KUR'AN, HEM DE KADINI KORUYOR -3

Önce yaratılışta kadının korunduğunu, sonra Kur'an'ın kadın ve Erkeği eşitlemiş olduğunu, son iki haftadır da Kur'an'ın özellikle Kadını korumakta olduğunu açıkladım. Bugün de ilgili ayetlerle devam ediyorum.
• ÇOCUK GELİNLERİN DE YASAKLANDIĞINI vurgulayarak (İsra-34. Yetimlerin malını, yasal ergenlik çağına ulaşıncaya kadar, kendi yararlarına olacak şekilde koruyun ve değerlendirin. Sözleşmelerinizi /vaat ettiklerinizi yerine getirin. Çünkü, sözleşmeler konusunda kişi sorumlu tutulacaktır).
• Flörte müsaade edilmesi ile (Bakara-235. Bekleme süreleri içindeki eşi ölmüş veya boşanmış dul kadınlara, açıktan evlenme teklifinde bulunmanız, ya da bu niyetinizi içinizde tutmanızdan dolayı size bir günah yoktur. Allah, onlar hakkındaki düşünceni¬zi bilir. Onlarla uygun ve tanıma gibi meşru bir konuşma amacının dışında, gizlice sözleşip meşru olmayan davranışlarda bulunmak üzere buluşma¬yın ve bekleme süreleri dolmadan onlarla nikâhlanmayın).
• Birbirini sevenlerin evlenmelerini tavsiye ederek: (Ahzab-37. İşte Biz bu gençleri, Allah'ın da bu güçlü arzularını /sevgilerini onaylaması sonucu evlendirdik ve böylece de birbirini severek evlenilme konusunda, evleneceklere danışılmama ve sevgilerini önemsememe şeklindeki geleneksel bir engelin kaldırılmasında Müminlere örnek olmalarını istedik. Sonuçta Allah'ın buyruğu yerine getirilmiş de oldu).
• Namus ikazını Nur-30 ncu ayet ile önce erkeğe, sonraki ayet olan Nur-31 nci ayet ile de kadına yaparak (Nur-30. Ya Muhammed! Mümin erkeklere söyle, gözleriyle kadınları rahatsız edecek şekilde davran¬masınlar /bakmasınlar ve şehvet /edep yerlerini yasa dışı ilişkilerden korusunlar. Bu onlar için daha uygun bir davranıştır. Şunu iyi bilsinler ki, Allah yaptıklarından her an haberdardır).
• Tesettür olarak şehvet yerlerini örtmeyi önererek (Nur-31. Ya Muhammed! Mümin kadınlara da söyle, gözleriyle erkekleri rahatsız edecek şekilde davran¬masınlar /bakmasınlar, şehvet /edep yerlerini korusunlar, görünmesi sakıncalı olmayacaklar dışındaki ziynetlerini /mücevherlerini ve şehvet yerlerinden olan memelerini /göğüslerini /koyunlarını, geleneksel olan örtülerinin bir ucu ile kapatsınlar).
Asırlardır toplumlarda karışıklıklara ve cinsiyet ayırımlarına yol açan bu ayetin 2 türlü yorumlanması ve bu farklı yorumların zaman zaman düşmanlıklara varan ayrışmalara yol açması olmaktadır.
Allah, Güneşin ışınlarını, iyi-kötü yanında, cinsiyet ve canlı cansız ayırımı yapmaksızın her yaratılana eşit miktarda göndermektedir. Bu ışınların bir önemli gerekliliği de derimizde bulunan D vitaminini işler hale getirip kandaki Kalsiyumu kemiklere taşıyabilir özellik kazandırmasıdır. Bu nedenle de derimizi, toplumu rahatsız etmeyecek şekilde başımızı, yüzümüzü, kollar ve bacaklarımızı Güneş ışınlarından mahrum etmememiz,sağlığımız için şart olmaktadır.
Nahl-81 nci ayete baktığımızda, Allah'ın bizlere elbise /giysi yapmamızı soğuk ve sıcaktan korunmamız ve savaşta kullanmamız için öğrettiğini görüyoruz (Nahl-81. Ve dahası Allah, yarattığı ağaç gibi şeylerden sizin için gölgeler, dağlarda gizlenip barınacak sığınaklar oluşturdu. Sizi sıcak-soğuktan ve savaşlarda yaralanmaktan koruyacak yumuşak veya zırhlı giysiler yarattı. İşte Allah, nimetlerini size böylesine eksiksiz sunuyor /veriyor. Umulur ki, O'nun değerini bilerek iman eder ve sadece O'na ibadet edersiniz)
Hem Taha-121, hem de A'raf-26 ncı ayetlerde, şehvet yerlerinin örtünmesi gerektiği vurgulanmıştır (Taha-121. Sonunda Allah'ın yaptığı uyarıyı unutan ve Şeytan'ın kandırmalarına uyan Adem, yasaklanan ağacın meyvesinden yiyince, eşi ile birlikte vücutları utanılacak özellikte çırılçıplak hale geldi ve şehvet yerleri kendilerine görünüverdi. Bu değişiklikten çok utandılar ve telaşlanarak Cennetin yaprakları ile şehvet yerlerini örtmeye çalıştılar. İşte Adem, böyle yapmakla Rabbine verdiği söze karşı gelmiş ve kibirlenmişti. A'raf-26. Ey Âdemoğulları! Sizi doğa şartlarından korumak ve çıplak vücudunuz ile şehvet yerlerinizi örtmek üzere elbiseler yapmayı öğrettik. Ancak şunu iyice bilin ki takva elbisesi ise çok daha hayırlıdır. Bunlar, Allah'ın bildirip uymanızı istediği ayetleridir /buyruklarıdır, belki düşünür ve öğüt almayı öğrenirsiniz).
Gerek Nur-31 ve gerekse Ahzab-59 ncu ayetlerde, kadınların taciz edilmemeleri ve rahatsız edilmemeleri amacıyla, yani tedbir için geleneksel kıyafetlerini kullanmaları istenmektedir (Ahzab-59. Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin ka¬dınlarına söyle, dışarı çıktıklarında ev kıyafetleri yerine, geleneksel olarak giymekte oldukları sokak kıyafetlerini (cilbablarını) üzerlerine alsınlar. Böyle davranmaları, onların tanınmaları ve taciz edilip üzülmemeleri için, o koşullarda en uygun önlemdir. Allah bağışlayan ve sevgisi ile merhameti bol olandır /Rahim'dir). Böylece, Hz. Muhammed'e iman edenler ile diğer inançta veya müşrik olan kadınlar arasında kıyafet farklılığı ve ek masraf yapmaları olmadan kadınlar sadece ikaz edilmişlerdir. Ki bu ayet, Hendek savaşı öncesi, Medine'de toplanan savaşçı aşiret erkeklerinin tacizlerinden korunmak üzere indirilmiştir.
• Kadının dövülmesini yasaklayarak (Nisa-34. Bu sorumluluklarına dikkat etmediğinden kuşkulandığınız ve huzursuzluk, geçimsizlik yaratan kadınlarınıza, düzelmeleri için önce nasihat edin ve konuşun. Sonuç alamazsanız yataklarınızı ayırın, yine olmazsa bir süre birbirinizden ayrılığı deneyin, sonra yine de olmazsa evliliğinizi bitirin /son darbeyi vurun. Bu arada eşlerinizin düzeleceklerine ikna olursanız ve bu konuda söz alırsanız artık onları üzmeye bahane aramayın. Çünkü gerçek üstün ve büyük olan Allah'tır). Yine asırlardır kadınların aleyhinde kullanılıp durulan ve erkeklerin kadın şiddeti uygulamalarına göz yumduracak şekilde yorumlanan ayet bu olmaktadır. Ayette Arapçası olarak "Drubuhunna" kelimesi geçmektedir. Ve maalesef 2-3 Kur'an tercümesi dışında bütün tercümelerde bu kelimeye tek anlamı olan "dövün" anlamı verilmiştir. Halbuki bu kelime Nisa-101 nci ayette "sefere-dışarıya çıkmak", Nahl 75, 76, 112, İbrahim 24, 45, Kehf 32, 45, Bakara-26 ncı ayetlerde "Örnek vermek", Zuhruf-5 nci ayette "Uzak tutmak, ayırmak, Kehf 11, Nur 31 "Örtmek, kapatmak", sadece Taha-77, Bakara60 ve 73, Enfal-12, Muhammed-27 nci ayetlerde "Dövmek-vurmak" anlamlarında kullanılmıştır. Bu anlamı da, işimize geldiği için Kur'an'ı tercüme eden biz erkekler vermişiz.
NOT: 1. Daha ayrıntılı bilgi için "KUR'AN KADINI KORUYOR" kitabına bakınız.
2. 11 MAYIS 2016 tarihinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ" ne İnşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gazi Özdemir Arşivi