1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kazım Kurt'un yerinde olsam Cumhurbaşkanına mektup yazarım...

Yıl 2016
Odunpazarı Belediyesi  “Güneş Enerji Santrali” kurmak için çalışmalara başlıyor.
Bu iş için hibe de buluyor…
Anlayacağınız, Belediye, kasasından para çıkmadan elektrik üretecek.
Böylece, her ay elektriğe ödediği parayı ödemeyecek, bu para başka yatırımlarda kullanılmak üzere kasasında kalacak.
çalışmalar son aşamaya getiriliyor.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kurulmak istenilen güneş enerji santrali 5 binlik planlara işlenecek, ardından kazma vurulacak.
Ancak…
AK Partili meclis üyelerinin bulunduğu büyükşehir meclisinde konu tam 7 ay bekletiliyor.
Komisyon bir türlü rapor vermediği için Büyükşehir Belediye Başkanı konuyu meclisin gündemine resen getiriyor.
Bu kez de yine meclisin AK partili çoğunluğu, resen getirilen konuyu ret ediyor…
Bunun üzerine konu yargıya taşınıyor.
Yargı ise Adalet ve Kalkınma Partili meclis üyelerinin yaptığı işlemi hukuka aykırı buluyor.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, mahkeme kararı sonrası haklı olarak çıkıp:
“Türkmentokat’ta kuracağımız santral 2016 yılında tamamlansaydı; 1 milyon 650 bin kiloWatt saat (kwh) elektrik üretecek, yılda 990 bin kilogram karbondioksit salınımı engelleyecek ve belediyeye 1 milyon 400 bin lira civarında gelir sağlayacaktı.” Demiş.
Ardından da, konuyu meclis komisyonunda 7 ay bekleterek geciktiren AK partili meclis üyelerine “Elinize ne geçti?” diye sormuş…
Bana kalırsa Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt işi gücü bıraksın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazsın…
Mektubunda önce Erdoğan’ın Danıştay’da söylemiş olduğu “Danıştay da İzmir Limanı ihalesi 2 yıl bekliyor, 2 yıl sonunda alacak kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Bir bunu bana Danıştay nasıl izah edecek? Danıştay 1 milyar doların hesabını kim verecek? 1 milyar doları bu millete ödetmeye kimsenin hakkı yok. Danıştay böyle bir kararı geciktirmede, ağırdan aldığı zaman kim bunun hesabını soracak. Böyle bir merci yok.” Sözlerini hatırlatsın…
Ardından da, partisinin Eskişehir’deki meclis grubunun neden olduğu olayı özetleyip “İyi de sayın Cumhurbaşkanım! Bizim kaybettiğimiz 1 milyon 400 bin liranın hesabını kim verecek? Bu 1 milyon 400 bin lirayı bu millete ödetmeye kimin hakkı var? Bu kararı ağırdan alıp geciktirmeye sizin partinizin Eskişehir’deki meclis üyelerinin hakkı var mı? Sizin partinizin meclis grubundan bunun hesabını kim soracak?” diye sorsun…
öyle ya, belki okur Cumhurbaşkanı…
Kim bilir? belki de okuduktan sonra…
“Biz ne diyoruz, bizimkiler ne yapıyor” der ve partisinin meclis üyeleriyle ilgili gereğini yapar…


....


 


CHP’li Sinan özkar
karıştırmış ortalığı…


CHP milletvekili özgür Yılmaz katıldığı bir televizyon programında “Ezan Türkçe okunsun halkımız anlasın. Hoca camide her şeyi Arapça okuyor. Ama cami çıkışında herkesten camiye yardım için para isterken Türkçe istiyor.” Dedi.
Sözleri ister istemez büyük tartışma yarattı.
Bu sözlerin hemen ardından CHP Eskişehir eski il başkanı Sinan özkar kendi sosyal medya hesabından, Sivrihisar’daki Kurşunlu Cami fotoğrafıyla birlikte  “Ezan Türkçe okunmaz. Bu saçmalığı sürdürenlere şaşıyorum. Ezan değişmez bir ritüeldir, dünyanın neresine giderseniz gidin aynıdır. çağrı bellidir, evrenseldir. Nasıl ki, Hıristiyanların, kiliselerden çanı kaldıralım da fabrika düdüğü koyalım tartışması yoksa, Müslümanların da ezanın dili tartışması olamaz. Bırakın artık böyle saçmalıkları da işinize bakın. Şimdi çıkmış biri bunu dillendiriyor. Altında başka şeyler olduğunu düşünüyorum. Türkçe ezan geçmişin büyük hatalarından biridir.” Paylaşımında bulunuyor…
Belli ki tepkisi “Ezan Türkçe okunsun” diyen partisinin milletvekiline.
Nasıl ki Milletvekili özgür Yılmaz’ın “Ezan Türkçe okunsun” sözleri ülke genelinde tartışma yarattıysa, CHP eski il başkanı Sinan özkar’ın da sosyal medya paylaşımındaki “Ezan Türkçe okunmaz. Bu saçmalığı sürdürenlere şaşıyorum. Ezan değişmez bir ritüeldir.” Sözleri Eskişehir’de tartışma yaratacağa benziyor.

Zira…
Yaptığı bu paylaşımın altındaki yorumlara şöyle bir baktık, yarısı bu değerlendirmeden dolayı kutluyor Sinan özkar’ı, diğer yarısı ise verip veriştiriyor…
Artık kimlerin kutlayıp, kimin veryansın da bulunduğunu da siz tahmin edin…


.....


Cevap gelir mi bu 10 soruya?


Eskişehir’deki 8 Mahalleyi ilgilendiren Afet Riskli Alanlarla ilgili Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi.
AK Parti il başkanı Zihni çalışkan da bu karar üzerine “AK Parti olarak bu konuda söylediklerimizde haklı çıktık. Karar bizim haklılığımızı ortaya çıkarttı” açıklaması yapmış.
CHP’li İbrahim Arslan ise, AK parti il başkanına bu açıklamasına yönelik cevaplandırması için 10 soru yöneltmiş sosyal medya hesabından:
Şöyle soruyor:
Bir bölgenin Afet Riskli Alan ilan edilmesi yetkisi kimdedir? çevre ve Şehircilik Bakanının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunun mu, Büyükşehir belediyesinin mi?
2-Danıştay bu alan ile ilgili yürütmeyi durdurma kararını kime karşı vermiştir? Bakanlar Kurulu kararına mı, Büyükşehir belediyesine mi?
3-16 yıldır ülkeyi tek başına kim yönetmektedir? Bakanlar kurulu hangi siyasi partinin üyelerinden oluşmaktadır?
4-Gündoğdu mahallesinin bir bölümü de Afet riskli alan ilan edilmiştir ve halen de öyledir! Bu mahalle hangi tarihte ve kim tarafından Afet riskli alan ilan edilmiştir?
5-Gündoğdu Mahallesi geçmiş dönemde AKP tarafından yönetilen Odunpazarı belediyesi tarafından Afet riskli alan olması için teklif edilmemiş midir?
6-AKP il başkanı Sayın Zihni çalışkan, AKP Odunpazarı ilçe başkanı Sayın Volkan Doğan, il yönetim kurulu üyeleri Sayın Adem Kara ve Sayın Orhan Durmuş o tarihte AKP Odunpazarı belediye meclis üyesi değil midir?
7-CHP ve Meclis üyeleri olarak, Gündoğdu mahallesinde yaptığımız toplantılarda bu karara neden karşı çıktığımızı halka anlatırken, AKP’li Başkan ve yöneticiler ise halka aynı tarihlerde neler anlatmışlardır?
8-Gündoğdu’da gerek zemin ve gerekse zemin üzerindeki yapılarla ilgili, teknik raporlar sizce yeterli midir?
9-Gündoğdu’da yetki ilan edildiği günden bu yana çevre ve Şehircilik bakanlığındadır. Bakanlık aradan geçen uzun yıllara rağmen, yetkiyi belediyeye devretmediği gibi kendisi de hiç bir şey yapmayarak mağduriyeti artırmıştır. Sayın il başkanı Aradan geçen süre içinde vatandaşın mağduriyeti hakkında ne düşünmektedir?
10-AKP hali hazırda yine tek başına iktidardır ve Bakanlar Kurulu AKP mensuplarından kuruludur. Konuyu yargı kararına bırakmadan, alınacak yeni bir bakanlar kurulu kararıyla Gündoğdu Afet riskli alan kapsamından çıkarılabilir. Sayın il başkanının böyle bir talep ve düşüncesi var mıdır?
Ne dersiniz? Cevap gelir mi bu 10 soruya?


.....


Biraz da gülmek lazım


İki arkadaş bir gece, bir parti dönüşünde yürüyerek eve dönerlerken bir tanesi, biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa girip kestirmeden gitmeyi önerir ve diğeri de hemen kabul eder.
Mezarlığın içine girerler ve yürümeye başlarlar. çok derinlerden "tong tung" diye garip seslerin geldiğini fark ederler. İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir taraftan da tırstıklarını birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam ederler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artmaktadır. Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görürler. İyice tırsmışlardır artık ama "erkeklik" ya, yürümeye devam ederler.
Sis biraz dağıldığında, fark ederler ki, bir mezar başında bir yaşlı bir adam, elinde çekiçle mezar taşına bir şeyler yazmaktadır.
Bunu gören iki arkadaş, müthiş bir şekilde rahatlayarak sorarlar adama :
"üf yahu amca, bu saatte çalışılır mı? Biz de seni hayalet sanıp korkmuştuk !"
Yaşlı adam da şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten sonra sinirle homurdanır: Adımı yanlış yazmış geri zekalılar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi