
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
KENT KONSEYİ
Eskişehir'de, KENT KONSEYİ, teşekkül ettirildi. Kent konseyinin oluşumu, mahallin en büyük mülki idare amiri veya temsilcisi, Seçim bölgesi veya bölgelerinin milletvekilleri, Sayısı onu geçmemek üzere illerde valiler, ilçelerde kaymakamları, tarafından belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri. Meclis üye tam sayısının, yüzde 30'unu geçmemek üzere, belediye meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği temsilcileri, muhtarların, kendi aralarından seçecekleri en fazla 10 temsilci, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar, noterler, baro, kooperatifler, birlikler, konuyla ilgili dernek ve vakıf temsilcileri, siyasi partilerin temsilcilerinden oluşmaktadır.
Kent konseyin oluşumunda, halk yoktur. Halka rağmen de kent konseyini başarılı ve kentte faydalı olması da mümkün değildir. O nedenle de Kent konseyi oluşumu, yeniden gözden geçirilmeli siyasilerin, kurum/kuruluş temsilcilerini, yer almadığı, Bilim adamları, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanları, gibi sivil toplum örgütleri, üniversite rektörleri, Eskişehir halkının, önde gelen şahıslarından oluşmalıdır.
Bugün ülkemizde, kent konseyleri, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini, hayata geçirmeye çalışan bir kuruluşlardır.
Eskişehir'de, Kent Konseyi, demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşerilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesi ile ilgili bir somut faaliyetine tanık olmadık.
Kent konseyinin, kent sorunlarının çözümüne yönelik uzun dönemli planın hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak yönünde, Eskişehir'le ilgili temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturmasına, katkısı ise yok denecek kadar azdır.
Eskişehir'de, katılımcılığı, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü, tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere geliştirmede bunların korunmasında, gelecek nesillere aktarılması ile ilgili yeterli çalışma da göremedik.
Kentte, sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına, katkı ise yok denecek azdır. Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin, toplumsal yaşamdaki etkinliklerini arttırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında, aktif rol almalarını sağlamada etkin bir faaliyeti de görülmedi.
Konsey çalışma ilkelerinin gereği olan, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin imzaladığı ve onayladığı Birleşmiş Milletler Zirveleri ile diğer uluslararası sözleşmelerde, kent ve kent yaşamına yönelik, temel ilkeleri hayata geçirmek için, bir çabasını da göremedik.
Eskişehir'de Sayın Sevim Şahin' in, fedakârlığı ile sürdürülen, Küçük Millet Meclisler, kent konseylerinden daha başarılıdır. Çünkü yapısın halk ve sivil toplum örgütlerinden oluşuyor. Kentin ve halkın sorunları konuşuluyor. Sivil toplum ve siyaset arasında diyalog ortamını oluşturmayı hedefliyor.
Küçük Millet Meclisleri, toplumun karşıtlıklarını değil, ortak paydalarını ortaya çıkartarak, herhangi bir karar almadan diyalog zeminini geliştirmeyi hedefliyor. Bu KMM' de en önemli kavram, "DİYALOG" dur. Hedef toplumda diyalog, hem de sivil toplumla siyaset arasında diyalogdur... Bu diyalogun sürekli, düzenli, önyargısız ve sansürsüz şekilde sürdürülebilmesi, en önemli amaçtır.
Geçmiş yıllarda, kentlerde, Kent Konseyi ve Küçük Millet Meclisleri gibi örgütlenme vardı. Bu kentlerimizden biri de İzmir'di.
İzmir Büyükşehir Başkanı, Sayın Burhan ÖZFATURA döneminde, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, dikkat çeken ve başarılı çalışmaları ile de beğeni alan, " DANIŞMA KURULU " hala hafızalarda.
Danışma Kurulu, İzmir'deki Üniversite rektörleri, Bilim adamları, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanları, Teknik Meslek Odası başkanları, sanayiciler, tüccarlar, İzmir'in önde gelen şahıslarında oluşurdu.
Danışma Meçlisi, hiçbir siyasi konu ile uğraşmaz, Çalışma ve programlarında hiçbir şekilde amaç dışı konulara yer vermez, kişisel çıkarlar da görüşülmez ve tartışılmazdı.
Çalışmaları ve aldığı kararlar ve İzmir'le ilgili tespitleri, değerlendirildiğinde ne kadar isabetli bir kuruluş olduğu da hemen göze çarpardı.
Yine Sayın ÖZFATURA döneminde, İzmir 'de, belediye hizmetlerini daha iyi yürütülmesi içinde, "Esnaf, Özürlüler, Meslek edindirme, Türk Dünyası, Şehit aileleri, gibi pek çok masalar vardı. Bu masalarda, çok başarılı çalışmalarda bulundular. Belediye hem maddi, hem de personel açısında, ciddi kazanımları oldu.
Kent konseyleri, yasal güvenceye kavuşmasına rağmen, aynı başarıyı gösteremiyor.