
Spor -6- Ferit Alp DOĞAN (90+1)
KENDİM ETTİM, KENDİM BULDUM
Eskişehirspor'da 2.nci Skibbe dönemi başladı. Hayırlı uğurlu olsun. İnşallah başarılı olur. Alman Hoca, Ertuğrul Sağlam'ın istifasından sonra "kurtarıcı" olarak apar topar getirildi. Skibbe, görev yaptığı kısa dönemde aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çekmişti. Takımın başında çıktığı 17 maçta, 9 galibiyet, 3 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak başarılı bir performans göstermiş, topladığı 30 puanla büyük sükse yapmıştı.
Antalya'da yapılan İmza töreninde yüzler gülüyordu ama Mesut Hoşcan ve arkadaşlarının yönetime geldikleri günden beri en sıkıntılı dönemi geçirdiklerine eminim. Üzerlerinde inanılmaz bir baskı var. "Yapamayacaksanız, bırakın biz yapalım" diyenler çoğaldı. Hemen her gün bir açıklama ile bombardımana tutuluyorlar. Mesut Hoşcan'ın da sinirlerinin bozulduğu belli. Verdiği cevaplarda üslubunu gereksiz yere sertleştirip, bir başkanın konuşmaması gereken konulara giriyor. Aslında olayların bu noktaya gelmesinin en büyük sebebi kendisi, bir başkası değil. Çünkü Mesut Hoşcan bu sezona büyük bir risk alarak başladı. Maliyeti düşük futbolcularla ligi götürmek, bu arada takımın yetenekli futbolcularını satıp, elde edilecek gelirle kulübün borçları azaltmak istiyordu. Maalesef bu senaryo tutmadı. İşler ters gittikçe, istenilen sonuçlar alınamadıkça, hem mevcut yönetim içinden, hem de camiadan tepkiler gelmeye başladı. İlk önce Mehmet Akman zehir zemberek açıklamalarla istifa etti. Ardından başka önemli isimlerde istifa edince insanlar ne oluyoruz demeye başladı. Bu arada Mehmet Akman'ın iddialarına cevap vermek yerine, suçlamayı tercih etmek bir yönetim zafiyeti olarak algılandı. En güvendikleri isim olan Ertuğrul Sağlam'da tüm ricalara rağmen görevi bırakınca tepkiler doruğa çıktı. Şimdi artık herkes konuşuyor. Hani "Kendim ettim, kendim buldum" derler ya, işte aynen öyle... Mesut Başkan sezon başında macera aramak yerine doğru dürüst bir kadro kursaydı bugün bunların hiç biri yaşanmazdı.
Dün de eski Başkan Halil Ünal konuştu. Hem de ne konuşmak. Ses getirecek çok önemli şeyler söyledi. Mesut Hoşcan ve arkadaşlarının işleri artık daha da zor. Hem takımı idare etmeye çalışacaklar hem de son derece güçlü bir muhalefetle baş etmek durumunda kalacaklar. Bana göre sportif başarısızlık bu yönetimin "yumuşak karnı". Herkes ilk önce buradan vuruyor, buradan eleştiriyor. Sonuçta her şeye cevap verebilirsin ama sportif başarısızlığa bahane bulamazsın. Bulsan da bu bahaneyi kimseye kabul ettiremezsin. O yüzden Mesut Hoşcan'ın muhalefetten gelen baskıyı azaltmak, en azından yönetimi yerden yere vuranların susmasını sağlamak için bir an önce sportif başarıyı yakalaması gerekiyor. Aksi halde bu dalga büyür de büyür, önüne geleni süpürür. Mesut Başkan bu gidişatın farkındaysa eğer, bir an önce takımı güçlendirmeli, en azından birkaç iyi transfer yapmalı. Yoksa her alınan her kötü sonuçta, her yenilgi de canı çok ama çok yanar. Görünen o ki, Eskişehirspor çok şeylere gebe. Ne diyelim, sonumuz hayır olur İnşallah...