KUR'AN, HEM KADIN VE ERKEĞİ EŞİTLİYOR-1

Kur'an'da birçok yerde ve özellikle kadınlara yönelik değişiklik öneren mesajlarda, doğrudan ya Peygambere veya erkeğe veya kadın ve erkeğe birlikte hitap edilmektedir. Arapça'da, İngilizce ve Fransızca gibi 3 ncü şahıs zamiri olarak eril (müzekker) ve dişil (müennes) ayırımı vardır. Yine Arapça'da tüm çoğul kelimeler ve cansız nesneler dişil kalıp ile ifade edilirken, toplumsal ilişkilerle ilgili sözcükler ise, örneğin kanun, yönetmelik, resmi yazılar ve öneriler ise eril kalıplarla yazılırlar. Bu nedenle de bu kapsamdaki hitaplar hep eril yapıldığı için, sanki erkeğe hitap ediliyormuş ön yargısı oluşabilmektedir. Halbuki, eril hitaplarla hem kadın, hem de erkeğe aynı anda ortak bir hitap söz konusudur.
Kur'an'a göre her iki cins şu hak ve özellikler yönünden eşittirler:
• Dünya'nın, insan nesli için düzenlenmiş olduğu belirtilmektedir. Böylece üst kimlik de insan olmaktadır (Casiye-13. Allah göklerde ne varsa, yerde ne varsa tümünü, kendin¬den bir iyilik olarak, sizin yararlanmanıza elverişli bir durumda yaratmıştır. Aklını kullanan, düşünen ve araştırıp öğrenen bir topluluk için elbette bunlardan alınacak ibretler /dersler /bilgiler vardır).
• Kur'an'ın bütün insanlara indirilmiş, bir meslek kitabı olmadığı, Nisa-1 ve Hac-1 nci ayetlerde "Ya eyyuhen NAS - Ey insanlar!" diye her iki cinse açıkça hitap etmekle değinilmiştir. Ayrıca Müddessir-6 ncı ayette Hz. Muhammed'e bile Kur'an'ı ücret sağlayacak bir meslek kitabı yapmaması öğütlenmektedir (Müddessir-6. Bu arada yapacağın hizmetleri sakın kendine kazanç aracı kılma /meslek olarak yapma).
• Kadın ve erkeğin Kur'an'ı anlayarak okumaları ve anlamaksızın okuma gibi bir yola sapıp, Kur'an'dan uzaklaşma durumuna düşmemeleri vurgulanmaktadır. Çünkü Kur'an insanlar anlasınlar ve yaşamlarınada uygulasınlar diye indirilmiştir (Kamer-17. Gerçek şu ki, Biz, Zikri /Kur'an'ı insanlar anlayıp düşünsünler ve öğüt alsınlar diye kolaylaştırdık, o halde Onu anlayıp, düşünüp benimseyecek yok mu?).
• Aynı ayette hem kadın, hem de erkeğe hitap edilerek (Ahzab-35. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, sizlerden de Müslüman erkekler ve kadınlar, Mümin erkekler ve kadınlar, sabırlı erkekler ve kadınlar, sözlerine sadık olan erkekler ve kadınlar, güçlüklere sabreden erkekler ve kadınlar, Allah'ın rızasını gözeten erkekler ve kadınlar, yardımsever erkekler ve kadınlar, oruç tutan ve kendini olumsuzluklardan uzak tutabilen erkekler ve kadınlar, iffetlerini koruyan er¬kekler ve kadınlar, şirk koşmadan sadece Allah'ı ön planda tutup anan erkekler ve kadınlar var ya, işte Allah onların da hepsine bağışlanma ve karşılık olarak büyük bir ödül hazırlamıştır).
• Doğacak çocuğun kız veya erkek oluşunu Allah'ın belirlemekte ve böylece de eşitlemekte olduğu belirtilerek (Şura-49. Ey insanlar! Şüpheniz olmasın ki, göklerin ve yerin yöneticisi ve tek sahibi Allah'tır ve O, uygun bulduğunu yaratır. Uygun bulup dilediğine kız çocuk veya erkek çocuk verir.).
