Tekrar etmekten usanmadığı yanlışları, yine inatla sergileyen bir Skibbe vardı...
Görünürde mutlak galibiyete bilenmiş bir takım yaratıldı sözüm ona.
Ama öznesi futbol olmayan...
Ve son zamanlarda en büyük hastalığı, rakibe rahat oynama imkanı tanıyan...
Bu takıma bir mucize gerekiyordu ve o mucize neredeyse son dakikada Engin Bekdemir'in direkte patlayan şutuyla gerçekleşiyordu.
Ancak maç berabere bitseydi dahi Eskişehirspor'da fena halde sırıtan önemli bir gerçek vardı...
KA-Lİ-TE-SİZ-LİK...
***
Beşiktaş maçında gördük ki, mesele taktik meselesi değil.
Eskişehirspor resmen kundaklanmıştır.
Hayal satarak bu kulübü yakacak kıvılcımı çakan bu Skibbe'ye Mesut Hoşcan'da göz göre arka çıkmıştır.
***
Sayın Skibbe!
Beşiktaş maçı öncesi "Mücadeleci bir takım kuracağım" dediniz.
Bir anlamda ihtilal dediniz.
Takımın hızını kestikleri gerekçesiyle bazı adamlara 18'de bile forma vermediniz.
Tamam!
Hepsini gördük.
Pardon bayım, hız ya da mücadele? Göremedik!
***
Emre Güral ve Lawal kadroya alınmıyor.
Aylardır topa değmeyen Kamil Ahmet Çörekçi on birde...
Birde hayallerin kurtarıcısı, gerçeklerin karın ağrısı Onur Bayramoğlu var. O'nu zaten sormayın!
Yedek kulübesine bakıyorsun! Adaletsizliğin her hali mevcut.
Birol sakatlanınca Anıl'dan zoraki stoper yaratılıyor. Peki, oynayacak durumda değilse Akaminko niye kadroya alınıyor? Mongongo denilen adam nerede?
Skibbe resmen hepimizle kafa kırıyor.
Asıl kötü olan koskoca Eskişehirspor böyle bir teknik adama mahkum oluyor.
Ayıptır... Yazıktır... Günahtır...
***
İlk yarıda tutunamayanlar korosu sahada. Parmakla gösterilecek tek adam yok.
Bakmayın sonuca... Futboldan azıcık anlayan herkes gördü ki Beşiktaş oyunu rölantiye almasa çok daha farklı kazanabilirdi. Eskişehirspor Süper Lige çıktığından bu yana dönem dönem farklı yenilgiler aldı. Ancak bir maçın başından sonuna kadar evinde hiç bu kadar aciz ve çaresiz bir duruma düştüğünü hatırlamıyorum.
***
Sezon ilerledikçe kuşkular da artıyor.
Tamam! Beşiktaş iyi bir takım ama maçı şekillendiren, Eskişehirsporlu futbolcuların çaresiz duruşları.
Savunma çakılı ve ürkek.
Görünürde hücumcu bir takım ama gerçekte Gekas dışında gol koklayacak adam yok.
Orta alan hayalet şehir, hepsi hatalı pas uzmanı!
***
Buna rağmen ilk yarının son dakikasında Tolga'nın kafasında patlayan top, Eskişehirspor adına maçın kader anı...
Dün bir kez daha anladık ki; rakibi güçlendirecek yanlışlar Skibbe'de her daim mevcut.
Tercih edilmeyen adamlarla oynayanlar arasında ki farkın yansıması; kişiliksiz futbol.
Düşündüm de...
Kendini kovdurmak isteyen bir teknik adam ancak bunu yapardı.
Skibbe'de onu yaptı.
Maç boyunca yatan bir takımın, son dakikalardan medet umması ise zaten sonucu kaçınılmaz kıldı.
***
Sonuç olarak...
Skibbe kaybetmeye mahkum adamı oynadı yine.
Yürüyen Beşiktaş'a adeta ikramiye verdi.
Yönetimi de hala başarı düşleriyle uyutuyor.
"Son dakikada direkten dönen top gol olsa avuntusuyla" birlikte...
***
Aman Skibbe kendine iyi baksın.
Eskişehirspor Allah kerim!
Mesut Hoşcan'a gelince.
Hafta içinde "Bu takım çok iyi yerlere gelecek" demişti
Sayın başkan şimdi hayallerini sürsün namluya...
Nasılsa geldiği günden bu yana atış serbest...