1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kim ders çıkartacak ki?

Geçtiğimiz hafta bir referandum yapıldı.
Referandumun ülke geneli ve Eskişehir için ayrı ayrı sonuçları çıktı.
ülke genelinde çıkan referandum sonucunu bir tarafa koyarsak, Eskişehir için çıkan sonuçlar, referandumun her iki tarafında bulunan partiler için çıkartılacak derslerle doluydu.
örneğin…
Referandumun Hayır tarafında bulunan başta CHP olmak üzere tüm partiler, ortaya çıkan sonuçların ardından “Demek ki ülkenin kaderini etkileyecek olaylar karşısında birlik olunabiliyormuş. Bundan sonra da bu birlikteliği devam ettirecek siyaset tarzını benimsemeliyiz” dersini çıkartabilirdi.
Dahası…
Referandumun Evet tarafında bulunan ve başta AK Parti olmak üzere diğer partiler de, ortaya çıkan sonuçların arından “Demek ki bir yerlerde yanlışlar yaptık. Bu yanlışları biran önce tespit edip, telafi etmez isek, bundan sonra bizim bu şehirde hiçbir iddiamız kalmaz” dersini çıkartabilirdi.
Hatta…
Referandumun gerçekleşmesini bizzat sağlayan MHP’de ise ortaya çıkan sonuçların ardından “Biz bir karar aldık. Taban başka türlü düşündü. Ya biz yanlış yaptık, ya da onlar yanlış yaptı. Her iki türlü de ortaya bir sıkıntı çıktı. Bu sıkıntıyı biran önce gidermek gerekiyor. Camianın önüne tedavi ve telafi edici yeni bir söylemle çıkmak gerekiyor” dersi çıkartılabilinirdi.
Kısacası…
Referandumun Eskişehir sonuçları aslında hem AK Parti, hem CHP ve hem de MHP açısından bir dolu ders çıkartmayı beraberinde getirdi.
Fakat…
Biz bu sonuçların ardından bu derslerin çıkartılacağına hiç mi hiç ihtimal vermiyoruz.
çünkü…
Bu dersler bu güne kadar hiç çıkartılmadı.
Bugüne kadar kazananlar “Benim sayemde” dedi, kaybedenler ise “Bana ne. Ben üstüme düşeni yaptım” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştı.
Bu defa da aynısı olacak.
AK Parti hiç kaybetmemiş gibi, bugüne kadar olduğu şekilde sırtını liderinin karizmasına dayayarak rajon kesmeye devam edecek.
Eskişehir’deki referandum galibiyetini kendine mal eden CHP’de parti içi mücadele yine acımasız şekilde sürecek.
Referandumun en ilginç tarafı olan MHP ise tabanının resmi olarak oy verip vermediği bir türlü ortaya çıkmayacağı için hiçbir şey olmamış gibi davranacak.
Kısacası…
Adını saydığımız her 3 parti de sonuçlardan ders çıkartma yerine süratle referandum öncesinin fabrika ayarlarına geri dönecek.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

“Seçmenin eli alıştı” derler ya…

Siyasette “seçmenin eli alıştı” diye bir tabir var.
Bu şu demek:
Seçmen ilk defasında herhangi bir nedenden ötürü bir partiye ya da bir kişiye oy veriyor.
İkinci kez aynı parti ve kişiye oy vermesiyle birlikte psikolojik olarak o partiyi ve kişiyi her ortamda savunur hale geliyor.
Zaten ikinci verilen oydan sonra eli de beyni de uyum sağlıyor o parti ve kişiyle.
Sonraki seçimlerde de bu el alışkanlığını sürdürüyor.
Başka partiye ya da kişiye oyu nasip olmuyor.
Oy verdiği partinin de kişinin de yanlışlarını görmüyor.
Başka partinin ve kişinin doğrularını da görmüyor işin gerçeği.
Oy vererek desteklediği parti ve kişinin her yanlışı içinde doğruyu arama, oy vermediği parti ve kişinin doğruları içinde de yanlış arama derdine düşüyor.
Seçmen her ne kadar aidiyet duymaya başladığı parti ve kişiyi kolay kolay bırakmıyorsa da gün geliyor oy verdiği parti ve kişi kendi maddi ya da manevi çıkarlarıyla ters düşüyor.
İşte o anda, el alışkanlığına rağmen hiçbir sıkıntı duymaksızın bir anda partiyi de kişiyi de değiştiriveriyor.
Sonuç olarak…
Seçmenlerin büyük bir bölümü el alışkanlığı ile sandığa gidiyor.
Ve bu el alışkanlığı, kendisin yapılan en küçük bir hatayı dahi affetmiyor.
Alışkanlık anında terk edilebiliyor.
Zaten…
“Bugüne kadar sağ partilere oyum nasip olmadı” ya da “Sol partilere hiç oy vermedim” diyenlerin bir anda “vermedim” dedikleri partilere oy vermesi de ancak bu şekilde açıklanabiliyor.


***


İşçi bulamayan kebapçılar ile oto tamircileri…

Bir yanda işsizlik…
Diğer tarafta çalıştıracak işçi bulamayanlar.
önceki gün bu köşede işledik meseleyi.
-“İşsizlik de var, iş beğenmeme de. Bu sonucu değiştirmiyor. Sonuçta insanlar ağır şartlarda çalışıp aynı ücreti alacağına, haklı olarak şehir merkezinde daha hafif işi tercih ediyor.” Demiştik.
Türk İş temsilcisi Necat Kılıç aradı.
önce, “Türkiye’de işsizlik yok” diyenlere ayar olduğunu söyledi.
Ardından da…
-“Madem Türkiye’de işsizlik yok. O halde bu istihdam kurulları niçin kuruldu?” diye sordu.
Sürekli olarak “İşçi bulamıyoruz” diye yakınanların da doğruyu söylemediğini belirtiyor Türk İş başkanı Necat Kılıç.
-“İşçi bulamayanlar kebapçılarla oto tamircileri. Onlar da zaten asgari ücret bile vermeyip, işçiyi 18 saat çalıştırmak isteyenler” diyor.
Son olarak işçinin elinde kala kala bir tek kıdem tazminatının kaldığını, şimdi ise onun da alınması için yoğun bir çaba gösterildiğini söyleyerek noktalıyor sözlerini…


***


BİRAZ DA GüLMEK LAZIM


Hepsi de birbirinden iddialı 3 genetik uzmanı, yeni buluşlarını karşılaştırıyorlar. Hayvanlar konusunda uzman olan birincisi anlatıyor.


"İnek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem süt veriyor hem yumurtluyor, eti kırmızı et tadında ama beyaz et kadar sağlıklı, bence bu yüzyılın buluşu. İnsanlara istedikleri kadar sağlıklı et, süt ve yumurta yedireceğim." Böcek genetiği uzmanı çalışmasını açıklıyor. "Arı ile bok böceği genlerini karıştırdım. Yeni türümüz pisliklerden bal yapıyor. Hem bol miktarda hem de inanılmaz kaliteli bal elde etme imkanına kavuşmuş bulunuyoruz. İnsanlık için çok faydalı bir gelişme sağladım." Genel genetikçi Dr.Temel iki meslektaşına bakıyor ve;


"Valla ben de karpuzla karafatma genlerini birleştirdim. Artık karpuzu kesiyorsun, bütün çekirdekler yürüyüp gidiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi