4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KENTSEL DÖNÜŞÜM!

AK Parti, ATATÜRK Stadyumundan sonra, Atatürk Teknik Meslek Lisesi, Ticaret Lisesi, Kız Olgunlaşma Enstitüsü gibi okulların, bulunduğu alanlardan, taşımak istiyor. Gerekçeleri nedir, bu alanı nasıl değerlendirecekler veya ne amaçla kullanılacak, en iyi kendileri bilir ama düşünülen uygulama, kent açısından hiçte hayra alamet değildir.
Nitekim Pazartesi günü yapılan, kentsel dönüşün panelinde, Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Sayın Necati Uyar,"dönüşüm, yıkıp yapmak değildir. Korumak, planlamak, sosyalleştirmekte bir dönüşümdür. Ancak ülkemizde dönüşüm, rant yerlerine müdahale aracı haline geldi. Bu yüzden, Türkiye'de kentsel dönüşüm kavramı, çok çabuk kirlendi." sözleri okullar bölgesi için de geçerlidir.
Ayrıca yapılan uygulama, Eskişehir'i, "TEK MERKEZLİ" kentte, mahkum edecektir. Oysa bugününün, şehircilik anlayışı, " Çok kesimli" ve" Çok Merkezli" kentlerdir. Hatta çağımızın şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu yeni şehirler, eski şehir tipleri olan Tek merkezli, hatta çok kesimli ve çok merkezli kentlere hiç benzememektedir.
Bugün ise ideal şehirler, ormanla iç içe ama aynı şekilde bütün şehir imkânları da yanı başında. Yani Şehir-kır antitezlerini, sentezleyebilmiş kentlerdir. Ya da bir diğer tabiriyle, tabiatla, makineyi, yeni bir mekân tasarımıyla insan için uzlaştırabilmiş, ahenkli kılabilmiş, bir şehirdir.
Aslında kentlerdeki arzu edilmeyen gelişmeler, yadırganmamalıdır. Artık AKP iktidarında, belediyeler devre dışı bırakıldı. Ruhsatlar dahi, artık merkezi idareden veriliyor. Nitekim Eskişehir'de, açılan METRO' ya, Anakent ve alt belediyeler karşı çıkmalarına rağmen, bakanlıktan aldığı yetki ve ruhsatla faaliyete geçti.
Ayrıca Başbakanlığın, 2012/15 sayılı genelgesi ile de "Kamu kurum ve kuruluşları (Belediyeler ve il özel idareleri hariç) ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait şirketlerin, kendi mülkiyetlerinde veya tasarruflarında bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek veya tüzel kişilere; satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir vb. her türlü tasarrufa yönelik işlemleri için Başbakanlıktan izin alınacaktır.
Ayrıca TOKİ' de, Eskişehir'de ayrı bir sorundur. Devlet gücünü kullanan TOKİ ile Eskişehir ve diğer kentlerde, haksız ve acımasız bir rekabetle, karşı karşıya kalan inşaat sektörü, çok zor günler geçiriyor ve bu zor günler, daha da zorlaşacak gibi gözüküyor.
Siyasi iktidar, belediyelerin ve vatandaşın önündeki engellerin kaldırılması gerekirken, maalesef kolaycılık yapılarak, TOKİ yoluyla, kamuya ait araziler de yok ediliyor, yapı üretimi yapılıyor ve inşaat sektörü de baltalanıyor.
Hülasa TOKİ, devlet desteğiyle müteahhitlik yapıyor. Ayrıca özel sektörün gitmediği, geri kalmış yörelerde, devlet gücünü ortaya koyması gereken, TOKİ, kent merkezlerinde inşaatlar yapıyor, yaptırıyor. Her halde, Eskişehir' de, şehir merkezindeki okulların bir bölümünün, Ihlamurkent'te ayrılan, 100 bin metrekarelik alanda yapılacak kampusa taşınacak, mevcut yerlerde, TOKİ' ye verilerek, para kazandırılacaktır.
Eskişehir' de, kentsel dönüşüm de ne amaçla yapılıyor hala meçhuldür. Çünkü iktidar ve yerel yönetimler, söz konusu kentsel dönüşüm olduğunda, kamuoyunu ikna etmek için öne sürdükleri, "DEPREM" tehlikesi ile ilgili uygulama, bazı zaman gerçekleşmiyor.
Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı KİPTAŞ' ın, yaptığı plan teklifinde, mevzuat gereği, Çevre Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğüne onaylatılması gereken zemin etütlerinin, alınmadığı görüldü. Hal böyle olunca da İktidar deprem mevzuatını, ya bir prosedür olarak görüyor, ya da kişi ve kurumlara göre değişen, farklı mevzuatlar işletiliyor.
Eskişehir'de, kentsel dönüşüm projelerinde de deprem riski göz ardı ediliyor. Kentte kentsel dönüşüm olarak düşünülen, Baksan, Gündoğdu, Alanönü, Karapınar, Huzur ve Erenköy ve Mustafa Kemal Paşa Mahalleri, Bu mahaller ve Bayat Pazarı ve çevresi. Köprübaşı dediğimiz bu alan ikinci derecede riskli alanlardır.
Ayrıca Baksan ve Gündoğdu Alanönü, Karapınar, Huzur ve Erenköy mahallesinde, zemin sağlam. Deprem riski taşımayacak ölçüde tek katlı yapılardan oluşuyor. Eskişehir' de, depremde, en riskli bölgeler, Atatürk Caddesi, Sivrihisar Caddesi, Ziya paşa, Yunus Emre ve Kızılcıklı caddeleridir. Bu caddeler, çok iyi incelenmeli, dönüşümde gerekçe depremse, kentsel dönüşüm, bu alalarda yapılmalıdır. Çünkü depremlerde, en fazla zarar görecek binalar, bu caddelerdedir. 17 Ağustos Marmara depreminde, Gölcük'te, tek katlı binalar yıkılmadı ama ana caddedeki, çok katlı binalar büyük zarar gördü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi