durumlarda da hazır sesi çıkmıyorken!
.........
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Üç denizci bir denizkızını kurtarır. Deniz kızı bunlara der ki "Biz efsane değiliz, işte görüyorsunuz ama sihirli yaratıklarız. Siz hayatımı kurtardınız. Bende sizin birer dileğinizi gerçekleştireceğim. Dileyin benden ne dilerseniz?
Birinci denizci dilemiş: "Zekamı 2 katına çıkar!
"Hay hay " demiş denizkızı.
Denizci bir anda Japon malı sonar aletinin gerçekte nasıl çalıştığını anlamış, sadece resimlerine bakarak monte etmeye başlamış.
İkinci denizci atılmış: "Benim zekamı 3 katına çıkar!"
"Olur" demiş deniz kızı.
O da bir anda gökyüzüne bakarak dünyanın eğiminde aslında bir sapma olduğuna dair formülü tersten ve Latince kaleme almaya başlamış.
Üçüncü denizci bağırmış: "Benim zekamı 10 katına çıkar!
"Yapamam " demiş denizkızı.
"Yaparsın " demiş, denizci.
"Hayır ne istedigini bilmiyorsun. Ne söylediğini de bilmiyorsun. Her şey değişecek ama her şey. Dünyayı bambaşka bir gözle göreceksin. Eski yaşamınla hiçbir şekilde uzlaşmayacak bir boyuta geçeceksin. Bundan pişman olabilirsin. Dilersen sana 1 milyon dolar vereyim, bundan vazgeç" demiş denizkızı.
"Baska hiçbir isteğim yok, zekamı 10 misli arttır!" demiş, denizci.
"Peki "demiş denizkızı ve üçüncü denizci bir kadına dönüşmüş