İnsan yaşlandıkça, beyinde hatıraların elektriksel olarak tutulduğu hücrelerde, ciddi miktarda azalma olur ve işlevini kaybeder. Bu duruma beyin hücrelerinin ve nöronların erken intiharı da denir. Bu durumdaki insanlar, geçmişini, hatta 5 saniye öncesini hatırlamazlar. Evin yolunu şaşırırlar. Ne söylediklerini bilmez, düşünme melekelerini çalıştıramazlar. Hülasa aklıselim düşünemezler.
Son yıllarda, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, söylemleri ile bu tabloyu sergiliyor.
Nitekim 7' nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, "Kıbrıs' da, pazarlık yapabilmek için fazla toprak işgal ettik" sözlerinin, şoku geçmeden, yeni bir açıklama ile gündeme oturdu.
Bu seferde, Türkiye'nin, eyalet sistemine geçmesi gerektiğini söyledi. Sözlerini bir adım daha ileri götürerek, Türkiye'nin hangi eyaletlere bölünebileceğini de açıkladı.
Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 8 eyaleti de şöyle sıraladı:
"Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Eskişehir, Trabzon."
Kenan Evren, bir kehanette daha bulunuyor.
"Belki 10 yıl, belki 30, belki 50 yıl. Ben 90 yaşındayım. Belki ben görmeyeceğim. Ama Türkiye, bir gün mutlaka bu adımları atacak. Yoksa huzur bulmamız mümkün değil. "
Ve devam ediyor. "Aslında bu düşüncem, yeni değil. Daha 1980'li yılların başında bunları düşündüm. Çünkü Ankara'dan 81 ile hákim olmak zor. Uykularım kaçıyordu. Ben Cumhurbaşkanı iken, İçişleri Bakanı bunu dile getirdi."
Gerekçesini şöyle açıklıyor. " Cumhurbaşkanı olarak, Bavyera'yı ziyarete gitmiştim. Baktım üç bayrak çekmişler. Bir Türk, öteki Alman bayrağıydı. Bu üçüncüsü ne bayrağı diye sordum. 'Burası Bavyera Eyaleti, onun bayrağı' dediler. Birçok ülkede bu var. Amerika da böyle yönetiliyor. Pakistan da. Yönetim zorlaşınca ülkeler eyaletlere bölünüyor."
Kenan Evren, bu düşünceleri ile ABD' nin Büyük Ortadoğu Projesi' nin sözcüsü gibi konuştu. ABD, Ortadoğu, Kafkaslar, kuzey Afrika'daki çıkarlarını korumak için BOP' la Türkiye'de dahil, bu coğrafyalardaki, bütün ülkelerin parçalanmak istiyor. Nitekim bu modelle, Sovyetler savaşsız, işgalsiz ve müdahalesiz bir biçimde çökertilmiştir. Yugoslavya da böyle parçalanmıştır. Öte yandan genel tanımla, Türkiye'yi, Federal Almanya'ya, İspanya'ya, ABD'ye ve Rusya Federasyonu'na benzetmek en azından cehalettir. Çünkü O ülkelerin, kuruluşlarının en başından itibaren olagelen yerel prensliklerin, etnik temellere dayalı bölgeleşmenin, bizim ilkokulda öğrendiğimiz "7 coğrafi bölgeli Türkiye" ile bir alakası yoktur.
Siyasi otorite veya kişi/kişiler, " Türkiye'yi eyaletlere bölebiliriz" derse, bunun bir tek anlamı var: Türkiye'yi, etnik bir bölünmeye tabi tutmak.
Aslında 12 Eylül'ü gerçekleştirmiş bir mantık ve anlayıştan, Türkiye'ye eyalet sistemini sunmasının ötesinde, bir şey beklenemez. Kendisine yakışır bir ifadedir.
Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, eyalet sistemi ve Kürtlerle ilgili sözleri kamuoyu ve partilerden tepki aldı.
Kenan Evrene en sert tepkiyi de BBP Genel Başkanı Sayın Muhsin Yazıcıoğlu gösterdi.
" Sayın Evren, yeni bir taşeronluk ve birileri adına mikrofon görevi üstlendi. Türkiye Cumhuriyeti'ne savaş açmış, binlerce Türk gencinin kanına girmiş olan terör örgütünü besleyenlere, onlara ağababalık yapanlara, hamilik görevine soyunmuştur. Bu yapının en büyük tehdit alanı, Türkiye Cumhuriyeti'dir dedi. Ve Kenan Evren'e "Kimin mikrofonusunuz?" diye sordu.
Pek çok kesim, Kenan Evren' in düşüncelerini, yaşlanma alameti nedeniyle sarf edilen sözler olarak değerlendirdi.
Diğer yandan Kenan Evren' in, Kürtlere sahip çıkması da göstermeliktir. Çünkü Kürtçe, onun döneminde, MGK kararı ile yasaklanmıştır. Eğer terör örgütü daha sonra güçlenmişse, Evren döneminde uygulanan yasaklar sonucu olmuştur. Örgüte, bu kadar büyük potansiyel yaratan kişinin, bunları söylemesini, normal olarak algılanmak mümkün mü?
Kenan Evren' in, "Eyalet sistemi" ile Türkiye'nin, daha iyi yönetileceğini söylüyor. Oysa eyalet sistemi ile yönetilen, Osmanlı Devleti' nin sonu ortada. Ayrıca mevcut idari yapıda, her türlü güçlüğe rağmen, başarılı olan insanlarımız var. İşte Sakaya Valisi Sayın Okutan. Sakarya' da pek çok başarılı hizmetler yanında, Sakarya ilinde %7 olan Okul Öncesi okullaşma oranını, 1.5 yıl gibi kısa sürede, %90' a ulaştırdı. Eğitim altyapısı olmayan Siirt'i de bu alanda, Türkiye birincisi yaptı.
Demek ki keramet, eyalet sisteminde değil, İnsan da.