4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR

Soma ilçesindeki, maden ocağında meydana gelen kazayı, protesto etmek için Üniversite Caddesi'nde toplanan yüzlerce kişi, yürüyüşe yaptı. Ancak bir grup Sivrihisar, Cengiz Topel ve İsmet İnönü Caddesi'ndeki çeşitli bankaların şubelerine ve ATM'lerine, zarar verdi. Tramvaylara sprey boyalar ile yazılar yazan, bankları ile yerlerinden söken grup, caddeleri adeta taş yağmuruna tuttular. Protestoya da gölge düşürdüler.
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Eskişehir'de, Soma'daki maden faciasını protesto etmek için toplanan grubun, bazı resmi ve özel bankaların camlarını kırıp, ATM'lere zarar verdiği eylemine ilişkin "Milletimizin yaşadığı büyük acıyı istismar edip, kaos ve terör yaratmak isteyen gruplara karşı, güvenlik güçlerimiz, gereken bütün hukuki işlemleri yaparak, bunların adalet önünde, hesap vermelerini sağlayacaktır" dedi.
Haklı pretostuyu, istismar eden gruplar, her gösteri ve pretostu da, ortaya çıkıyorlar. Demokratik hak ve tepki noktasında, ortaya çıkan kişilerin içerisine yerleşerek, daha sonrada, olayı provoke etmeye ve ülkenin kamu düzenini bozmaya, kaos çıkartmaya, toplumda, huzursuzluk çıkartmaya ve insanları karşı karşıya getirmeye, yönelik eylemlerini yapmaya çalışıyorlar.
Ayrıca gösteri yapan grupların, içine sızan, yüzleri maskeli şahıslar, güvenlik güçlerine, havai fişek, şişe ve taşla saldırırlar. Yolara barikat kurarak ateşe verirleri, Çevreye de zarar vermek için, her türlü eylemde bulunuyorlar.
Bu insanları amacı Soma ilçesindeki maden ocağında meydana gelen kazayı protesto etmek mi, yoksa bu elim faciayı bahane ederek, ülkemizde kargaşa çıkarmak mı bilinmez ama yaptıkları ahlaki değildir. Haklı bir protestoyu, haksız duruma düşürmüşledir.
Elbette TC. Anayasasının 34.maddesi." Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Kişi/kişilerin, bu madde gereği, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının izinsiz olarak kullanılabilmesidir. Her hak da olduğu gibi, bu hakta da olağanüstü durumlarda sınırlamalar olabilir. Bu sınırlamalar ancak kanun ile olabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, nasıl yapılacağına ilişkin düzenlemeler 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda belirtilmiştir.
Protesto hakkı, toplanma özgürlüğü ile de bağlantılıdır. Anayasa'nın 26. maddesi de "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın, haber veya fikir almak, ya da vermek serbestliğini de kapsar.
Protesto, hukuksal çerçeve içinde kişi/kişilere ve gruplara, kişilerin kurdukları örgütlere tanınan, tanınmak zorunda olan, karar alma konumunda, olanların karar ve irade açıklamalarına yönelik, karşı çıkma hakkıdır. Bu hak kişi/kişilere, çevreye ve diğer insanların özgürlüklerine, zarar verme hakkı vermez.
Ayrıca insan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi vb. bütün uluslararası sözleşme ve bildirgelerde, bu hakka, temel bir insan hakkı olarak yer verilmiştir. Ulusal ve uluslararası metinler toplanma özgürlüğünü, protesto hakkını barışçıl olma koşuluna bağlamıştır.
Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nde, kişi/kişilere karşı yapılan baskıya ve zulme karşı 'direnme hakkı'na yer verilmiştir. Nitekim Evrensel Bildirge'nin giriş kısmında "İnsanlığın, zorbalık ve baskıya karşı, son bir yol olarak ayaklanmaya başvurmak zorunda bırakılmaması için, insan haklarının hukuk düzeyinde korunması gerektiği" ifade edilmiştir ama zorbalık ve baskı, hep son çare olarak insanlar, ayaklanmak zorunda bırakılmıştır.
Gösteri ve protestolarla ilgili yasalar ortada iken, barışçıl olmayan ve çevreye zarar veren, gösteri ve eylemler, ahlaki olmadığı gibi kabulde edilemez. Bu şer grupları, demokrasi ve insan haklarına da ihanet içindedir. Buna fırsat verilmemelidir. Çünkü haklı gösteri ve protestolar, bu şer odakları tarafından haksız durumu düşürülmektedir.
Çevreye zarar verenlere, müdahale edildiğinde, demokrasi ve demokratik ve insan haklarını, öne sürüyorlar. Oysa demokrasi, kurallar rejimidir. Kuraların olmadığı ortamlarda, demokrasiden ve demokratik ve insan haklarından bahsedilemez. Elbette kişi/kişilerin, gösteri ve protesto hakkı vardır. Ancak çevreye ve başka insanlarının özgürlüklerine zarar verme, hakkı yoktur. Ayrıca gösteri ve protestoları kullanarak, çevreye ve insan özgürlüklerine de zarar verirler. Ayrıca keskin sirke küpüne zarar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi