
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Kemanın sesi
Resmi kurumun giriş kapısının acilen değişmesi gerekiyormuş.
İki bürokrat, Kapı yapan iki ayrı marangoz firmayı davet ederek fiyat almış.
Birinci marangoz: "Ben bu işi 500 liraya yaparım. 200 Malzemeye, 200 İşçiliğe gider, bana da 100 lira kalır" diye vermiş tekâlifini.
Sıra gelmiş ikinci marangoza.
İkinci Marangoz: "Ben bu işi 2.500 liraya yaparım" cevabı verince bürokratlar sormuşlar birinci teklifle arada bu kadar fark olduğunu.
Anlatmış ikinci marangoz:
-"1.000 lirasını ben alırım, 1.000 lirasını size veririm, geriye kalan 500 lirayı da bu arkadaşa verir, kapıyı yaptırırız" cevabını vermiş.
Tahmin edebileceğiniz gibi, ihale ikinci teklifi veren marangozda kalmış.
***
Anlattığımız sonuçta bir fıkradır ama bu fıkranın gerçeğe dönüştüğü pek çok olaya şahit olunmuştur.
Şu sıralarda, özellikle Odunpazarı Belediyesi ile ilgili pek çok söylenti dolaşıyor ortalıkta.
Yönetimin değişmesinin ardından bazı isimlerin, Belediyeye ait eski ihaleleri ve harcamaları mercek altına aldığı ve yapılan ihalelerle harcanan paraların usulüne uygun olup olmadığını tespite çalıştığı anlatılıyor.
Her ne kadar Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve yakın çevresinde ki kendisine yardımcı olan isimlerin ağzından herhangi bir itham çıkmasa da, Belediye'de gereksiz yere harcamaların sık yapıldığına ilişkin hesapların tespit edildiği konuşuluyor.
Mahkûm, bir şekilde hücreye soktuğu demir keski ile hücrenin demir parmaklarını kesiyormuş.
Gardiyan fark edip, yanına giderek "Ne yapıyorsun böyle?" diye sormuş.
Mahkûm: "Keman çalıyorum görmüyor musun?" cevabı verince gardiyan;
-"İyi de neden keman'dan hiç ses çıkmıyor?" dediğinde ise mahkûm şu cevabı yapıştırmış:
- "Bunun sesi yarın çıkacak"
***
Anlattığımız sonuçta bir fıkradır ama bu fıkranın gerçeğe dönüştüğü pek çok olaya şahit olunmuştur.
Odunpazarı Belediyesi'nde bir yandan hesaplar inceleniyor, bir yandan da Belediye'de gereksiz harcamalar yapıldığına ilişkin söylenti kulaktan kulağa yayılıyorsa, herhalde yakında kemanın da sesi çıkarsa şaşırmamak lazım...
--------------------------------
Birileri kurtulmak istiyor galiba?
Cumhuriyet halk Partisi'nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu il başkanlarıyla toplantı yapmış.
Söz konusu toplantıda, il başkanlarına partinin Cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği ile ilgili soru da yöneltilmiş.
Her il başkanının üç Cumhurbaşkanı adayı ismi yazması istenmiş.
Sonuç olarak...
En fazla oyu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen almış.
Yani...
CHP il Başkanları, partinin Cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu ile Yılmaz Büyükerşen'i görmek istediklerini belirtmişler.
Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı seçimi Ağustos ayında yapılacak.
Cumhurbaşkanı adayı olan ismin, diğer görevleri bırakması gerekiyor.
Şöyle ki: Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa Genel Başkanlığı, Yılmaz Büyükerşen aday olursa Büyükşehir belediye Başkanlığını bırakması gerekecek.
Ne diyelim?
Galiba, CHP'de birileri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, Eskişehir'de birileri de Yılmaz Büyükerşen'den kurtulabilmenin yolunu böyle bulmuş gibi...
---------------------------------
Güzel güzel sorduk, olmadı...
- Tarzan'ın neden sakalı yoktur? Köse değilse, traş olmayı ormanda nasıl öğrenmiştir?
Bebekler 2 saatte bir uyanırken, insanlar neden rahat uyumayı "bebekler gibi uyumak" şeklinde tanımlar?
- Nasıl oldu da uzaya gitmemiz, bavullara tekerlek koymayı akıl ettiğimizden önce oldu?
- İnsanlar saati sormak için bileklerini işaret ederken, neden tuvaletin yerini sormak için kıçlarını işaret etmezler?
- Asansör düğmesine birden fazla kez basmak asansörü daha mı hızlı getirir?
- Neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıkınca kafalarını eğerler? Yağmura duyulan saygıdan mıdır,
- Neden dükkanını kapatıp giden esnaf, kapıya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittiğini nasıl anlarız?
-Televizyona çıkan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanların izlediğini sanırlar? (Örneğin: "Şu anda 70 milyon kişi bizi izliyor...")
-Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?
-Bulmacalarda boru sesinin karşılığı neden hep "ti"dir? Bulmacaları hazırlayan arkadaşlar hiç "ti" diye ses çıkaran boru görmüşler midir?
-Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazılır? Hipokrat yemininde"arabamı temiz kullanacağım" şeklinde bir madde mi vardır?
Şimdi kendi kendinize "Bunlar da ne? Her gün yaza yaza sonunda kafayı mı sıyırdı?" diye düşüneceksiniz.
Hiç zorlamayın kendinizi, bu soruları niçin sorduğumuzu biz anlatalım.
Yıllardır şu soruları soruyoruz bu köşeden;
-"Demiryolunun yer altına alınması neden bu kadar sürdü?
-Hadi, yer altı meselesi bitti. Yer üstünün düzenlemesi neden yapılmıyor?
-Anadolu Üniversitesinin önünden çevreyoluna niçin 3 yıldır hala çıkamıyoruz?
-Labirent gibi olan Kartal kavşağına niçin bir sinyalizasyon konulmuyor?
-Ne olacak bu şehir içi trafiğinin hali?
-Kütahya yolu üzerindeki Kültür Merkezi 25 yıldır niye bitirilemez?
-Yıllardır Demiryolu ile liman bağlantısı niçin yapılamadı?
Kentpark içindeki Nikâh Salonu binası bitmeyecek mi?
Bu ve buna benzer yüzlerce soruyu sorduk ama, cevap veren pek olmadı.
Biz de "Madem Eskişehir'in meseleleri ile ilgili bu sorulara cevap alamıyoruz, bari yukarıdaki soruları soralım. Böylece yetkililerin belki ilgisini çekebiliriz" diye düşündük.
Kim bilir?
Böylece ilgilerini çekip, arada Eskişehir'in hallolmayan sorunları ile ilgili cevapları da çaktırmadan alırız hani...
---------------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adam barda dublelerle içki içip sonunda gömleğinin önüne kusunca:
Eyvah! Karım bunu görünce canıma okuyacak!!
Barmen:
Merak etme, bir fikrim var. Koy gömleğinin cebine 20 dolar, karına bara gittiğini, yanına oturan adamın kazara üzerine kustuğunu, özür dileyerek temizleme parası olarak da 20 dolar verdiğini söyle!
Adam bu fikre bayılmış ve dönmüş evine.Gömleğinin önünü gören karısı delirmiş tabii.. Adam da barmenin senaryosunu anlatarak yanında oturan adamın kendisine temizleme parası olarak 20 dolar verdiğini söylemiş ve uzatmış ön cebindeki parayı...
Uzatılan parayı gören karısı:
Dur, ama burada 40 dolar var !
Adam başını öne eğerek:
Şey, o herif bir de altıma kaçırdı!