
Gazi Özdemir
KUR'AN, İNSANA HİTAP EDEREK KADINI KORUYOR
Geçen hafta Allah’ın, 3 aşamalı olmak üzere daha yaratırken kadını korumuş ve ayrıcalıklı kılmış olduğunu, daha sonra da Kur'an aracılığı ile bazı yönlerden eşitlemiş, son olarak da özellikle korumuş ve korumakta olduğunu belirtmiş, bunlardan ilk olan yaratılış bakımından ayrıcalıklı kıldığını açıklamıştır. Bu hafta da diğer aşama olan Kur’an’ın insana hitap ederek kadını korumakta olduğuna değineceğim.
- Casiye-13 ncü ayet ile Dünya'nın, cinsiyet belirtilmeksizin insan nesli için düzenlenmiş olduğu vurgulanmıştır (Casiye-13. Allah göklerde ne varsa, yerde ne varsa tümünü, kendinden bir iyilik olarak, sizin yararlanmanıza elverişli bir durumda yaratmıştır. Aklını kullanan, düşünen ve araştırıp öğrenen bir topluluk için elbette bunlardan alınacak ibretler /dersler /bilgiler vardır).
- Nisa-1 ve Hac-1 nci ayetlerle bu surelere “Ya eyyuhen NAS”, yani “Ey insanlar” hitabı ile başlanmakta ve cinsiyet ayırımı yapılmaksızın “üst kimlik insandır” mesajı verilmektedir (Nisa-1. Ey İnsanlar! Sizi tek bir nefsten yaratan, ondan da eşini var eden, ikisinden de pek çok erkek ve kadın üreten Rabbinize karşı takva sahibi olun. Yine varlığını birbirinize sorup durduğunuz ve O’nun rahmeti /sevgi ve merhameti /yardımı için dua etmekte olduğunuz Allah’a olan takvanızdan vazgeçmeyin. Ve şunu bilin ki Allah her an sizi izlemektedir).
- Bütün öğrenci Ruh'larla Dünya'ya gönderilmeden önce, Elest-i Bezmi denilen yerde "Kalu Belë = Evet deyip söz verdiler" denilerek 7 konuda anlaşma yapılmıştır. Dolayısıyla bu anlaşma hem kadın, hem de erkek vücutlarını Dünya Okulu üniforması olarak kullanacak olan Ruhlar ile gerçekleştirilmiştir (A'raf-172. Rabbin, her ne zaman Âdemoğullarının bellerinden soylarını çıkarmayı /insan neslini oluşturmayı kararlaştırdıkça, onlardan kendi nefsleri için söz alır ve birbirlerine birbirlerini şahit tutarak; "Elestü birabbikum - Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sorunca, "Evet, şahitlik ediyoruz, Sen bizim Rabbimizsin - kalu belâ” derler. Biz bu işlemi, son kıyamet /hesap gününde, "Biz bunu bilmiyorduk" demeyesiniz diye yapıyoruz).
- Yaratılmadan önce Beşerin İns denilen Dünya öğrencisi Ruh kısmına Kur'an'ın öğretildiği Rahman-1-3 ncü ayetlerde, yine beşerin Kur'an'a uyma anlaşmasına sadık olmasının istendiği Ra’d-20, bütün insanların, Allah'ın tek dini olan İslâm fıtratında yaratılmış oldukları da belirtilerek Rum-30 ncu ayette açıklanmış ve bunların cinsiyet ayırımı söz konusu edilmeksizin Ruh ile gerçekleştirilmiştir (Rahman-1. Rahman olan /sevgisi ve merhameti ile her şeyi yaratan Allah, 2. önce Kur'an'ı öğretti, 3. Sonra insanı yarattı ve 4. Bu yarattığına anlama, düşünme ve elde ettiği bilgileri nasıl ifade edeceğini, konuşma ve yazma kabiliyetlerini nasıl kullanacağını öğretti. Ra’d-20. Zaten Kur'an'ın gerçek olduğuna iman edenler, Allah ile yapmış oldukları anlaşmanın şartlarını /misakı yerine getirirler ve verdikleri sözlerinden caymazlar. Rum-30. Ya Muhammed! Sen hiç kimse veya şeyi Allah’a şirk koşmadan ve atalarının yanlışlarına karşı çıkıp onların yanlışlarına bulaşmamış hanif bir kişi olarak kendisinden başka ilah olmayan Allah'ın tek olan dinine, bütün gayretinle yönel. çünkü Allah, tüm insanları tek dini olan İslam'a /hanif dine uyumlu /fıtratlı ve onu seçebilme özelliğinde yaratmıştır. Allah'ın yarattığı insanın bu özelliğinde bir değişiklik, bir bozulma olmaz. çünkü tüm zamanların dosdoğru tek dini budur. Fakat insanların çoğu bu gerçekleri bilmezler).
- Müddessir-6 ncı ayette belirtildiği gibi Kur'an bütün insanlara indirilmiş ve Hz. Muhammed’e hitaben, bir meslek kitabı haline getirilmemesi ikazı yapılmıştır. Bu nedenle de insanların Kur'an'ı anlayarak okumaları şart koşulmuş ve bu konunun önemi Kur'an'da Müddessir-49-50, Furkan-30, Cumu'a-5, Kamer-17-22-32-40, A'la-9 ve Fussilet-26 gibi birden fazla ayette vurgulanmıştır. Bu arada Müddessir-49-50 nci ayetlerde Kur’an’dan hiçbir korku ve çekince duymaksızın yaklaşılıp anlayarak okunmasına değinilmiştir (Müddessir-49. çünkü bu kişiler, ayrıca Dünya yaşamlarında kendilerine öğüt veren vahiy kitabından /zikir kitabından uzaklaşmışlardı, 50. öyle ki, bir şeyden ürküp sağa sola kaçışan eşekler /merkepler gibi kaçmışlardı. 51. Sanki bir aslan onları kovalıyormuş gibi).
- Her iki cinsin özgür iradeye sahip olduğu üzerinde durmuş ve bu önemli özelliğin hem kadın ve hem de erkek için önemliliğine dikkat çekilmiştir (Ahzab-72. Biz emaneti göklere, yeryüzüne ve dağlara vermiştik de onlar sorumluluk getirecek böyle bir özelliği yüklenmekten çekinmişler ve karşı çıkmış olma durumuna düşmemek için kabul etmemişlerdi. İnsan ise bunu hemen kabul etti).
- Allah’a iman etme, tevbe etme haklarının bütün insanlara özgü olduğuna Tevbe-112 nci ayette değinilmiştir (Tevbe-112. Ayrıca Allah'a tevbe eden, ibad eden /sadece Allah’ı ilah kabul edip, şirk koşmaksızın O'na kulluğu kabul eden, kesin hükümlere uygun olumlu ameller gerçekleştiren, hamd /şükreden, sürekli O’nun rızasını göz önünde bulundurma hedefinde olanlar, rüku ve secde edenler, güzel ve iyi şeyleri /olumlulukları öğütleyip, çirkin ve kötü şeylerden /olumsuzluklardan meneden ve Allah'ın belirlemiş olduğu yasakların sınırlarını koruyup uygulayan müminleri, kazanacakları Cennet ile müjdele).
- Günah işleme veya sevap alma hakları yönünden hem kadın, hem de erkeğin aynı konumda olduklarına (Tevbe-67. Ya Muhammed! Şunu bil ki, ikiyüzlü /münafık /riyakâr erkekler ve ikiyüzlü /münafık kadınlar arasında hiçbir fark yoktur).
- Mahşer günü, cinsiyet farkı ve ayrıcalığı olmaksızın her canlının hesaba çekileceği Hadid-12 nci ayette belirtilmiştir (Hadid-12. Ey Peygamber! İman etmiş erkeklerin ve kadınların, Dünyadaki olumlu amelleri ile tekâmül etmiş olmaları nedeniyle mahşer günü, önlerinden ve sağ yanlarından nur /ışık yayıldığını göreceksin ve….).
- Cennet veya Cehenneme bütün insanların cinsiyet belirtilmeksizin ve Dünya’da aldıkları puanlara göre gideceklerine Tevbe-68 ve 72 nci ayetlerde değinilmiştir (Tevbe-68. İkiyüzlü /münafık erkeklere, ikiyüzlü /münafık kadınlara ve Allah’ın tek olduğunu inkâr edip şirk koşmakta olanlara /küfre sapanlara, sürelerce kalacakları Cehennem ateşi, Allah’ın bir sözüdür /vaadidir. Cehennem ateşi ancak onlar içindir. çünkü Allah, onları lânetlemiştir ve onlar için tükenmez bir azap söz konusudur).
- Müminler kardeştir diyerek, hem kadın, hem de erkeğin kardeşliği Hucurat-10 ncu ayette açıklanmıştır (Hucurat-10. Ve bütün müminler kardeş olduklarına göre de, kardeşleriniz arasında barışı adaletle sağlayın ve Allah’a karşı takva sahibi olun ki, merhamet edilesiniz).
- Allah'ın ipine (İslam'a) ve Kur'an'a sarılma hakları bakımından Al-i İmran-103 ncü ayette her iki cinse hitap edilmiştir (Al-i İmran-103. Ey iman edenler! Birlik halinde Allah'ın ipine /tek ilâhlı İslâm dinine ve son ders kitabı /davet kitabı olan Kur’an’a sımsıkı sarılın ve bu konuda anlaşmazlıklara saplanıp gruplara bölünmeyin).
- Okuma-öğrenme-bilim-sanatsal faaliyetler yapma ve öğretme hakları olduğunu belirtmiştir (‘Alak-1. Oku, her şeyi yoktan var eden /yaratan Rab’bin adıyla. 2. Ki O Rab, insanı yapışıp asılı duran bir parçadan var etti /yarattı. 3. Oku ve bil ki O Rabbin en büyük ikram sahibi /cömert olandır. 4. Ki O (Rabbin), kalemin yazdıklarıyla öğretmiş ve öğretendir. 5. İnsana bilmediklerini ve bilmesi gerekenleri öğretendir O).
Haftaya yine kadının korunması konusuna devam edeceğim inşallah!
NOT: 1. Daha ayrıntılı bilgi için “SON DAVET KUR’AN TERCüMESİ” ve "KUR'AN KADINI KORUYOR" kitaplarına bakınız.
2. 22 MART 2017 tarihinde 2 haftada bir çarşamba günleri saat 17.30-19.00 da özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ"ne İnşallah devam edeceğim.