
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
Kişisel verilen korunması
Mart Ayı, Eskişehir Küçük Millet Meçlisi' nin gündemi, TBMM Başkanlığı'na sunulan "Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı" ve "KADINA ŞİDDET " di. Her iki konu üzerinde, dikkat çeken konuşmalar ve açıklamalar oldu.
EKMM, toplantısında, CHP Eskişehir Milletvekili Sayın Cemal Okan YÜKSEL, "Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı" ile ilgili açıklamalarında, Yasa taslağı, kişinin, nüfus cüzdanı, kredi kartı, sürücü belgesi, lisansı, diploması, sertifikaları gibi, her türlü yazılı görsel belgeler; el haritası, göz haritası, kan grubu, parmak izi gibi, biyolojik bilgileri. Mesleği, kariyeri, emeklilik bilgileri, yaşı, çocuk sayısı medeni durumu, akrabalık ilişkileri, gibi sosyal ve hukuki statüsü; kişinin kendisine ait olan kültürel değerleri mezhebi, dini gibi her türlü bilgiyi 'veri' kabul ediyor.
Öte yandan yasa taslağına göre, kişilerin isim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler gibi, kişisel veriler, belirli, açık ve meşru amaçlar için, işlenmek. İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olmak, işlendikleri amaç için, gerekli olan süre kadar muhafaza edilmek koşuluyla işlenebilecektir.
MİT, Jandarma ve Emniyet'in, "ırk, etnik köken, siyasi düşünce, din, mezhep, dernek ve sendika sağlık ve cinsel hayatıyla ilgili, verileri" dahil olmak üzere, her türlü fişleme yapabilecek. "Kişisel Verileri Kurulu"nun üyeleri, Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek.
Kişisel veriler, kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyecek. Ancak, yasalarda, açıkça öngörülmesi, fiili imkânsızlık nedeniyle, rızasını açıklayamayacak durumda bulunan kişinin, kendisinin veya bir başkasının, hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için, zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından, alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için, veri işlemenin zorunlu ise kişisel veriler işlenebilecektir.
Ayrıca kişilerin, ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı veya cinsel hayatıyla ilgili verileri, özel nitelikli kişisel veriler olup, bunların işlenmesi, yasak olacaktır.
Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın, üçüncü kişilere ve yurtdışına aktarılamayacak. Ancak, yasada gösterilen hallerde üçüncü kişilere ve ilgili yabancı ülkede yeterli korumanın bulunması koşuluyla, yurtdışına ilgili kişinin rızası aranmaksızın aktarılabilecek. Siyasi parti, vakıf, dernek ve sendikalarla ilgili veriler ise ilgili kişinin açık rızası ile Kişisel Verilerin Korunması Kurulu'nun izniyle yurtdışına aktarılabilecek.
Öte yandan düzenlemeye göre, herkes, kendisiyle ilgili kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenmek, işlenmişse, buna ilişkin bilgi talep etmek, yurtiçinde ve veya yurtdışında kişisel verilerin aktarıldığı, üçüncü kişileri bilmek, verilerin silinmesini veya yok edilmesini istemek gibi, haklara da sahip olacaktır.
Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı, bireylerin menfatına göre düzenlenirse denecek bir şey yoktur. Çünkü günümüzde, kişisel veriler, özel ve kamu sektörü tarafından sıkça kullanılmaktadır. Bu bilgilerin, kullanılması, bireylere hizmet sunulması açısından, bazı kolaylıklar ve avantajlar sağlasa da, bazı zamanlarda, söz konusu bilgilerin istismar edilme riskini de beraberinde getirmektedir. O nedenle de bireysel verilerin, yetkisiz kişiler tarafından elde edilmesi, kullanılması ve ifşa edilmesi anayasada, koruma altına alınmalı, amaç dışı kullananlara da caydırıcı cezalar verilmelidir.
Bireysel verilerin, korunması konusunda, ülkemiz bazı kesimler istemese de artık yeni bir dönem başlıyor. Kişisel verilerin korunmasında, ilgili kurumların hayata geçirilmesi ile bu önemli kanunun, tam olarak uygulanması mümkün olacaktır.
Özellikle de, teknolojinin gelişimi, sosyal medya kullanımının yaygınlaşması, mahremiyet ve güvenlik dengesi arayışı gibi, olgu ve tartışmaları da beraberinde getirmesi, bireysel verilerin, korunması, konusu gündemi meşgul etmeye devam edecektir.
Aslında Türkiye'nin, Kişisel Verilerin Korunması ile ilgili yolculuğu, 1981 yılında başladı. Teknolojinin gelişmesi karşısında, Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan, 108 sayılı "Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tâbi Tutulması Karşısında, Bireylerin Korunmasına İlişkin Sözleşme", 28.1.1981 tarihinde, Konsey üyeleriyle, birlikte Türkiye'de imzalandı.
Ancak 1981 yılından, bu güne kadar, Avrupa Birliğine üye, 28 ülkenin aksine Türkiye'de, "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu," hayata geçirilemedi.. Sadece bazı kanunlarda düzenlemeler yapıldı. Geçte olsa hazırlanan, "Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı" hükümet tarafından Meclise gönderildi, komisyonlarda da görüşüldü.
CHP Milletvekili, Sayın YÜKSEL, adı geçen yasa taslağının, bütçe görüşmelerin bitiminde, genel kurula geleceğini söyledi. Genel kurulda, iktidar ve muhalefet, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde, kişisel verilerin, korunmasını sağlayacak, toplumun da kabul edebileceği şekilde, yasayı, hayata geçirmelidir. Çünkü yasa taslağı, herkesi ilgilendiriyor.