
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
"Komisyonda doğru söyler genel kurulda şaşar!" durumu var ortada
ESKİ'nin genel kurulunda kurumun 2015 yılı bütçesi görüşülüyor.
Bir tek şebeke suyu zammı ile ilgili madde kalıyor en sona.
Hatta.
2015 yılında Kalabak suyuna zam yapılmayacağı kararı bile görüşülüp oy birliği ile karara bağlanıyor.
Sıra geliyor şebeke suyunun fiyat belirlemesine.
Konu önce plan ve bütçe komisyonuna gidiyor.
Komisyon 7 kişiden oluşuyor ve bu 7 kişinin 5'i AK partili.
Komisyonda, ESKİ Genel müdürlüğünün şebeke suyunda 2015 yılı için yüzde 10 zam isteği var.
Komisyonun AK partili üyeleri "Bu çok. Yüzde 5-6 falan olsun" diyor.
Al aşağı ver yukarı yüzde 8 zamda anlaşıyor komisyon.
Sonra da, yüzde 8'lik şebeke suyu zammının kabul edildiğine ilişkin komisyon raporu hazırlanarak, konun karara bağlanması için genel kurula getiriliyor mesele.
Genel kurulun AK partili üyeleri, "Zamma gerek yok" diyor.
Oylamaya geçiliyor.
Çoğunluk AK partide olduğu için, yüzde 8'lik şebeke suyu zammı isteği red ediliyor.
İşin ilginç tarafı...
Komisyonda yüzde 8'lik su zammını kabul eden, bir de rapor hazırlayıp bu zam olurunun altına imza atan AK partili 5 komisyon üyesi, oylamada "Zam yapılmasın" yönünde oy kullanıyor.
Yani...
"Komisyonda doğru söyler genel kurulda şaşar" gibi bir durum var bu beş AK partili komisyon üyesiyle ilgili.
Üç gün içinde önce "yüzde 8 zam yapılsın" diyen 5 Ak partili komisyon üyesi, üç gün sonra "zam yapılmasın" oyu vererek, kendi kendilerini ters köşeye yatırıyor.
Hani diyoruz ki bu 5 AK partili komisyon üyesine...
Yani: Ahmet Yapıcı,Rahime Turan,Ali Cebeci,Kadir Bozkurt ve Bahadır Eren'e...
-"Hiç olmazsa, su zammını, çoğunluk olduğunuz komisyonda kabul etmeseydiniz de,yaptığınız bu hareket,partiniz lehine bir işe yarasaydı."
Olmadı...
-"Komisyonda su zammını kabul ettikten sonra, hiç olmazsa aynı konuyla ilgili genel kurulda çekimser oy verseydiniz de, böylesine çelişkili bir durumun içine düşmeseydiniz"
.......
Tunceli ziyaretinde Bahçeli'nin yanıbaşında
Gidersin-gidemezsin tartışmaları arasında "Gidiyorum işte!" dedi ve dün Tunceli'ye gitti MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli.
500 araçlık konvoyla Tunceli'ye girerek, konuşma yaptı.
37 ve 38 yıllarında yaşanan olayların bir isyan olduğunu, isyanı çıkartanların da bölücü terör örgütü olduğunu söyledi.
-"Bizim için Elazığ neyse Tunceli'de odur. Tunceli 81 vilayetimizden biridir" dedi.
Bahçeli'nin Tunceli ziyaretine, parti üst yönetiminde yer alan bazı isimlerin de olduğu dikkat çekerken, Tunceli ziyareti boyunca Bahçeli'nin sürekli yanında iki bayandan birinin Genel başkan yardımcısı ve Eskişehir milletvekili Ruhsar Demirel'in oluşu dikkatlerden kaçmadı.
......
Eskişehir Genel başkanların kurtarıcısı oldu
Parti Genel Başkanlarının, mecliste olmasını istediği fakat yer bulmakta güçlük çektiği isimler için belirlediği en müsait il şüphesiz Eskişehir.
Bu durum artık tam anlamıyla kanıtlandı.
Son yapılan milletvekili Genel Seçimlerine baktığınızda, her seçim öncesi liste başlarına Genel başkanların istediği fakat yer bulamadığı isimler konuluyor.
Hem de rahatlıkla.
Genel Başkanlar Eskişehir listelerinin başına Eskişehirle alakası olmayan insanları koyarken hiçbir endişe duymuyor artık.
-"Nasıl olsa Eskişehir uysal bir kenttir. Bağırıp çağırsa bile sesi ancak birkaç gün çıkar. Sonrasında hepsi alışır" düşüncesiyle koyuyorlar kontenjanlarını liste başlarına.
Hem o insanların gönlünü almış oluyorlar, hem de istedikleri adamları Eskişehir'in sırtından meclise taşımış oluyorlar.
Hatta...
Liste başına koydukları insanlara;
-"Seni Eskişehir'den yazdık ama, sen daha çok Ankara'da çalışacaksın. Çünkü mecliste bana lazımsın" diyorlar.
Bu yüzden...
Eskişehir liste başına konulan insanların da, Milletvekili seçildikleri Eskişehir ile ilgili bir dertleri pek olmuyor.
-"Eskişehir'i ben istemedim.Nasıl olsa Genel Başkan beni buraya koyarken açık açık da söyledi" deyip, keyiflerine bakıyorlar bir dönem boyunca.
O yüzden...
Eskişehir; Genel başkanların yakınlarını Milletvekili seçtirdikleri yerlerin başında gelmeye başladı.
Liste başlarına, bu şehirde siyaset yapmayan, Genel başkanın torpillisi olan ve hatta Eskişehirli olmayan insanlar gelerek milletvekili oldu.
Sonra bu insanları Eskişehir ne Milletvekilliği sırasında, ne de Milletvekilliği bittikten sonra görebildi.
Şimdi kalkıp;
-"İyi de ikinci ve üçüncü sıralardan seçilen Milletvekilleri var. Üstelik bunlar bu şehirde siyaset yapan insanlar" diyebilirsiniz.
Haklısınız Var...
Ancak...
Şu da bir gerçek ki, Genel başkanlar ellerinden gelse seçilebilecek tüm sıralara kendi torpillilerini yerleştirecek.
O zaman siyasetle kimsenin boş yere uğraş vermeyeceğini iyi bildikleri için ve "Müşteri kaçmasın" mantığıyla ve kantarın topuzunu kaçırmama adına, bunu da yapmak durumunda kalıyorlar.
......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki,
- Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak.
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik.
Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.
Hoca arkasından seslenmiş
- Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış
- Tanısana hadi lan tanısana kim olduğumu!