1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kim kimi destekliyor yahu?

-Üç Belediye Başkanı ETO seçimlerinde Harun Karacan'ın karşısında yer alması beklenen Ak Parti eski il Başkanı Osman Yüksel'i destekliyor.
Burhan Sakallı neyse de, CHP li iki Belediye başkanının Osman Yüksel'i desteklemesi ilginç.
-CHP nin aşiret olmayan kanadı da Osman Yüksel'e destek veriyor. CHP içinde ki aşiret ise Karacan'a yakın.
Bu da son derece ilginç bir durum.
-Emre Sarar Eskişehirspor yönetiminde Mesut Hoşcan'ı destekliyor. Amcası Cemalettin Sarar ise Sanayi Odasında Nebi Hatipoğlu'na destek veriyor. Ancak Nebi Hatipoğlu Eskişehirspor'da Halil Ünal ile birlikte.
İşte bu da çok ilginç bir durum.
-Büyükerşen'in Sanayi Odasında Nebi Hatipoğlu'nu, Eskişehirspor'da Mesut Hoşcan'ı desteklediği söyleniyor. Ama Hatipoğlu Eskişehirspor'da Halil Ünal ile, Mesut Hoşcan'ın ise Sanayi Odasında Savaş Özaydemir ile birlikte olacağı konuşuluyor...
Eee bu da ilginç tabii...
-İsmail Ilgaz Eskişehirspor'da Halil Ünal'ı destekliyor
-Eskişehirspor yönetimine Halil Ünal ile başlayan Ahmet Yalçın ve Mustafa Akgören gibi isimler Mesut Hoşcan'ı destekliyor. Bu isimler yüzünden Halil Ünal ile ipleri koparıp, yönetimden ayrılan isimler ise Halil Ünal'ın yanına dönüyor.
-Ak Parti'de bulunanların büyük bölümü, eski il başkanı Osman Yüksel'e rağmen Harun Karacan'ın yanında. Bunun en büyük nedeninin de, üç belediye Başkanının Osman yüksel'e destek verme olduğu söyleniyor.
-Aynı Ak partililerin Sanayi Odasında Savaş Özaydemir'e çoğunlukla destek verecekleri , Nebi Hatipoğlu'nun ise mahalli seçimlerde Ak partiyi destekleyeceği söyleniyor.
-Eskişehirspor konusunda herhangi bir durum tespiti yapmayan Ak partililerin, sırf Büyükerşen'in Mesut Hoşcan'a destek verme görüntüsü üzerine Halil Ünal'a doğru kayabilecekleri ifade ediliyor.
Sonuç olarak...
Eskişehir'de müthiş bir seçim süreci başlıyor.
Ticaret Odası ile başlayıp, Borsa ve sanayi Odası ile devam edecek olan ve Eskişehirspor kongresi ile en son mahalli seçimlerle tamamlanacak bu süreçte, kimin kimi desteklediği adeta arap saçına dönmüş durumda.
Aynı kişi ve grupların, Ticaret Odası'nda başka, Sanayi Odasında başka ve Eskişehirspor'da bambaşka ve zıt gruplara destek vermesi, hayretler uyandırıyor.
Kısacası...
Kimin nerede kimi desteklediği çorbaya dönmüş durumda.
Yukarıda da söyledik.
Eskişehir'in önünde müthiş geçmesi beklenen ve bir yılı bulacak olan bir süreç var.
Bu süreç zarfında kimin nerede ve nasıl kimi desteklediğini, biraz zor takip edeceğiz anlaşılan.
-----------------------
İyi ki "Benim adayım şu" diye bir açıklama yapmamış...
Mevcut yasa maddesi, iki yıl üst üste Başkanlık yapanların yeniden aday olmasını engelliyordu.
Yasa maddesinin iptal edilmesi de mümkün gözükmüyordu.
Dolayısıyla...
Savaş Özaydemir bu yasa maddesi yüzünden aday olamayacaktı.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, adaylığını sınırlayan bu yasa maddesinin iptal edileceğinden pek umudu da yoktu.
İşte tam da bu sırada, seçim tarihleri yaklaşmaya başladı.
Yeniden aday olması mümkün olmayan Savaş Özaydemir'e kendi ekibinden baskı kuruldu.
-"Ortaya bir aday çıkartmamız lazım. Senin de bu adayın arkasında olduğunu göstermen lazım" denildi.
Buna rağmen yapmadı Özaydemir bunu.
Çıkıp; "Ben aday olamıyorum ama, benim adayım şudur" diye birilerini işaret etmedi.
Eğer etmiş olsaydı, yasa iptal edilmesine ve adaylığının önünde ki engel kalkmasına rağmen, bu gün adaylığını açıklayamazdı.
Çünkü verilmiş bir sözü, kendi yerine göstermiş olduğu bir isim ortada olurdu.
Ne diyelim?
Demek ki tecrübe tecrübedir...
-------------------------------
Hala anlayamadım iyi mi?
Futbol ile yakın alakam olmadığını herkes bilir.
Eskişehirspor'un haricinde bir takıma sempati duyduğum falan da yoktur.
İnanın, Fener, GS ya da Beşiktaş'ta kimler oynuyor? Diye sorulsa, üç kişinin adını bile sayamam.
O nedenle...
Eskişehirspor camiasında neler olup bittiğini anlamam, birçok insana göre daha geç olur.
Bu da normaldir herhalde.
Ama...
Uzun uzadıya anlatılmasına rağmen bir türlü anlam veremediğim olaylar da yok değil hani.
Örneğin;
Ticaret Oda'sı, 12 Bin üyesinin ortak malıdır. Dolayısıyla da bu 12 Bin kişi seçim tarihi geldiğinde gidip sandık başında kendi malları olan Odayı yönetecek insanları belirler.
Keza...
Sanayi Odası, 400 sanayicinin malı olan bir kurumdur. Aynı şekilde bu 400 kişi belirler başkan ve yönetimi.
Eskişehir, Eskişehirlilerin malıdır bir anlamda.
Milletvekili ve Belediye başkanı seçileceğinde, seçme yaşı tutan 400 Bin kişi sandık başına giderek belirler bu yöneticileri.
Örnekleri daha da çoğaltmak mümkün.
Çünkü aynı durum, Keresteciler Odasında da aynıdır, Kanarya sevenler Derneğinde de.
O Oda ve Derneğin sahibi olan üyeler, gidip oy kullanırlar yönetimi belirlemek için.
Çünkü her bir üyenin o kurum ve kuruluş üzerinde hakkı vardır.
Peki ya Eskişehirspor?
Eskişehir'in sahip olduğu en önemli değerlerin başında gelir hiç şüphesiz.
Bu şehirde yaşayıp da, Kırmızı-Siyah renklere gönül vermiş 7'den 70'e herkesin malı değil midir?
Elbette öyledir...
Ama gelin görün ki, 800 bin kişinin yaşadığı koskoca bir şehrin ortak değerini yönetmek de, bu değer hakkında karar almak da topu topu 700 kişinin inisiyatifindedir.
Hem de yıllardan beri...
Takımını yaz-kış, gece-gündüz destekleyen insanlara, kulübün yönetiminde de söz sahibi olması istenmez.
Eskişehirspor taraftarı olmayı adeta yaşam biçimi haline getirmiş insanların ceplerine "Eskişehirspor üyesi" kartı koyması ve bunun gururunu yaşaması her zaman çok görülür.
Kimler mi yapılır Eskişehirspor üyesi?
Öncelikle; parası olan fakat olan parasını Eskişehirspor'a harcamayan insanlar alınır üyeliğe.
Ardından...
Var olan yöneticilerin lafından sözünden çıkmayacak, Onları hemen her koşulda destekleyecek insanlar kabul edilir.
İşte böyle olunca da, Eskişehirspor gibi koca bir kentin ortak değerinin kaderi, yıllar geçse de hep 30-40 kişi arasında döner dolaşır.
Yukarıda da söyledik. Bu işlerden hiç anlamıyoruz...
Uzun uzun anlatmalarına, "tüzük falan filan demelerine rağmen, hiç bir anlam veremiyoruz çoğu olup biten olaylara...
Eğer bu kulüp 700 kişinin malıysa, söyleyecek sözümüz elbette yok ama...
Eğer Eskişehirspor, 800 bin kişilik bir şehrin ortak ve en önemli değeri ise...
Biri bize söylesin;
Niçin koca bir kentin ortak değeri hakkında ki inisiyatif 700 kişinin vicdanına kalıyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi