4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KÜRESEL ISINMA TEMA'NIN ÖNEMİNİ ARTIRDI

Pazartesi günü, TEMA Vakfı Eskişehir Şubesi Başkanı Sayın Dr. Halil Göngör' le, TEMA çalışmaları üzerinde, kısa bir sohbet yaptık. TEMA' ya, yeni bir yer kazandırmanın heyecanı ve telaşı içinde idi.
Sayın Dr. Güngör, TEMA açısından bir şanstır. Çünkü faktörler, ne kadar değişse de her türlü koşula uyabilen, insanlarla da iyi ilişki kurabilen bir kişidir. Yönetme ve çalıştırma yöntemleri, günümüz değişen koşullarına ve içinde bulunduğu özelliklere göre de değişiklik gösterir.
Ayrıca bir işin, başarıya ulaşmasında, devamlı bilgi alıp, muhtelif görevleri, bilgi, yetenek ve deneyimlerine göre, en uygun kişi/kişilere, dağıtmak ve takip etmek suretiyle en başarılı sonuçları alır.
Dünya'da ve ülkemizde, her alanda, özellikle de halka yönelik hizmetlerde, "Toplum katılımı", "Kendi kedine yeterlilik" veya "kendi kaderini belirleme" kavramları olmazsa olmaz konumdadır. TEMA, bunun bilincinde olan ve etkili bir şekilde de bu kavramları hayata geçiren bir vakfımızdır.
Aslında tüm dünyada, toplumun, birey, ya da grup olarak, hizmetlerde, planlama ve uygulama sürecine katılımını, hem bir hak, hem de bir ödev olarak görülmektedir.
Toplum katılımı, toplumun ihtiyaçlarının, daha uygun şekilde karşılanmasını ve kararlarda, toplumun ihtiyaçlarının, daha iyi yansıtılmasını sağlar. Toplumun kaynaklarını harekete geçirir. Yapılan hizmetlerde, maliyetleri düşürür. Toplum katılımı, kişi/kişilerin, hizmet aldığı ve ihtiyaç duyduğu alanlarda, daha çok bilinçlenmesini sağlar.
Son yıllarda ülkemizde, toplum katılımını başarı ile bünyelerine hakim kılan, sivil toplum örgütlerimizden biri de, TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruna Vakfı) dır.
Küresel ısınmanın ve kuraklığın, özellikle de erozyonun, gündemde olduğu şu günlerde, TEMA' nın önemi daha arttı.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, kuraklığı önümüzdeki 4-5 aylık süreçte ortadan kaldırma olasılığını düşük görüyor. Meteorolojiye göre, Türkiye, deprem riski gibi, kuraklık riskiyle de yaşamasını öğrenmek durumunda
Yine yapılan araştırmalara göre, ülkemizde yüzeyin % 90' nında, toprak erozyonu vardır. Bu alanın %63' ünde, erozyon şiddetli ve çok şiddetli düzeydedir. Tarım alanlarının da %75' inde, erozyon vardır. Ülkemizde, taşınan ve kaybolan toprak miktarı km2, başına ortalama 487 ton' dur.
NASA'nın yaptığı araştırmaya göre, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi ve etkili tedbirler alınmaması halinde, Türkiye'nin, büyük bir bölümü 2040 yılında çöl olacak.
Erozyonla, baraj göllerinin dibine yığılan topraklar, barajların doğal ömrünü yüzde 50 oranında azaltabiliyor. Bunun sonucunda, yüksek değerde hidrolojik enerji ve kullanma suyu kayıpları meydana geliyor. Tespitler göre, Türkiye'de 15 barajın (Altınapa, Bayındır, Buldan, Çaygören, Selevir, Çubuklu, Demirköprü, Hirfanlı, Karamanlı, Kartalkaya, Kemer, Kesikköprü, Seyhan, Sürgü, Yalvaç) ömürlerinin tahmin edilenden önce dolmuş ya da dolmak üzere olduğu vurgulanıyor.
Erozyon, topraklarımızın fakirleşmesine ve baraj göllerimizin de dolmasına, en önemlisi de ülkemizin, giderek çölleşmesine neden olmaktadır.
Türkiye'nin yüzeyinin tamamına yakının da, şiddetli ve çok şiddetli erozyonun hüküm sürdüğü ve yılda 600 bin tondan fazla verimli tarım topraklarının, nehir ve ırmaklarla akıp gitmesi, ülkemizde, en öncelikli sorundur. Çünkü toprak, insan yaşamı açısından olmazsa olmaz konumdadır. Bir santimetrelik toprağın meydana gelmesi için, 100 yıl, 30 cm' lik tarım toprağı için, 3000 yıl gerekmektedir.
Her türlü olumsuzluğa rağmen, bilimin ışığında, gönüllü kuruluşlar, eğitimciler, halkımız, hatta çocuklarımız, yeterli olmasa da erozyonla mücadele ve kaybolan tarım alanları ile ilgili olarak harekete geçmişlerdir.
Gönüllü kuruluşlarımızdan biri olan TEMA, yıllardır erozyon, ağaçlandırma ve mera ıslah çalışmalarında, çok başarılı ve verimli, bir performans sergiledi. Bu alandaki eğitimi de sürekli; kalıcı ve sonuç alıcı bir şeklide gündemde tuttu, Halkın, daha da bilinçlenmesini sağladı.
TEMA' da görev alan meçhul kahramanlara, ülke, toplum ve birey olarak çok şey borçluyuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi