Küçük Sanayi bu şehir için artık yara olmuş bir yer!
Kangrene dönen bir yaradan söz ediyoruz.
Ve maalesef bu yara her geçen gün daha da çok kanatıldı, daha çok incitildi!

***

Sanayinin özellikle son on yılı 'söylenti siyaseti' ile geçti.
'Kaldırıyoruz, kaldıracağız, az kaldı bitiyor!' falan derken tam on yıl geçti.
Geri dönüp baktığımızda ise ortada ileri gidilmiş tek bir adım olmadığı görüldü.
***
Plan yapılmış daha önce...
Ama ne plan!
Gördük, inceledik...
Büyükşehir Belediyesi'nin Porsuk Projesi yanında proje bile sayılmaz.
İçerisinden dev bir kanalın geçtiği, üzeri köprülerle bezenmiş, çevresi rezidanslar olmuş, kenar kısımlarında lüks konutların yer aldığı bir plan.
Bırakın uygulamayı, o planı çizmesi bile akıllara ziyan!

***

Uygulanmaz diye bir şey elbette yok!
Kasanızda vardır Birkaç milyar dolar para, dev kredi kuruluşları, hazine kefaleti, hükümet gücü, bakanlığın destekleri falan.
Yani ancak böylesi bir ortamda uygulanacak plan tasarlanmış.
Ne oldu?
Elbette olmadı.
Olamazda zaten!
***

Dün Kazım Kurt ile bu konuyu konuşurken 'Odunpazarı artık olmayacak hayallerden kurtulmalı!' dedik...
Kurt'un bu cümlemize olan yaklaşımı;
'O yüzden gerçekçi planlar yapmaya çalışıyoruz" karşılığı oldu...
Planların belediyenin, şehrin ve vatandaşın gücü doğrultusunda ve hızlı yapılacak şekilde oluşturulmaya çalışıldığından söz etti.
"İşte bu yüzden vatandaşın taleplerini alıyoruz.
Onlar ne isterse onu yapmaya çalışacağız" diye de ekledi.
***

'Yine eski ve yeni dönemi kıyaslamaya başladın' diyebilirsiniz ama...
Maalesef durum sahiden böyle...
Koskoca bir ilçeyi bir kenara koyduk, sadece sanayinin kaybettiği yıllara yanıyoruz şimdi.
Sırf bu söylenti siyasi nedeniyle bile esnaf kendisine işyerleri yapmayı başardı.
Hem de yüzlercesini...
'Sanayi taşınacak' diye bi dünya masrafa girip kendilerine yeni sanayi kurdular.
Sonuç ortada!
Aradan on yıl geçti, dükkânlar bitti, keser çivi işlemeye başladı.
Ama sanayi yine aynı sanayi!

***

Kazım Kurt'un Odunpazarı Belediyesi'ni başına geçeli şurada ne oldu?
6 ay, bilemedin 7 ay...
Bu kadar kısa süre içerisinde bile sanayinin dönüşümünü bu noktaya taşıyabilmek bir başarıdır.
Kabul ediyoruz...
Fakat bu işin uygulanır ve yapılabilirliğini göstermesi açısından da önemsiyoruz.
Yani, altı ayda bu kadar mesafe alınabilinen bir yer için kaybedilen senelerin ne kadar büyük kayıp olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
***

Kazım Kurt'ta bu noktada aynı şeyi söylüyor...
'Hızlı olmalıyız, olacağız!' diyor.
'İki yıl içerisinde vatandaşın istediğini belirleyip, hızla planları tamamlayıp, dönüşüme girişeceğiz' diye ilave ediyor...
Hayalleri yok mu?
Var elbette.
En büyük arzusu belediyesine modern bir hizmet binası yapabilmek!
Bunun içinde sanayi alanını istiyor.
"Sanayinin bulunduğu yer, belediyesi ile çarşıları ile spor sahaları, yeşil alanları, büyük yatırımları, yaşam bölümleri ile halkı ile vatandaşı ile 'Odunpazarı'nın Merkezi' olsun" istiyor.
Yapabilir mi?
Yapar!
Çünkü, altı ayda bu kadar oluyorsa, bu hayalin gerçeğe dönüşmemesi için tek bir neden dahi yok!