• Her iki cinsin Özgür iradeye sahip olduğunu açıklayarak (Ahzab-72. Biz emaneti göklere, yeryüzüne ve dağlara vermiştik de onlar sorumluluk getirecek böyle bir özelliği yüklenmekten çe¬kinmişler ve karşı çıkmış olma durumuna düşmemek için kabul etmemişlerdi. İnsan ise bunu hemen kabul etti. Çünkü insan hem çok zalim karakterli, hem de gerek bu sorumluluğun ağırlığını ve gerekse kendi karakteri konusunu değerlendiremeyecek kadar cahildir, bilgisizdir).
• Kadının da Erkek gibi çalışması ve kazancı ile mülk sahibi olmasını vurgulayarak (Nisa-32. Ayrıca Allah'ın her birinize farklı özelliklerde verdiği yeteneklere ve bunlar nedeniyle elde edilenlere göz dikip durmayın. Örneğin erkeklerin kendi yeteneklerine bağlı olarak yaptıkları şeyler ve nasipleri /elde ettiklerinden bir pay, kadınların da kendi yeteneklerine bağlı olarak yaptıkları şeyler ve nasipleri /elde ettiklerinden bir pay vardır. Dolayısıyla birbirinizi kıskanıp engellemeye uğraşmayın ve Allah'tan si¬ze nimetleri vermesini isteyip, bu yönde gayret edin. Ve şuna emin olun ki Allah, her yapılanın farkındadır ve bütün ayrıntıları ile bilmektedir).
• Allah'a iman etme, tevbe etme hakları ve müminler kardeştir diyerek cinsiyet ayırımı yapmayarak (Tevbe- 112. Ayrıca Allah'a tevbe eden, ibadet eden /sadece Allah'ı ilah kabul edip, şirk koşmaksızın O'na kulluğu kabul eden, kesin hükümlere uygun olumlu ameller gerçekleştiren, hamd /şükreden, sürekli O'nun rızasını göz önünde bulundurma hedefinde olanlar, rüku ve secde edenler, güzel ve iyi şeyleri /olumlulukları öğütleyip, çirkin ve kötü şeylerden /olumsuzluklardan meneden ve Allah'ın belirlemiş olduğu yasakların sınırlarını koruyup uygulayan müminleri, kazanacakları Cennet ile müjdele. Hucurat-10. Ve bütün müminler kardeş olduklarına göre de, kardeşleriniz arasında barışı adaletle sağla¬yın ve Allah'a karşı takva sahibi olun ki, merhamet edilesiniz).
• İbadet etme ve iyi /salih amellerde bulunma, Allah'ın ipine (İslam'a) ve Kur'an'a sarılma hakları bakımından eşitleyerek (Al-i İmran-103. Birlik halinde Allah'ın ipine /tek ilâhlı İslâm dinine ve son ders kitabı /davet kitabı olan Kur'an'a sımsıkı sarılın ve bu konuda anlaşmazlıklara saplanıp gruplara bölünmeyin. Allah'ın size yaptığı şu iyiliği anımsayın ki, hani siz, aşiret /kabile kavgalarıyla, birbirinizin can düşmanları idiniz de, Allah, kalplerinizi yumuşatmış ve yardımı sayesinde de kardeşler olmuştunuz. Ateş çukurundaymış gibi tam bir huzursuzluk içindeyken de sizi doğruya yönelterek kurtarmıştı. Dosdoğru yoldan ayrılmayasınız diye işte Allah, gerçekleri ayetler halinde ve açıkça anlayasınız diye size böyle açık ve kolay bir şekilde bildiriyor).
Konuya inşallah haftaya devam etmek üzere, sağlıcakla kalın.
NOT: 1. Daha ayrıntılı bilgi için "KUR'AN KADINI KORUYOR" kitabına bakınız.
2. 30 MART 2016 tarihinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ" ne İnşallah devam edeceğim.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Gazi Özdemir Arşivi