İki dönemdir şehirde başlatılan bir gelenek vardı.
Vali, vekil, belediye başkanı, bürokrat, rektör falan!
Şehrin üst düzey yöneticileri bir araya gelirdi.
Bir mekan seçilir, kente dair bir gündem belirlenir ve o gündem üzerine görüşmeler yapılırdı.
Ne yalan söyleyelim, o toplantılar kentte gündem olur, şehirliyi de memnun ederdi.
Çünkü siyasi görüşlerin bir kenara konulması ve sadece şehrin sorunlarının çözümüne ilişkin toplanılması herkesin hoşuna giderdi.
Hatta yapılan buluşmaların samimi olduğunu ve gerçekten de kent için yapıldığını anlatması içinde bir gelenek ortaya çıkarıldı.
Toplantılara "Kravatsız toplantılar" adı verildi.
Yani herkes resmi görevini bir kenara koyup, bir 'Eskişehirli olarakta' bir toplantılara katıldı.
++++
Gel zaman, git zaman bu toplantıların çokta bir işe yaramadığı görüldü.
Çünkü;
Yapılan her toplantının ardından taraflar arasında kulislerde eleştiriler yapıldığı görüldü.
"Ben söyledim ama karşı taraf kabul etmedi" türünden söylemler arttı gitti.
Sonrasında ise bu toplantılarda unutuldu ve tarihe karıştı.
Herkes bu işten bir şey çıkmayacağını anladı.
Yani Kravatsız gidilen toplantılar unutuldu gitti...
++++
Bugüne dönecek olarsak;
Bırakın kravatsızı, aslında kravatlısına bile razı olmaya çoktan hazır hale geldik!
Nedeni belli;
Hemen gözümüzün önünde duruyor demiryolu projesi.
Belki de şehri yönetenlerin yaşadığı uyumsuzluk yüzünden iş buralara kadar geldi.
Çoktan bitmiş olması gereken projede, köprü bile daha yeni yıkılmaya başlandı.
Oysa;
Tünel çoktan bitmiş olacaktı.
Şimdi yeni garın inşasını izliyor olacaktık.
Ancak olmadı.
Taraflar anlaşamadı.
Hepsini koyun bir kenara...
Bugün bile birbirlerini suçlayıcı söylemler devam ediyor.
Belediye, "hükümetin her istediğini yaptık" çıkışında bulunuyor.
Yanıt hemen geliyor;
"Hayır, öyle değil, projeyi geciktirmek için her şey yapıldı!" diyerek savunma yapıyor.
++++
Şunu anlatacağız;
Bu düzende, kravatlı ya da kravatsız toplantılar galiba artık hayal haline geldi.
Sahiden de tüm kesimlerin bir araya gelerek, ortak bir karar alması ve bunu hayata geçirmesi olanaksız!
Bunu çok iyi anladık!
Ve çok iyi anladığımız bir başka şey daha var!
Bahsettiğimiz hayal öyle görünüyor ki devam edecek!
Ya da bir seçim, her şeyi fazlasıyla değiştirecek.
İşin enteresan yanı, öylesine bir seçim olacak ki;
'Ya bu düzen devam edecek, ya daha da parçalı hale gelecek, ya da hepsini yok edip, toptan bir bütünlüğün ortaya çıkmasını sağlayacak.'
Bu yönden baktığınızda bile ilginç bir seçim hepimizi bekliyor doğrusu...