Konuşmak ve dinlemek

Konuşmak için dinliyormuş gibi görünenler her yerde varlar. Az sayıda kişinin katıldığı, rütbe ve unvanlar olmadan karşılıklı konuşmaların yapıldığı bir toplantıda kendinizin ve katılımcıların konuşma ve dinleme istekliliğine dikkat edin. Konuşmaya ne denli hevesli ama dinleme konusunda çok fazlasıyla sabırsız olduğumuzu göreceksiniz. Sanki daha fazla konuşmak ve tüm diğer sesleri bastırmak için bir yarış içindeyiz. Hele toplantıda fikirlerimiz ve konuşmalarımızla etkilemek istediğimiz bir kişi –örneğin patron, üst düzey yönetici veya ilgisini çekmek istediğimiz bir kişi– varsa, konuşma yarışı bir meydan savaşına dönüşüyor.

Dinlemeyi bilmek bir nezaket ve saygı konusudur. Pek çok iyi özellik gibi aileden başlayarak öğrenilir; okul ve iş yaşamında pekiştirilir. Ama dinleme konusunda yetkinleşmek, yaşam süreci içerisinde tesadüfen öğrenilen bir eylem biçimi değildir. Kişi, bu konuda bazı önlemler alarak kendini geliştirebilir.

Dinleme konusunda her insanın iyi ve kötü özellikleri olduğunu dinleyebiliriz. Kimi kişi saygılı bir insan olmasına rağmen dinlemeyi anlama ile pekiştirmediğinden başarılı olamaz. Bazıları, zekâ düzeyinin bir göstergesi olarak dinleme sırasında çok fazla akıl yürütme –bir anlamda spekülasyon– yaptığından dinlediğinin içeriğini yeterince kavrayamaz.

Kimi bireylerin iyi nitelikleri olmasına rağmen başarılı bir dinleme yapmadıkları için dinlediklerine doğru tepki vermeleri mümkün olmaz. Özetle; herkesin dinleme konusunda iyileri ve kötüleri vardır; bu da normal bir durumdur.

İyi ve verimli bir dinleyici olmak isteyen kişi, öncelikle kendi dinleme sürecinde hangi noktalarda başarısız olduğunu belirlemek zorundadır. Genellikle kötü dinleme özellikleri kötü alışkanlıklara eş düşer. Bu nedenle kişinin hangi kötü alışkanlıklarının verimli ve iyi bir dinlemeyi engellediğini bulup çıkarması gerekir.

Diğer yandan kişinin dinleme konusunda başarılı olduğu noktaları geliştirmesinde yarar vardır. Nitelikli ama zayıf özelliklerin geliştirilmesi, iyi bir dinleyici olma yolunda katkı yapacaktır. Örneğin unutmamak için not alma, anlatılana katılmasak bile soru sorma veya cevaplama için uygun zamanı bekleme veya dinlemede ilgili bir tavır sergileme gibi özellikler geliştirilmeye adaydır.

Pek çok insan bir görüşme ortamında kendine “Dur, dinle!” talimatını vermeyi başaramaz. Konuşma hevesi, dinleme disiplinini aşarak iletişim sürecini bir karmaşaya çevirir. Hâlbuki insanın kendisini sabırlı olmaya teşvik etmesi ve bunu bir kişisel özellik haline getirmesi mümkündür. Düzenli olarak yapılan dinleme uygulamaları bu alanda kişiyi daha disiplinli hale getirir.

İyi bir dinleme, bir ölçüde konuşmakta olanın da katkı koyması gereken bir konudur. Sistemli yapılmış, sıkıcı tekrarlar ve ilgisiz bağlantılar içermeyen ve bittiği açıkça belli edilen bir konuşma, ortamdaki diğer kişi veya kişilerin iyi dinleme yapmaları için uygun bir iklim hazırlar. Her toplantının bir başkanı olması gerekmez. Ama ikiden daha fazla konuşmacı –dolayısıyla dinleyicinin– olduğu toplantılarda bir kişinin konuşma düzenini yönetmesi –kolaylaştırması– yararlı, etkili ve aynı zamanda da eğitici olur.

Özetle; iyi bir dinleyici olmak, söyleniverdiği kadar kolay bir iş değildir. Bu konuda çalışmak gerekir. Diğer yandan iyi bir konuşmacı olmanın en önemli adımlarından biri, iyi bir dinleyici olmaktır. Kişi dinlemeyi öğrenirken iyi ve etkili bir konuşmacı olmayı da öğrenir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi