4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR VERİR

DTP' nin, Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu' nunda, yaptığı toplantıda yaşananlardan "KÜRT AÇILIMI" isteyenler veya vaat edenler, ibret ve ders aldı mı bilinmez. Ancak atılan "Gün daha fazla birlik, daha fazla mücadele günüdür" , "Eşit özgür yurttaşla demokratik topluma", "Demokratik Türkiye için demokratik özerklik", "33 Kurşun Katliamını unutmayacağız", '"İçi boş açılımlara son",özellikle de, "BİJİ SEROK APO", ve " PKK HALKTIR. HALK BURADA " gibi sloganlar, hiçte hayra alamet değildir. Maalesef terör çetesinin bu gösterisine, AB'nin temsilcileri de katıldılar.
DTP 'li milletvekili Demirtaş ise PKK'nın, şehir yapılanması, KCK' ya yönelik göz altılarını, 'tehdit' eder gibi eleştirerek, "...Tarihi saldırılara karşı nasıl tarihi bir direnişe geçeceğimizi, hep birlikte bütün dünyaya göstereceğiz" sözleri ile halkı sivil itaatsizliğe ve isyana teşvik ediyor. Bu gelişmeler karşısında, "Atalarımızın, " Besle kargayı oysun gözünü" ve "KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR VERİR." sözleri, tam anlamını buldu.
Elbette, Türkler ve Kürtlerin, geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de birlikte yaşamasını isteyen, Kürt kökenli vatandaşlarda var. Nitekim Ağustos ayı içinde, Bitlisli ve Kürt kökenli bir şoförle, Bergama Ovacık Maden yatağına gitmiştik. Yolda " ... Ben Kürt kökenli bir insan olarak, yaşananları tasvip etmiyorum. Etnik milliyetçilik, ülkemizde iç çatışmanın nedeni olabilir. O zaman, en çok zararı, bizim insanımız görecektir. Ben ve ailem, Bergama da herkesle birlikte, huzur içinde yaşıyorum. Bu huzuru, bozmaya da kimsenin hakkı yoktur." sözlerine katılmamak mümkün mü?
İnanıyoruz ki bu tür düşünen, Kürt kökenli pek çok insanımız var. Ne var ki ABD ve AB 'nin, bölgedeki çıkarları gereği, bölgede güçlü bir Türkiye istemedikleri için etnik milliyetçiliği körükleyerek, ülkemizi etkisiz hale getirmek istiyorlar. DTP, PKK ve yandaşlarını da taşeron olarak kullanıyorlar.
Bugün gündemde olan, "KÜRT AÇILIMI" veya "DEMOKRATİK AÇILIM" içeriği ne olursa olsun, DTP ve PKK ve yandaşları için yeterli değildir. Tek istedikleri şey, "TOPRAKTIR", Çünkü masum isteklerle başlayan gelişmeler, verilen tavizlerden sonra, "Kürt açılımı" nın geldiği boyut ortadadır.
Şu bir gerçek ki bazı Kürt kökenli vatandaşlar, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde hep sorun olmuşlar, öne sürdükleri sorunların nedenlerini de hiçbir dönem sorgulamadan, başka ülkelerin, hedef ve senaryoları için de taşeron görevi üstlendiler. Bugüne kadar Osmanlı döneminde 13, Cumhuriyet döneminde ise 25 Kürt isyan olmuştur. Bu isyanların büyük çoğunluğunun arkasında da emperyalist ülkeler vardı
Türkiye' de, DTP, PKK ve yandaşlarında, sorun yaratmak, teröre destek vermek, toprak talep etmek, kargaşa çıkarmak, masum insanları öldürmek, dükkânları yakıp yıkmak, vatandaşlara, polise, saldırmak, Molotof kokteyli atmak, otobüs yakmak, Türkiye' yi, AB parlamentosunda eleştirmek, adeta alışkanlık haline geldi.
Ayrıca Türkiye' de, işkence ve baskı yaptılar, dilimizi konuşamıyoruz gibi aslı astarı olmayan suçlamalarla da siyasi mülteci statüsüyle Avrupa ülkelerine kapağı attılar. Türkiye, bütün bu yanlışlıklara rağmen, Kürt kökenli vatandaşlarımızı, hiçbir dönem dışlamadığı gibi, tepki de göstermemiştir.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti, Güneydoğu'ya her türlü yardımı yapmak istedi. Devlet bölgedeki çocukları eğitmek için, okul yaptı¸ PKK yaktı. Öğretmen gönderdi, PKK şehit etti. Yol yapmak için her türlü imkânı seferber etti ancak araçlar yakıldı. Devlet Kürtçe Kursları açılmasına izin verdi; ilgisizliği sonucunda kurslar kapandı
Türkiye, hiçbir dönem, ''Kürt kökenli'' Türk vatandaşına; sen Kürtsün, şu şehre, ilçeye ve köye giremezsin, şu işi yapamazsın veya mesleği icra edemezsin denmedi. İstedikleri il ilçe ve köye yerleştiler. Kürtler, devletin her kademesinde görev aldı, Türkiye' de, Kürt kökenli şarkıcılar, işadamları, ticaret erbabı, otel sahiplerinin, büyük çoğunluğu, Kürt kökenli vatandaşlarımızdır.
Dün ve bugün, Kürt kökenli vatandaşlarımızla ilgili sorun/sorunlar varsa, ülkemizde hala kan dökülüyor, Güneydoğu'da ekonomi ve istihdamdan şikâyet ediliyorsa, bütün bunlardan, DTP, PKK ve yandaşları sorumludur. O nedenle de Radikal Kürtler, kusuru Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkında değil, kendilerin de aramalıdır. Ancak onları hedefi ve isteği, bölgenin, her alanda kalkınması, Kürtlere, refah huzur, İŞ ve AŞ değildir. Onların, tek bir görevi var, Emperyalist ülkelere, TAŞERONLUKTUR.
Oysa "Türkler ve Kürtler, yıllardır birlikte yaşadı, kader birliği yaptı, birbirinde kız aldı ve kız verdi. Akraba oldu. Birlikte yaşamak ve var olan sorunları da, birlikte çözmek varken, kavga etmek, en önemlisi de bu güzel tabloya zarar vermek,"Türk ve Kürtlere", ihanet değil de nedir? "

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi