Şu sıralar gündemde seçim var.
Gündemde seçim olması, aday olacakları şimdiden belli olan isimleri bir hayli heyecanlandırıyor.
Yapılacak olan seçimlerde milletvekili adayı olacağı bilinen isimler için günler bir hayli zor geçiyor.
Seçim tarihi yaklaştıkça , üzerlerinde ki heyecan da artıyor.
Pek çoğu için seçime kadar olan süre, oldukça ızdıraplı geçecek anlaşılan.
Yapılacak olan seçimde "aday olacağı belli isimler" dedik.
Gerçekten bu isimler, dönüşü olmayan bir yola girdiler.
Seçim fırsatının 4-5 yılda bir geldiğini de hesap ederek...
Şartlar ne olursa olsun şanslarını deneyecekler.
Hemen hepsi, seçime kadar olan süre içinde bir yandan kendi adaylık şartlarını arttırabilmek için uğraş verirken...
Diğer yandan da rakiplerinin şanslarını azaltma gayreti içine girecek.
Anlayacağınız...
Önümüzde ki günler içinde, partilerin seçime yönelik birbirleri ile mücadelesinin yanı sıra...
Bir de, aynı partinin adayları arasında bir yarış başlayacak.
Bu yarışta, aday olmayı kafasına koyanların tümünün güvendiği bir şeyler var.
Kimisi, Genel başkanın kendisini tercih edeceğine güveniyor...
Kimisi ise, teşkilatlara.
Bazıları da, Genel merkezde etkili olan isimlere.
Bunun yanı sıra, kendi konumlarına güvenip, tercih edileceğini zannedenler de mevcut.
Hemen hepsi, güvendikleri yerleri açık açık söylemeseler de...
Yakın çevrelerine...
-"Benim işim tamam" diyerek, söz aldıklarını söylüyor.
Belki bazıları gerçekten söz alıyor adaylık için.
Bazıları da, ortada söz möz yokken, almış gibi gösteriyor...
Ama neticede....
Herkes bir yerlere güvenip "benim işim tamam" diyor.
Siyasette söz verildiği çok olmuştur ama...
Verilen sözlerin tutulduğu pek görülmemiştir.
Bu yüzden, siyaset verilen sözler tutulmadığı için hayal kırıklığına uğramış insanlarla doludur.
Tavsiyemiz...
Kimse aldığı söz ile umutlanmasın...
Adaylığı çantada keklik zannetmesin.
Hatta...
Hiçbir yerde "Ben söz aldım. Benim işim garanti" demesin.
Çünkü, listeler açıkladığında pek çok hayal kırıklığına uğrayanlar gibi;
-"keşke söz yerine senet alsaydım" diyebilirler...