
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
"Kendi seçmenim bana yeter" dersen...
Seçim öncesi Ak partili adaylar Eskişehir'de rutin ziyaretler yaptı.
Bir de ev toplantıları...
Yapılan seçim çalışmasını özetlersek, AK partililer, AK partililerin oluşturduğu oda ve dernekleri gezdi seçim boyunca...
AK partililer, AK partili olduğu bilinen insanların evlerine ziyaret üzerine ziyaretler yaptı.
Kendi seçmeni ve tabanı üzerinde seçim çalışması yürüttü anlayacağınız...
Süreç içinde Bakan Nabi Avcı'ya:
-"Şu bağlar caddesine de bir girsek mi?" diye sorulmuş...
-"burada binlerce Üniversite öğrencisi var ve oylarını da Eskişehir'de kullanacak bu çocuklar. Söylenenlere göre de bu çocukların çoğunlukla CHP ve HDP'den yana oy tercihleri olduğu söyleniyor" diye de açıklama yapılmış.
-"Gerek yok" demiş Nabi Avcı önce...
Ardından da:
-"Ahengi ve programı bozmayalım. Nasıl olsa Eskişehir'de bir hayli önde gözüküyoruz. Burada yapacağımız çalışmalar sırasında oluşabilecek hoş olmayan olaylar ağzımızın tadını bozmasın." Diyerek ikna etmiş yanındakileri...
-"Bizim oyumuz bize yetiyor" demiş anlayacağınız.
Demiş demesine de, dediği çıkmadı Nabi Avcı'nın.
Ak partinin var olan oyu, Eskişehir'de AK partiyi birinci parti yapmadı.
Hatta var olan oyunun bir kısmını resmen CHP'ye kaptırdı.
Sonuç olarak:
CHP Eskişehir'de, AK parti seçmenini ikna ederken, AK parti kendi seçmenini bile ikna edemedi.
xxx
Şimdi gelelim AK partinin Eskişehir'de bir türlü yapamadığını, CHP'lilerin nasıl yaptığına:
Yılmaz Büyükerşen 4 seçimdir sağ seçmenin oyunu alıyor.
Ahmet Ataç da yıllardır bölgesindeki sağ seçmenin oy katkısıyla Belediye Başkanlığını kazanıyor.
Bakıyorsunuz Kazım Kurt'a
O da, geride kalan bir yılda sağ seçmenin hoşuna gidecek çalışmalar içinde...
Peki niye?
Cevap çok basit:
Çünkü:
Eskişehir'deki sol oylar, hiç birinin yeniden seçilebilmesini sağlamıyor.
O yüzden...
Sağ seçmenden kendilerine gelecek oylara ihtiyaçları var.
Onlar da bunun bilinciyle icraatlarını sağ seçmenin de onaylayacağı hizmetlere kaydırmış durumda.
Üçü de, Camilerin ihtiyaçları söz konusu olduğunda 1 dakika bile düşünmüyor.
Üçü de, Sağ ve muhafazakâr olarak bilinen oda, dernek ve kuruluşların her türlü etkinliğine koşa koşa gidiyor.
Ne yağmur dualarından eksik kalıyorlar, ne de hacı pilavlarından.
Bu siyasi akılcılıktır...
Bu, sağ seçmeni ikna edebilme şansını sonuna kadar zorlama gayretidir.
Kısacası...
Bu aynı zamanda, Eskişehir'de AK partinin bu güne kadar yapamadığı büyük bir eksikliğin ortaya çıkmasıdır.
Dahası...
Bu durum, CHP'lilerin sağ'dan oy alırken, AK partinin Sol'dan oy alamadığının, almak için de hiçbir çaba sarf etmediğinin ayan beyan göstergesidir.
Aslında Eskişehir seçiminin sonucu: AK partinin, ikna edemediği kendi seçmeni tarafından cezalandırılmasıdır.
