4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KÜRT AÇILIMI KİN VE NEFRETİ KÖRÜKLER

Bugün Kurban Bayramıdır. Bayramlar, kardeşliğin, dostlukları pekiştiği günlerdir. Ne var ki bu yılki Kurban Bayramı'nı, buruk kutluyoruz. Çünkü"Kürt Açılımı" safsatası, 1000 yıllık kardeşliği bozacak niteliktedir. Son olarak İzmir'de, DTP konvoyuna karşı, halk tarafından gösterilen organize olmayan tepki, yaklaşan tehlikeyi açıkça gösterdi. Özellikle de "Kürt Açılımı"nın, TBMM' de görüşmeleri yapıldıktan sonra Kürt ve Alevi tartışması, asırlardır oluşan kardeşliğe, zara vermeye başladı.
Siyasi otoritenin, DTP ve PKK' ya verdiği cüret ve Haburda' ki rezalet, düşünülen ihaneti, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkardı. Kalabalık karşılama komitelerin çadır kurarak, sözde marşlar ve sevinç çığlıkları altında yapılanların, serbest bırakılan PKK militanlarına gösterilen itibarın, ne mazereti ne de kabul edilir bir tarafı vardı.
Bu tür gelişmeler ve Kürt açılımı safsatası, etnik tartışmayı, kin ve nefreti de beraberinde getirdi. Siyasilerin, özellikle de liderlerin başlattığı, "ETNİK KİMLİK" tartışmalar, AKP iktidarının, "KÜRT AÇILIMI" Türkiye'yi, karanlık bir tünele doğru hızla sürüklemeye başladı. Tehlikeli gidiş de hızlandı. Bu alanda herkese de görev düşüyor. Şayet tedbir alınmaz, etnik nefret ve kin' i artarak devam ederse, kaos kaçınılmaz olacaktır.
Nitekim CİA eski başkanlarından George J. Tenet " NEREDE ÖNYARGI VE NFRETLE KARŞILAŞIRSAN KARŞILAŞ, MÜCADELE ET. NEREDE KAOS VARSA BİL Kİ ARKASINDA DİNSEL VE ETNİK BİR NEFRET VE ÖNYARGI VARDIR. "demiştir.
Bugün, etnik kimliği, bir sorun olarak ortaya atanlar, çözümü, "alt kimlik-üst kimlik" de görenler; Türkiye' yi bölmeye çalışanlar, ülkemizi bir kaosa sürüklediği gibi, Türk ve Kürtlere de ihanet içindedirler. Oysa birlikte, huzur ve refah içinde yaşamak isteniyorsa, insanımızı, tek yönlü nefret ve ön yargıda kurtarmak ve bu ortamı yaratacak tavır, davranış ve söylemlerden de uzak durmak gerekir.
Ayrıca ABD' nin, Büyük Ortadoğu Projesi'nde, "barış" ve "demokrasi" kavramları, kalkan yapılarak, Ortadoğu ülkelerinde, "böl, parçala, yönet ve sömür" felsefesinin, hayata geçirileceğini, Türkiye'nin de, bu senaryonun içinde yer aldığını, kamuoyu ile defalarca paylaştık. Çünkü Kürt Açılımı ABD' nin Büyük Ortadoğu Projesi' ne zemin hazırlayacak, tedbir alınmazsa, Türkiye mutlaka federal yapıya kavuşturulacak veya Kürt Devleti' nin gerçekleşmesine de neden olacaktır.
Diğer yandan, Yalnız siyasi iktidar değil bazı odaklarda oluşacak kaosa zemin hazırlıyorlar. Nitekim " Türkiye Barışı Arıyor" başlıklı toplantının sonuç bildirgesinde de, "kamusal alanda Kürtçenin serbestçe kullanılabilmesi için, yasal ve hukuki düzenlemeler yapılmalı, 'çok dilli resmi hizmet ve siyasi faaliyet' serbestliği sağlanmalıdır. Kürt dili ve edebiyatının araştırılması ve geliştirilmesi ve eğitimi önündeki engeller kaldırılmalıdır." sözleri Türk milletine, ihanetten başka bir şey değildir.
TÜSİAD da, "iki kurucu millet, iki kurucu devlet" esasına yönelik, olarak "Türkler ve Kürtler" diye ayıran bir anayasa istemişti. Oysa TÜİSAD' ın önerdiği anayasa modeli, Tito dönemi Yugoslav' yasında uygulandı. Hazırlanan Anayasa, milli hassasiyetleri yok etti ve etnik milliyetçilik körüklendi. Sonuçta da binlerce insan, hayatını kaybetti ve Yugoslavya parçalandı.
ABD ve Avrupa Birliği' nin, 1975 Helsinki Sonuç Belgesi' nin, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerini temel alan, 7.nci maddesine yönelik demokratikleşme gayretlerinin de, kandırmaca olduğu da hep söylendi. Ve ABD ve AB' nin, Helsinki Sonuç Belgesi ile ilgili istemleriyle de, Ortadoğu ülkelerinin parçalanmasına neden olacağı da, sürekli gündeme getirildi. Geçmişte bu yöntemle de, Sovyetler Birliği'nin savaşsız, işgalsiz ve müdahalesiz bir şekilde çökertildiğini, Yugoslavya'nın da aynı yöntemle, parçalandığını, Türkiye için de, aynı senaryonun geçerli olduğunu da hep ifade edildi
Kuzey Irak'ta, resmen olmasa da, bir Kürt oluşumu var. Türkiye' de bu oluşumla anlaşma imzalayarak kısmi olarak tanımış oldu. Geriye dönüşte yok. Kurulan kukla devletin ve ülkemizde yaşanan etnik kutuplaşmaların arkasında, ABD ve AB var. Amaçları da bellidir. Servi yeniden hortlatmak Ne yapılması gerekiyorsa da bir an önce yapılmalıdır. Çünkü AB birleşerek, güç oluştururken, Türkiye' de, etnik ayrışmaya zemin hazırlamak, etnik kökeni ne olursa olsun, Türk halkına ihanettir.
Bu tehlikeler karşısında, ülkemizin, bütünlüğünü güçlendirmenin yolu, duygusal tepkiler, öfkeler, hissi patlamalar, kutuplaşmalar, çatışmalar değildir. Aksine halkımızı ve genç kuşakları, kin ve nefretten kurtarmak ve Kurban Bayramı'nda, yaşanan gelişmeleri ve gelecekteki tehlikeleri, bir kez daha düşünmek ve değerlendirmek, herkesinde üzerine düşeni görevleri yapması gerekir. Çünkü YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi