4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KENT MECLİSLERİ!

Cumartesi günü, "Kent Meclisi" toplantısına katıldık. Kent meclisleri ve konseyleri, Kentler için önemli kuruluşlardır. Çünkü İnsanlar yaşadıkları bölgede, her olayın içinde olmak istiyorlar. Ancak‚ seçilmiş olan kişilerin dışında olanların kentin yönetimine katkı sunma yolları sınırlıdır. İşte kent meclis ve konseyleri halka kapanan kapıları açmak için geliştirilmiş bir yöntemdir.
Kentine sahip çıkmak‚ kararlara aktif olarak katılmak‚ bazı projelere ortak olmak kent' de yaşayanların en doğal hakkıdır. İnsanlar bu isteklerini bu güne kadar sivil toplum kuruluşları kanalıyla yapıyorlardı. Son yıllarda, farklı amaçlar için seslerini duyurmaya çalışan STK' ları kent konseyleri adı altında, bir araya gelerek seslerini kent konseylerinde duyurmaktadırlar.
Kent Meclisinde, kentin sorunları konuşulmalı ve tartışılmalıdır. Bu meclisler, bir gündemle faaliyetlerini sürdürüyor. Ancak gündemle ilgili konuşanlarda, belli süre olmalıdır. Gündem dışı konuşmalara da kesinlikle müsaade edilmemelidir.
Cumartesi günü bazı kişilerin sert çıkışları, gereksiz cevaplar, tartışmalar Rahmetli Uğur Mumcu' nun, " TARTIŞMA YERİNE KAVGA, DİNLEME YERİNE SUÇLAMA, YANITLAMA YERİNE SALDIRI, BİZİM YAPTIĞIMIZ BU İŞTE! " görüşünü hatırlattı.
Elbette Kent konsey ve meclislerinde. eleştiri olacaktır. Çünkü istesek de istemesek de, işimiz, mesleğimiz, ne olursa olsun, yaşamımız süresince eleştiri ve tartışmadan uzak kalamayız. Ayrıca eleştiri ve tartışmanın geçmediği, yer ve durum da yoktur. Eleştiri ve tartışmalar, yaşantılarımızın parçaları, daha doğrusu bütünü içindedir. Ondan kimse uzak ve ilgisiz kalamaz. Demokrasi ve her alandaki gelişmeler, bu tür temeller üzerine inşa edilir. Ancak eleştirilerde hoşgörü ön planda olmalı, art niyetli taşımamalı, akıl ve mantık içermeli.
Cumartesi günü, Kent Meclisi' nin gündemi, AKP' nin on yılının icraatının, değerlendirilmesi ve "KENTSEL DÖNÜŞÜM" dü. Ancak gündem, "KÜRT " sorununa dönüştü. Özellikle de bir konuşmacının, ATATÜRK' e eleştiri getirmesi, hatta Kürt sorununu ona bağlaması, aklıselim her insanımızı, üzecek nitelikteydi.
Neden bilinmez, son yıllarda, atalarımız acımasızca eleştiriliyor. Oysa bugünkü neslin görevi, atalarımızı eleştirmek değildir. ATALARIMIZIN YANLIŞLARINDAN İBRET, DOĞRULARINDAN ÖRNEK ALARAK İCRAAT SERGİLEMEKTİR. O nedenle de o günün şartlarını ve imkânlarını bilmeden, atlarımız eleştirmek aczin de bir göstergesidir.
Kent meclislerinin gündemi, kentin sorunları olmalı, etnik ve ideolojik konulara yer verilmemeli, Kentteki; Meslek odaları, sosyal amaçlı dernek, vakıf hatta resmi kurumların temsilcilerinden ve mahalle muhtarlarından, halktan da gönüllülerden oluşmalıdır. Kent Meclisinde, Sayın Prof. Dr. Can AYDAY, kentsel dönüşümü kısaca özetledikten sonra, ülkemizde 1927' de nüfusun %25' i, kentlerde, Yüzde 75'inin de kırsal kesimde bulunduğunu, 2012' de bunun tam tersi bir tablo olduğunu söyledi. Konuya hakimiyeti, objektif görüşleri ile de dikkat çekti.
Cumartesi gün yapılan Kent Konseyi toplantısında, en olumlu gelişme Konseyi yöneten ESYO yöneticisi, Sevim ŞAHİN' di. Konulara hâkimiyeti, kişilikli, mantıklı, güler yüzlü, sempatik ve sevecen, saygılı, hoşgörülü, tedbirli, temkinli, ihtiyatlı tavrı ile dikkat çekti. Özellikle de analiz ve sentez yeteneği, karşısındakileri rahatlatabilen, güven veren tavrı, artikülâsyonu ve diksiyonu, çok yönlü genel kültürü, objektif (tarafsız) entelektüel, tutumu ile büyük beğeni aldı.
Şu bir gerçek ki Türk kadının, ne batılı, ne de doğulu hemcinslerinde farkı yoktur. Kadınlar, iş yaşamının, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir. kadınlar başarılı olmak için, erkeklerin kurallarına göre oynamak veya 'erkek gibi kadın' olmak gerekmediğini de biliyorlar. Bugünün başarılı kadınları, kendisi gibi olmaya karar veriyor. Başkalarının kuralları ile değil, kendi kuralları ile de sahneye çıkıyorlar.
Kent konsey ve meclisleri önemli kuruluşlardır. Çünkü modern yaşamın ve demokrasi geleneğinin, en önemli öğeleridir. Demokratik kuralların, işleyebilmesi için de kent koset ve meclislerine ihtiyaç vardır. Birey, toplumun özellikle de kentlerin, sorunlarını çözme yanında, toplumun ihtiyaçlarının en uygun şekilde karşılanmasını da sağlarlar.
Ayrıca da toplumun, kendileri ile ilgili olaylarda karar verme sürecine katılması halinde alınan kararlarda, toplumun ihtiyaçlarının daha iyi yansıtılması mümkün olabilir. Ayrıca örgütlenme, toplumdaki kaynakların harekete geçmesini sağlar. Halk, sivil örgütlenme ve sorunlarını çözmede daha da bilinçlenir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi