Kur'an'da, dine yönelik kuralların uygulanmasında cinsiyet gözetmeksizin insanın sorumlu tutulduğu konusuna devam edelim:
Kur'an, günah işleme veya sevap alma hakları yönünden her iki cinse, yani insana hitap etmektedir (Tevbe-67. Ya Muhammed! Şunu bil ki, ikiyüzlü /münafık /riyakâr erkekler ve ikiyüzlü /münafık kadınlar arasında hiçbir fark yoktur. Onlar, kötülüğü /olumsuzluğu öğütlerken, iyiliğe /olumluluklara da engel olup dururlar. Allah rızası için yardım yaparken de elleri sıkıdır /çok cimridirler. Şüphen olmasın ki, onlar bu davranışlarıyla Allah'ı unuttukları gibi, Allah da onları mutlaka unutur. Çünkü bunlar, iyice yoldan çıkmış /fasık olmuş durumdadırlar).
Mahşer günü, cinsiyet farkı ve ayrıcalığı olmaksızın her canlının mutlaka hesaba çekileceğini belirtmektedir -(Hadid-12. Ey Peygamber! İman etmiş erkeklerin ve kadınların, Dünyadaki olumlu amelleri ile tekâmül etmiş olmaları nedeniyle mahşer günü, önlerinden /ellerinden ve sağ yanlarından nur /ışık yayıldığını göreceksin ve o gün onlara, "Bu gün, içlerinde sürelerce kalacağınız ve altlarından ırmaklar akan Cennet'lerle sizi müjdeliyoruz" denecek. İşte bu müjdeli haber, insanlar için en büyük haber demektir).
Cennet veya Cehenneme gidecekler için insan deyimini kullanarak her iki cinse hitap etmektedir (Tevbe-68. İkiyüzlü /münafık erkeklere, ikiyüzlü /münafık kadınlara ve Allah'ın tek olduğunu inkâr edip şirk koşmakta olanlara /küfre sapanlara, sürelerce kalacakları Cehennem ateşi, Allah'ın bir sözüdür /vaadidir. Cehennem ateşi ancak onlar içindir. Çünkü Allah, onları lânetlemiştir ve onlar için tükenmez bir azap söz konusudur. Tevbe-72. Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde sürelerce kalacakları Cennet'ler ve Adn Cennet'lerinde güzel evler vaad etmiş bulunmaktadır. Allah'ın kendilerinden memnun kalması ise, hepsinden çok daha önemlidir. Ve en büyük mutluluk da zaten budur).
Allah, özgür irade, sorgulayıcı akıl ve sorumluluk demek olan emaneti taşıyan birer halifesi, prototip temsilcisi olarak hem kadın, hem de erkeğe bu emanet sorumluluğunu vererek (En'am-165. "Allah sizi yeryüzüne halifeleri /Melek görevlileri olasınız diye gönderdi ve verdiği imkânlarla yaptıklarınızın karşılığını vermek ve birbirinizle de sizi sınamak üzere, kiminizi kiminize derecelerle üstün ve farklı kıldı. Şu gerçek bilinsin ki Senin Rabbin, sınavlarınızı en hızlı değerlendirip karşılığını verendir. O, aynı zamanda çok da bağışlayandır /Gafur'dur ve sevgisi ile merhameti oldukça bol olandır /Rahiym'dir" diyerek uyarıda bulun. Ahzab-73. İşte Allah bu emaneti insanlara vermeyi, aldığı emanetin bilincini kavrayamayıp iman ettikten sonra vazgeçen münafık /ikiyüzlü veya şirk koşan /müşrik erkek ve kadınları, içten iman edip, kesin hükümlere uygun olumlu ameller gerçekleştirerek mümin aşamaya gelen erkekler ve kadınlardan ayırıp cezalandırsın, yine mümin olanların tevbelerini kabul edip af etsin ve ödüllendirsin diye düzenlemiştir. Bu arada hiç endişeniz olmasın ki Allah çok bağışlayıcı /Gafur ve sevgi ile merhameti bol olandır /Rahim'dir).
Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinin 16/1 nci maddesinde olduğu gibi, Nur-32 nci ayette de özgürce alınan karar ile evlenmede kadın ve erkeği eşit kılmıştır.
Madde 16 1. Yetişkin her erkeğin ve kadının, ırk, yurttaşlık veya din bakımlarından herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurmaya hakkı vardır. 2. Evlenme sözleşmesi, ancak evleneceklerin özgür ve tam iradeleriyle yapılır.
Nur-32. Toplumunuzdaki bekârlarınızı ve varsa salih olan kadın ve erkek hizmetçilerinizi evlendirin ve evlenmelerine destek olun. Bunlar eğer yoksul iseler, doğru yoldan sapmadan içtenlikle niyetlensinler, Allah onları kendi lütfundan zengin edecektir, onlara bir kapı açacaktır. Çünkü Allah oldukça cömerttir ve her şeyi bilendir.
Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinde Maide-19 da düşünce özgürlüğünden, aynı şekilde Kur'an'ın Maide-2 nci ayetinde görüş ve ibad etme şekillerine karışılmamasına, Muhammed-30 ncu ayetinde de insanların iman durumları ve düşüncelerini anlama yeteneğinin, dolayısıyla da inançlarını değerlendirme ve karışılma yetkisinin Peygambere bile verilmediğine ve bu yetkinin sadece Allah'ta olduğuna değinilmektedir.
Madde 19- Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.
Maide-2. Ey iman edenler! Hac sırasında Allah'ın helâl kıldığı şeylere, savaşmanın haram /yasak edildiği Hac ayına, Hac sırasında Allah'a kurban edeceklerinize, kurbanların kimlere ait olduklarını belirleyen süslerine ve Rablerinin iyilik ve rızasını umarak Kâbe'ye gelenlere saldırarak ve engellemeye kalkarak saygısızlık etmeyin.
Muhammed-30. Ya Muhammed! Eğer Biz isteseydik, bu münafıkları /ikiyüzlüleri yüzlerine bakarak tanıma özelliğini verir ve Senin onları kolayca fark etmeni sağlardık. Yine onları konuşma tarzları ve sözlerinden de tanırdın. Ey insanlar! Siz tanıyamazsınız ama, şunu iyice bilin ki, Allah tüm yaptıklarınızı /amellerinizi bilir.
Mümtehine-12. Ey Peygamber! İnandım deyip iltica eden kadınlar sığındıklarında, Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmamak, aşırı hırs yapmamak, zina etmemek, ayaklarına bağ olacaklar diye çocuklarını öldürmemek, bir iftira uydurup getirmemek ve doğru işlerde Sana karşı gelmemek üzere yemin edip söz verirlerse (el sıkışıp biat ederlerse), onların sözünü kabul et ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Çünkü Allah bağışlayandır /Gafur ve sevgisi ile merhameti oldukça bol olandır /Rahim'dir.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercümesi)", "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" ve "OKU! KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 28 ARALIK 2016 Çarşamba günü saat 17.30-19.00 da ise Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne inşallah devam edeceğim.