Sonuç olarak:
-"kendi seçmenim bana yeter" diyerek, başka düşüncede olan seçmen üzerinde hiçbir çalışma yapmazsan, "Benim seçmenim bana yetmez" diyenler gelir senin seçmenini böyle ikna ediverir.
***************************************
Hesap ortada yahu!
2011 seçimlerinde AK Parti Eskişehir'de birinci oldu.
CHP'ye 50 bin civarı oy farkı attı.
Sonuç olarak Eskişehir'den 3 Milletvekili çıkarttı.
CHP'nin çıkarttığı Milletvekili sayısı 2'de kaldı.
Ancak...
AK parti 3 Milletvekili çıkarttı ama, matematiksel olarak 3,5 Milletvekilinden 3 milletvekili çıkarttı.
Buna karşılık.
CHP 2 milletvekili çıkarttı çıkartmasına ama, O'nun da çıkarttığı milletvekili aslında matematiksel olarak 1,5 milletvekiliydi.
Yani...
AK parti biraz daha fazla oy alabilse 4 ncü milletvekilini çıkartacaktı.
Öte yandan...
CHP biraz daha az oy alabilse, çıkarttığı milletvekili sayısı 1'de kalacaktı.
Aradan 4 yıl geçti...
2011 seçimlerinde 1,5'dan 2 Milletvekili çıkartan CHP, geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimde 3 milletvekiline ulaştı.
Diğer taraftan...
3,5'dan 3 milletvekili çıkartmış AK parti, bu defa milletvekili sayısını 2'ye düşürdü.
Tüm bunlardan sonra...
Hala Eskişehir'deki bazı AK partililer "biz aslında başarılıyız. Baksanıza partinin oyu her yerde düştü" diye işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar ya...
Anlamak mümkün değil...
************************************
CHP'yi bekleyen tehlike bu günden görülüyor...
Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir'de seçimlerden büyük bir başarıyla çıktı.
69 yıldır ilk kez CHP Eskişehir'de birinci parti oldu.
Başarı elbette çok önemli.
Ancak bu başarıyla birlikte gelen bir de büyük tehlike var.
Bu tehlikenin sinyalleri daha bugünden görülmeye başlandı.
Tehlike, 2019 yılında yapılacak olan seçimlerle ilgili.
Daha doğrusu.
CHP içindeki grup ve kişilerin daha bu günden 2019 hesapları yapmalarıyla alakalı.
Önümüzdeki günlerde bir koalisyon hükümeti kurulur ve erken seçim olmazsa, 2019 yılında Mahalli ve Genel seçimler birlikte yapılacak.
Aslına bakarsanız, her iki seçimin de birlikte yapılacak olması, parti içindeki herkesin bir koltuk sahibi olması seçeneğini ortaya koyuyor.
Ancak...
Buna rağmen, CHP içinde üstelik, kazanılan bir seçimin keyfi bile sürülmeksizin ilginç ve gereksiz bir yarış var.
Parti içindeki Belediye başkanları, etrafındaki insanların da körüklemesiyle adeta birbirleri üzerinde güç gösterisine girişmiş durumda.
Daha bu günden "2019 Büyükşehir belediye Başkanlığının" hesapları yapıldığı açıkça hissediliyor.
İlerde muhtemelen bunlara yeni seçilen milletvekilleri de dahil ve taraf olacak.
Vekillerin ve belediye Başkanlarının parti içinde oluşturacakları birliktelikler, Eskişehir'de partinin dizaynı için birbirlerine karşı mücadele vermeye başlayacak.
Partinin yönetici ve önemli ismi konumunda bulunanlar, taraflardan birini seçmek durumunda kalacak.
Parti resmen ortadan ikiye ayrılacak.
Ve...
CHP'de kıyamet işte o zaman kopacak.
Böyle bir tehlike var CHP'de.
Bu tehlikeyi bu günden görmek için medyum falan olmak da gerekmiyor...