
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
KERAMET İMKANDA DEĞİL, İNSANDA...
Okullar açıldı. Eğitim-öğretim çalışmalarında, mutlaka başarılı olmak zorundayız. Artık dünyada, sanayi toplumu yerini enformasyon çağına ve bilgi toplumuna bıraktı. Bilgi toplumunun temel özelliği, bilim evrenini anlayan, yorumlayan, kullanan ve üreten, bilim dünyasının, bilgi beceri, tutum ve alışkanlıklarını davranışa dönüştüren; problem çözmede, bilimsel süreçleri kullanan bireylerin, meydana gelmiş olması gerekir.
Yine dünyada, bu bireylerin yetiştirilmesinde, en önemli dönemin, insan yaşamındaki 3-6 yaş arasında olduğunu, hem bilim adamları, hem de çağdaş eğitim kabul etmiştir. Bu alandaki çeşitli uygulamalar göstermiştir ki çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, özellikle de temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin geliştiği ve biçimlendiği herkes tarafında kabul görmüştür.
Atalarımız, "İNSAN YEDİSİNDE NE İSE YETMİŞİNDE ODUR" demiştir.
Okul Önce Eğitim, beş yılık hemen her planda, "Milli Eğitim Şuraları"nda, hep yer aldı. Hatta okullaşma hedefleri de belirlendi. Güya okul öncesi eğitim kurumlarının yaygınlaştırılmasında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut fiziki kapasiteden yararlanılacak, şartlara ve ihtiyaçlara cevap verebilecek esnek modeller geliştirilecekti.
Okul Öncesi eğitime, standartlar getirilecekti. Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının bir şemsiye altında toplanması için, gerekli mevzuat çalışmaları yapılacaktı. Çocuk gelişimini en iyi şekilde takip eden ve gelişimini destekleyen, programları hazırlayan ve uygulayabilen öğretmenler yetiştirilecekti.
Ayrıca Okul Öncesi Eğitim kurumlarında, çocukların yaş, ilgi ve ihtiyaçlarına göre değişebilen esnek programların uygulanması sağlanacak, Bu kurumları teftiş edecek müfettişler, okul öncesi eğitimiyle ilgili bilgilerle donatılacak, Okul Öncesi Eğitim Merkezleri' nin, pilot bölge seçilen illerde faaliyete geçmesi sağlanacaktı.
Hülasa Okul Öncesi Eğitimi ile ilgili onlarca karar alındı; hedef belirlendi Ancak imkânsızlıklar öne sürülerek, hiç biri arzu edilen boyutta hayata geçmedi. Hepside lafta kaldı.
Ve Nihayet!
Trabzon Valisi Sayın Nuri OKUTAN, Okul Öncesi Eğitimde, bütün mazeretleri geçersiz kılacak bir çalışma yaparak, görev aldığı her il de, bir yıl gibi kısa süre içinde, Okul Öncesi Eğitim alanında, okullaşma oranlarını %90' ların üstüne çıkardı.
Hatırlıyorum da 2006 yılında, Sakarya Valisi iken, Sayın OKUTAN' ı, başarılı çalışmalarından dolayı, yılın bürokratı ilan etmiştik. İcraatını, projelerini, özellikle de, "Okul Öncesi Eğitim" alanındaki başarısı, diğer valiler, tarafından dikkate alınır mı bilinmez ama Okul Öncesi Eğitim"deki başarısı, Milli Eğitim Bakanlığı'na, Valilere, bürokratlara ve halkımıza, örnek teşkil edecek niteliktedir" görüşümüzü de okuyucularımızla paylaşmıştık
Hatta "Türkiye'de, eğitim altyapısı çok iyi olan illerde bile, Okul Öncesi Eğitim okullaşma oranı, yüzde 30'u geçmezken, eğitim altyapısı yok denecek kadar az Siirt' te ve deprem felaketinin yaralarını hala sarmakla meşgul Sakarya ilinde, hem de 1.5 yıl gibi kısa sürede, okul öncesi eğitimi okullaşma oranını, yüzde 90' ların üstüne çıkarması, bir mucize değil de nedir? demiştik.
Sayın OKUTAN, Sakarya' dan sonra, Trabzon' a atandı. Bu ilimizde de eğitim öğretim alanında, özellikle de Okul Öncesi Eğitim de, kısa sürede, yine mucizeler yarattı. Trabzon' da, ilk yılı, beş anaokulu ile 140 anasınıfı açıldı. Yer bulunamadığında, müdür yardımcılarının odaları anasınıfı oldu, apartman daireleri kiralandı. Ve Okul Öncesi Eğitimde okullaşma oranı kısa sürede, %36 iken %93' e ulaştırdı. Okullardan devlet dairelerine kadar okuma saatleri başlatıldı. Trabzon'un tüm okullarındaki kitap sayısı 374 binden 710 bine yükseldi. Kentin istihdam açığı olan alanlarla ilgili kurslarda yaklaşık 3 bin kişi meslek edindi. Bunlardan 1000'i işe yerleştirildi. Kurulan toplum merkezlerinde, okuma yazma kurslarından, meslek kurslarına kadar, pek çok alanda ailelere ve çocuklara yönelik hizmetler veriliyor. Okullarda, anne baba eğitimleri var.
2011'de Avrupa Gençlik Olimpiyatları'na, ev sahipliği yapacak Trabzon'da, profesyonel sporcular yetiştirilmesi için de çalışmaya başlandı. 40 bin ilköğretim öğrencisi teste tabi tutularak spor, resim ve müzik yetenekleri belirlendi. Yapılacak diğer çalışma ve testlerle 2 bin kişilik ana çalışma grubu oluşturularak değişik branşlarda profesyonel sporcular, sanatçılar yetiştirilecek. Dört gençlik merkezi açıldı. 15 gençlik merkezi de sırada.
Peki, diğer vilayetler, " Siirt", "Adapazarı" ve "Trabzon" dan da daha mı az imkânlara sahip? Hülasa keramet, imkânda değil insanda...