Genel kurul salonuna uğradık.
Havayı, atmosferi bir görelim istedik...
Herkes kendi arkadaş grubuyla (!) masaları paylaşmıştı.
Her zamanki klasik isimler yine kongre salonundaydı.
Birde söylemeden geçmeyelim, o salonda yapılan düğünler, kongreden daha kalabalık oluyor.
Bunu da, üyelik istiyoruz diye feryat edipte, üyelikler açıldıktan sonra üye olmayanlara ithaf ediyoruz...
Neyse;
Bu yazıyı genel kurul devam ederken yazıyoruz...
Bilançoda yüksek bir borç ortaya çıkmış...
Eski başkan Halil Ünal'da 'bunca borç nasıl yapıldı?' diyerek itiraz etmiş...
Başkanlığı bırakmak, Eskişehirspor sorumluluğunu da bırakmak anlamına gelmez...
Genel kurullarda her üye istediği gibi itiraz etme, eleştirme ve beğenmeme hakkına sahiptir.
Herkeste kendisini savunma, eleştirilere yanıt verme hakkını taşır...
Fakat işi kişiselleştirmek hiçte yakışık kalmaz;
Geçmişte; 'siyaset için başkanlık yapanlar' sözünü kullananlar o anda siyaset yaptıklarının farkına değillerdi elbet...
Hatipoğlu; "Vekillik için değil, Eskişehirspor için başkanlık yapıyorum" diyerekte siyaset yapmaya devam etmiştir.
Dünkü yazımızda da belirttiğimiz gibi 'siyaset Eskişehirspor'a her zaman zarar getirmiştir.'
Bunun için bu tür sözler söylemekten kaçınmakta fayda vardır.
Başkalarının üzerinden de kurban kesmenin anlamı olmadığını da bilmek gerekir.
Eskişehirspor'un geleceğinden endişe edenleri, siyasi kimlikleriyle suçlamak hiçte hoş olmamış doğrusu...
Dediğimiz gibi bu yazıyı yazarken halen kongre devam ediyordu...
Biliyorum ki yine o salondan herkes kol kola bir şekilde çıkılacaktır...
Bugünler sürtüşme değil, uzlaşı zamanıdır...
Göreve gelen yeni yönetimi kutluyorum...
Diliyoruz başarılı olurlar...
Zira; Lig A'da artık yapılacak en küçük hataya yer yok...
Birilerinin endişeleri de zaten bu yüzden(!)