İşin siyasi tarafını değerlendirdik, yine konuşuruz.
Bu yazıda, Ak Partili meclis üyelerini "sırf bütçeye müdahale edelim" düşüncesiyle yaptıklarının nasıl sonuçlar doğurduğunu anlatalım istiyoruz.
Daha doğru bir tabirle...
Ak Partililerin mecliste hem su zammına karşı, hem de kültür bütçesinin budanmasına ilişkin aldığı kararın neticelerini anlatmak istiyoruz.
+++
Daha kararın alındığı günden bu yana, Ak Partili meclis üyelerini eleştiren yazılar yazdık.
Fakat işin ne kadar derin olduğunu Büyükerşen'in dünkü basın toplantısında daha iyi anladık.
Yani su zammının kabul edilmeyişi ve kültür bütçesinin budanmasının nelere yol açtığını daha iyi fark ettik.
+++
İşin özeti şu;
Su zammı yapılsaydı, milletin cebine olan yükü aylık 1.90 TL olacaktı.
Ak Parti şimdi 'bu zammı durdurduk!' diye şehirde hava atıp geziyor.
Yiyen yiyor ama genelde pekte kabul gördüğünü söyleyemeyiz.
Çünkü doğalgazdan tutunda, elektriğe kadar gelen zamların ne kadar büyük olduğunu vatandaş, ödediği faturaya bakınca daha iyi anlıyor!
Dahası var;
Ak Partili meclis üyelerinin diğer bir övgü meselesi, ilçelerdeki su fiyatlarını düşürmeleriyle ilgili...
Kırsaldaki halka "Eskiden 2,40 TL ödediğiniz su fiyatını biz 1,50 TL'ye indirdik" diyor Ak Partililer...
Kırsaldaki politika bu!
Ancak;
Bu fiyat gerilemesi ESKİ'nin kırsala yapacağı alt yapı parasından 10 Milyon TL'ye yakınını götürmüş durumda.
Yani 10 Milyon TL'lik bir hizmet kaybı ortaya çıkmış ve bu da bütçe rakamlarına yansımış durumda.
+++
Şimdi hepsini bir araya toplarsak, ortaya büyük bir zarar çıkıyor.
Ve bu zarar elbette yüzlerce köy ve 12 ilçede yaşayan halkın zararı oluyor.
Sonuçta kanalizasyonu olmayan, atık su sistemi olmayan, doğru dürüst sayacı, musluğu çeşmesi olmayan köylünün bu hizmetleri bu yıl da alamayacağı anlamına geliyor.
+++
Kimsenin sözcüsü değiliz ama; "Efendim işleri bu, ESKİ her yeri yapmak zorunda" diyeceksiniz...
Yapmak zorunda elbette!
Bu ESKİ'nin temel görevlerinden kuşkusuz.
Fakat özel idare devredilirken borç bırakırsanız, "hizmet etme niyeti ile yola çıkanların" zam isteğini kabul etmezseniz, su fiyatlarını da indirirseniz, hizmetin aksamaması kaçınılmaz olur.
Ve bunun sebebi de bu kararları alanlar olur.
+++
Neyse bu konu ikinci planda kalabilir.
Çünkü içimizi asıl yakan mesele kültürel hizmetlere yönelik.
Büyükerşen şunu söylüyor;
"Köylerde kurulacak sahnelerde tiyatro sergileyecek olan 20 kişilik bir kadro seçecektik.
300'den fazla Eskişehirli genç başvurdu.
Eleye eleye 20 kişiye indirdik.
Bu 20 kişinin kadrosunu halledecektik.
İlçelere 12 adet sinema salonu da yapıp, kışın tiyatroların bu salonlarda yazında köylerde gösterilmesini sağlayacaktık.
Şimdi hepsi gitti!"
+++
Yitip giden sadece değil!
Gençlerin tiyatrodan para kazanmaları gitti.
Yetişip, Türk tiyatrosuna hizmet verebilmeleri gitti.
Köy ve ilçelerdeki insanların tiyatroyla iç içe yaşamaları gitti!
Oysa otobüslerle köy ve ilçelerden alınıp tiyatro izleyenlerin keyfi çok iyiydi.
Köylerinde tiyatro oynanması karşısında bir köylü vatandaşımızın dediği bir laf geldi aklımıza;
"Bizi tiyatrosuz bırakmayın!" diyordu.
Galiba bıraktılar.
Çünkü hepsi komple gitti!
+++
Söyleyecek çok fazla söz yok!
Hem ESKİ bütçesi, hem de tiyatro bütçesinin budanması karşısındaki tavrımız net!
Her iki karar da hayli yanlış oldu.
Şehre ve şehirliye büyük zarar verdi.
Ak Parti ise "Kaş yapayım derken kesinlikle göz çıkardı.
Hem de iki göz birden çıkardı.
Çünkü tüm bu olup bitenler köylerde de, ilçelerde de anlatılacak.
Herkes olup biteni bilecek.
Büyükşehir Belediyesi'nin Fan İşleri Müdürlüğü köylerin yollarını yaparken, halk tüm olup biteni elbette yorumlayacak.
Zaten Ak Parti'de olan kırsal, bu tür yanlış politikalar sayesinde galiba yavaş yavaş Büyükerşen tarafına geçecek.
Bu işin kokusu da genel seçimlerde hafiften ortaya çıkacak!
Görürsünüz...