1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Keşke Dımdızlak bırakabilseydiniz...

Hatırlarsanız?
-"TOKİ Eskişehir'e yeni Stadyum yapacak, biz de bunun karşılığında TOKİ'ye mevcut Atatürk Stadyumunun yerini vereceğiz" diye başlatmışlardı tartışmayı...
-"Niye veriyorsunuz?" diye sorulunca da...
-"TOKİ hiçbir yerde karşılığını almadan bedava stadyum yapmaz. O yüzden mevcut Atatürk stadyumunun yerini TOKİ'ye veriyoruz" diye devam etmişlerdi savunmaya...
Baktılar ki şehir tepki gösteriyor;
-"Merak etmeyin! TOKİ sadece yaptığı yeni stadyuma harcadığı para kadar mevcut Atatürk Stadyumunun olduğu yere rant binaları dikecek" demişlerdi...
Bu da şehrin tepkisini dindirmeyince çıkıp;
-"Tamam, biz burayı Türk Dünyası Meydanı yapacağız" dediler.
Bu sefer TOKİ "İyi de yer benim. Verin o zaman parasını" diye diretti.
Türk Dünyasında söz konusu para vardı. Verilirdi de, ancak işin içine "Meydan" lafı girdiğinde, bu iş haliyle Büyükşehir belediyesinin alanına giriyordu. Durup dururken Büyükşehir Belediyesine koskoca bir meydan hediye edilemezdi değil mi? Ne de olsa Büyükşehir iktidar partisinden değildi.
Formül bulundu...
Türk Dünyasına parayı veren zaten Anadolu Üniversitesiydi. O halde AÜ nün Türk Dünyasına verdiği para TOKİ'ye verilecek, mevcut Atatürk Stadının yeri de AÜ nün olacaktı.
Üniversitenin işi Meydan yapmak değildi, yasa da buna engeldi.
Ona da formül bulundu.
Üniversite bu alan üzerine birkaç birimini taşıyacak, böylelikle yasal olarak hem meydan yapmış, hem de alanın sahibi olmuş olacaktı.
İşte tam bu sırada Vali Güngör Azim tuna çıkıp "Biz Meydan falan yapmayacağız" dedi.
Hayda! Bu da şimdi nereden çıkmıştı?
Verilen onca "Meydan yapacağız" sözü üzerine "Biz meydan falan yapmayacağız" lafı hiç olmuş muydu?
Vali ertesi gün söylediği lafın yanlış anlaşıldığını belirtti.
-"Ben 'Meydan yapmayacağız' demedim. 'Dımdızlak meydan yapmayacağız' dedim" dedi.
Ve son olarak...
Anadolu Üniversitesine verilen alan üzerine yapılan planlamanın maketi vilayet meydanına konuldu.
Düşünülen planlamanın maketine baktığınızda ortada ne bir Meydan vardı ne de meydanı andıran bir boşluk.
İstanbul'daki kapalı çarşıyı andıran bir yapılar topluluğuyla kaplanmıştı meydan yapılacağı söylenilen alan.
Sonuç olarak...
Eskişehirli Meydan konusunda 25 nci hayal kırıklığını falan yaşadı.
Ne diyelim?
Keşke koskoca alan, Arzuhalci dükkânları gibi sıralanan yapılarla kaplanacağına, Vali Tuna'nın "Yapmayacağız" dediği yapılıp, Dımdızlak bir meydanı olsaydı...

*************************************

Ülker Can da alem vallahi...

AK Parti'nin Eskişehir milletvekili olan Ülker Can hanımefendi, Meydan konusunda yapılan eleştirilere sinirlenmiş.
Özellikle de gazetecilerin bu konudaki eleştirilerine kızmış.
-"Oturdukları yerden, maket üzerinden ahkam kesiyorlar" diye kendince vermiş veriştirmiş.
Öncelikle şunu söyleyelim:
Eğer ortada ne yapacağınıza dair bir tek planlama maketi varsa, değerlendirme de haliyle bu makete bakılarak yapılır.
Bu sizce de gayet doğal değil mi?
Kahve falı baktıracak halimiz yok ya!
Haliyle, vilayet alanına koymuş olduğunuz ve "Meydan yapacağız" diye söz verdiğiniz alanın neredeyse tamamını işgal eden binalarla dolu makete bakarak yapıyoruz değerlendirmemizi.
Dahası...
Bunu yapan bir tek biz gazeteciler de değiliz...
Mühendis odalarından sivil toplum örgütlerine, hatta AK partinin diğer milletvekili Salih Koca'ya kadar herkes, var olan maket üzerinden yapıyor değerlendirmesini.
Salih koca bizzat "Maket planlama üzerinde eksiklikler olduğuna ilişkin yakınmalar var" diyor.
Şimdi bunlar da mı maket üzerinden ahkam kesiyor?
Bir de kafamıza takılan bir başka nokta var...
Ülker Can mevcut stadyum alanına yapılan planlamayı anlatırken ve savunurken "Alanın yüzde 88'i açık, yarı açık yeşil alan olarak değerlendirilmiştir." Demiş...
Allah aşkına! "yarı açık yeşil alan" da ne oluyor?

***********************************************

CHP İl Başkanlığını kabul etmem!

CHP'de yaşanan olaylar üzerine ismi İl Başkanlığı için geçiyor İbrahim Arslan'ın.
Yaşanan onca olay sonrasında isminin dışarıdan il başkanı olarak geçmesi en çok da kendisini rahatsız etmiş.
-"Benim böyle bir çabam kesinlikle yok" diyor önce...
İsminin kim ya da kimler tarafından geçirildiği konusunda da herhangi bir bilgisinin olmadığını söylüyor ardından.
Son olarak da;
-"Parti prestij kaybediyor. Bu çoluk çocuk oyunu değil. Şu gelinen noktaya bir bakın. CHP çatısı altında yaşanmaması gereken olaylar yaşanıyor. Aynı sözleri Pazar günü partide basına kapalı toplantıda da söz alarak söyledim. Kesinlikle yaşanmaması gerekip de yaşanan olaylar nedeniyle her CHP'linin özür dileme borcu var. Ben kendi adıma herkesten özür diliyorum. İsmimin il başkanlığı için geçmesi kesinlikle benim tasvip ettiğim,istediğim ve gayret içinde olduğum bir durum değil. Kaldı ki, benim dışımda gelişiyor olsa bile bu görev bana teklif edildiğinde kesinlikle kabul etmeyeceğimi herkesin bilmesini istiyorum" diyor İbrahim Arslan.
Bundan sonra ne yapılması konusunda da, partinin acilen bir danışma meclisi oluşturup, ne yapılması gerektiğine dair bir karar alması gerektiğini sözlerine ekliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi