
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
KENT, KİŞİSEL VE SİYASİ ÇIKARA ALET EDİLİYOR
Hürriyet Gazetesi'nde, Tufan Türenç' in, "Eskişehir, Eskişehir olalı böyle şey görmedi" yazısı karşısında, bu olaya ve gelişmelere, neden olan, AKP il teşkilatı, yöneticiler ve kişi/kişiler ne düşündü veya bir açıklamaları var mı bilinmez ama Eskişehir bu tabloyu hiç hak etmedi.
Aslında Eskişehir'le ilgili, son gelişmeleri yadırgamamak lazımdır. Yıllardır politikacılar, ne getirip götüreceğini hesap etmeden, daha önemlisi, bitirilemeyeceğini bildiği halde, aklının estiği yere dualar ve kurbanlarla, fabrika temelleri attılar. Oysa temellerini attığı fabrikaların, ne yatırım kararı, ne de finansmanı vardı. Sonuçta atılan temellerin büyük çoğunluğu, eleştiri konusu yapıldı.
Ayrıca Eskişehir'de, yaşanan gelişmeler, TBMM gündemine taşındı. Sayın Selvi, çıkan haberlerle ilgili Başbakan Erdoğan'ın, yanıtlaması için, TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Başbakan Sayın Erdoğan'a da şu soruları yöneltti; "61 adet fabrikadan, bazılarının 2004 yılından beri faaliyette olduğu, bazılarının ise kaba inşaat halinde olduğu ya da boş depo olduğuna ilişkin basında yer alan iddialar doğru mudur? Söz konusu açılış törenine konu olan 212 tesisin başlama ve bitiş tarihlerini de, içeren ayrıntılı dökümü nelerdir? Bu tesislerden daha önce 'açılış töreni' yapılmış olanları var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?."
Yine soru önergesinde, açılış törenine konu olan, Sivrihisar-Eskişehir-Bozüyük yolu, Eskişehir-Kütahya yolu ve Eskişehir-Seyitgazi yoluna ilişkin olarak, Ocak 2007 tarihli 'Bakanlık Faaliyetleri' bilgi notunda, söz konusu yol projelerin tamamlanmadığı, açıkça ifade edildiğini, Ancak bu yollar daha bitirilmediğini belitti.
Önerge, doğru veya yanlıştır. Tartışma konusu yapmayacağız. Ancak bu gelişmeler, Eskişehir açısından, hiçte hoş olmadığı gibi, telafisi güç gelişmelere de neden oldu..
Ayrıca davetiyede gösterilen, 61 fabrikayı, Tufan Türenç' in yazısında belirtildiği gibi, "bilen ve gören yoksa" niçin Başbakan'a, açılışı yaptırıldı?
Öte yandan Fabrikalarla ilgili olumsuz gelişmelerden, Sayın Çalışıcı ve AKP teşkilatı sorumlu olabilir. Ancak açılışları, bizzat kamuoyuna duyuran, Sanayi Odası Başkanı Sayın Savaş ve yönetim kurulunun, hiç mi sorumluluğu yok?
Diğer yandan yerel basın, bu olumsuz gelişmeleri, açılışlardan evvel gündeme getirdi. Ancak Sayın Çalışıcı, tedbir almak yerine, açılışlardan evvel yaptığı basın toplantısında, "bütün sorumluluk benim" diyerek, olayların, bu boyutlara taşınmasına da bir bakıma vesile oldu. Sayın Çalışıcı, "sorumluluk benim" dedi ama Fatura Eskişehir' e kesildi.
Oysa Başbakan Sayın Erdoğan, fabrika açılışları yapmadan, vilayet meydanında, halka hitap etse, tablo bundan farklı olmazdı ama istenmeyen gelişmeler yaşanmaz, Başbakan Yine aynı vaatlerde bulunurdu. Nitekim bunca tantanaya rağmen, Eskişehirlileri, memnun edecek tek bir vaatte bulunmadığı gibi, çevre yolları ile ilgili olarak da iki yıl müddet verdi.
Diğer yandan Kayseri ve Konya illerinde de bu tür fabrika açılışları yapıldı. AKP tarafından, bu illerde de, aynı yöntem uygulandı. Ancak yerel ve ulusal basında, sözü bile edilmedi. Veya o illerin milletvekilleri, Başbakan' a, soru önergesi vermedi.
Çünkü Kayseri ve Konya' da, kısır çekişmeler yok. Bu illerin menfaatleri, her şeyin önündedir. Birlik ve beraberlik var. Nitekim yıllar önce Kayseri' de, bir toplantıya katılmıştım. Toplantıda, değişik partilerden kişiler vardı. Ancak tek ses gibi hareket ediyorlardı. Bunun nedenini sordum. Bir partili, " Kayseri içinde partiler olarak, demokrasi gereği mücadele ederiz, Ancak Kayseri dışındaki sorunlarımız ve taleplerimizde ,"TEK PARTİ" gibi hareket ederiz." dedi.
Bu politikaların, Kayseri'yi, getirdiği nokta ortadadır.
Maalesef Eskişehir'de, herkes birbirinin açığını arıyor. Bulduğu anda, hemen yerel ve ulusal basınla paylaşılıyor. Eskişehir' e, zarar verecekmiş hiç düşünen yok.
Eskişehir'de, partilerin kısır çekişmelere veya karşılıklı suçlamalara yönelmesi, bunlarında genelleşmesi kolaydır da, düzeltilmesi ve yönlendirilmesi pek güçtür. Bozulma çok kısa sürede elde edilir ama düzeltilmesi için, yoğun caba, emek ve çok zaman ister.
Öte yandan Sayın Selvi, olayı, Türkiye Büyük Millet Meçlisi' ne taşıyarak, daha da büyüttü. İyi de yapmadı. Oysa bunlara, hiç gerek yoktu. Çünkü Eskişehir, yerel ve ulusal bazda, telafisi çok güç, kayıplara uğradı. Siyasi ve kişisel menfaatlere de, alet edildi. Oysa Eskişehir, bu gelişmeleri, hiç mi hiç hak etmedi.