
Gazi Özdemir
KUR'AN'I ANLAMADAN OKUYAN-DİNLEYEN-1
Furkan-30 ncu ayette Hz. Muhammed'in Mahşer sırasında tek üzüntü ve şikâyetinin Ümmetinin Kur'an'dan uzaklaşmış oluşundan olacağı vurgulanmaktadır (Furkan-30. Elçimiz Muhammed de, şahit olarak bulundurulacağı mahşerde, Kur'an'a muhatap olup iman etmiş diye bilinen Müslüman toplumunun bu olumsuz durumunu görünce, "Ey Rabbim, halkım Kur'an'ı terk etti /anlayamadığı için uzaklaştı /kendinden uzak tuttu /ondan uzak durdu /anlamayıp makamı-nağmesi ile oyalandı ve sonuçta bu duruma düştü" diyerek üzüntüsünü belirtecek). Kur'an'ı anlamayıp, öğrenemeyip, yaşantısına yansıtmamak demek olan uzaklaşmanın ise ağır bir günah olacağı da belirtilmiştir (Taha-100. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, her kim Kur'an'dan uzaklaşırsa, hesap gününe kadar bu ağır günah yükü ile yaşayacaktır....). (br) Bu duruma göre hepimize düşen temel görev, Kur'an'ı anladığımız dil ile okuyup anlamak ve Peygamberin korktuğu duruma düşmekten kaçınmak olmalıdır. Bu amaçla da Kur'an'ın içinde bulunan ve insanın Dünya okulundan geçer not ile mezun olmasını sağlayacak olan muhkem-kesin hükümleri öğrenmemizi engelleyecek her girişimi fark edip bertaraf etmeli ve uzak durmalıyız. Örneğin yapacağımız ilk iş, Kur'an'ı "Yanlış anlar ve yanlış değerlendirip uygularsak günaha gireriz" şeklinde bir ön yargı ile görmemek, korkmamak ve okunmasını seremonileştirmemek ve ritüellere şartlandırmamaktır. Kur'an'ı korkulacak bir kitap olarak görüp uzak durmayı, Müddessir-49-50 ve 51 nci ayetler aslandan korkan eşek benzetmesi ile vurgulamaktadırlar (Müddessir-49. Çünkü bu kişiler, ayrıca Dünya yaşamlarında kendilerine öğüt veren vahiy kitabından /zikir kitabından uzaklaşmışlardı, 50. Öyle ki, bir şeyden ürküp sağa sola kaçışan eşekler gibi kaçmışlardı. 51. Sanki bir aslan onları kovalıyormuş gibi). Hz. Muhammed de gerek Kur'an'ı anlamada ve gerekse herhangi bir konudaki doğruyu aramada özellikle gösterilen çabanın değerlendirilmekte olduğunu belirtmiştir (Kur'an'a uygun Hadis: Doğruyu bulmak amacıyla çaba gösterin, gayret içinde olun. Eğer doğruyu bulursanız 2-10 arası sevap, bulamazsanız da bu çabanıza karşılık bir sevap alırsınız).(br) Bu saptamalar dışında Kur'an, anlamadan okuyan için şu açıklamalarda da bulunmuştur:(br)*Cumua-5 nci ayet ile Tevrat ehline hatalarını yüzlerine vurmuş ve bu örnekleme ile biz Müslümanlara da Kur'an'ı anlamadan okuyarak aynı hataya ve eşek durumuna düşmememiz ikazı yapılmıştır (Cumu'a-5. Kendilerine Tevrat verilip de, onu anlayarak okumadığı için Allah'ın buyruklarını da yerine getirmeyen topluluğun örne-ği, yük olarak içinde ne olduğunu bilmediği kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer....).(br)*Kur'an'ı anlamadan okuyan, Kur'an'ın çelişkisiz olduğunu da anlamaz ve doğruyu söylemeyenlerin etkisi altında kalır (Nisa-82. Kuran'ı iyice anlayıp, bildirdikleri üzerinde düşünerek okusalar ya? O zaman, Kur'an'ın Allah'tan değil de Seni suçlamakta oldukları gibi, bir kişinin yazdığı bir kitap olduğu iddialarına yönelik kesinlikle birçok çelişki bulurlar ve doğru söylemediklerini anlarlardı).(br)*Kur'an'ı anlamadan okuyana şeytan musallat edilir (Zuhruf-36. Kim Rahman'ı anmaktan ve bildirdiklerinden uzaklaşırsa, Biz de ona sürekli beraber olacağı bir şeytanı musallat ederiz. 37. Ve o şeytan, bu durumunu iyi gösterici ve destekleyici fısıltılarla onu sürekli kandırmaya çalışır. Ama o kendisinin doğru yolda olduğunu sanır. Mücadile-19. Ve gerçekte şeytan, olumsuzlukları nedeniyle onları tamamen etkisi altına almış ve Kur'an'ı anlayarak çalışmayı ve buyruklarını unutturmuştur. Onlar artık şeytanın taraftarları /hizbuşşeytan olmuşlardır. Şunu da iyice bilin ki, olumsuzlukları ile şeytanın taraftarları olanlar, kesinlikle zararda olacaklardır.). (br)*Kur'an'ı anlamadan okuyan, İsrailoğulları gibi başkalarının uydurma sözlerine, rivayet ve hurafelere inanır (Bakara-78. Ayrıca İsrailoğulları'nın bir kısmı da vahiy kitabı olan Tevrat'ı zaten okumamış /ümmi oldukları için de kitap'ta /Tevrat'ta ne var ne yok bilmemekte idiler. Bunların bütün bildikleri başkalarının uydurduğu kulaktan dolma söylentiler, hurafe ve rivayetlerden ibaretti ve bu bilgileri doğru zannedip duruyorlardı. Bakara-113. Kitap bilgisinden yoksun halk da, ileri gelenlerin /din adamlarının söylediklerine inanıp onların dediklerini tekrar etmektedirler).(br)*Kur'an'ı anlamadan okuyan kör ve sağır gibidir (Furkan-73. İman edip tevbe edenler, Rablerinin vahiy kitapları ile bildirdiği ayetlerine kör ve sağırlar gibi anlamadan ve hızlı bir şekilde değil, anlayıp düşünerek yaklaşırlar). (br)*Kur'an'ı anlamadan işiten ve dinleyen, sağır ve dilsiz gibidir (Enfal-22. Şunu da iyi bilin ki Al1ah'a göre, yaratılmışların en makbul olmayanı, akıllarını kullanmayan ve işittikleri gerçekleri anlamadan işiten bir nevi sağırlar ve doğruyu bildikleri halde söylemeyen dilsizlerdir).(br)*Kur'an'ı anlamadan okuyan, yaşam fırsatını boşa harcayandır (Taha-127. Ey insanlar! İşte Biz, Rabbinin ayetlerine inanmayarak veya anlamak için çaba sarf etmeyerek verdiğimiz yaşama fırsatını israf edenleri /boşa harcayanları böyle cezalandıracağız). (br)NOT: Ayrıntılı bilgi ve ayetlerle ilgili güncel yorumları "TÜRKÇE ve güncel yorumlu SON DAVET KUR'AN"da bulabilirsiniz.(br)(br)(br)(br)(br)(br)(br)