Kazım Kurt'un dün vakıf çıkışı vardı.
Türk Dünyası Vakfı'nın yasal olmadığını iddia edip;
"Hizmetlerimiz vakıf üzerinden sürecek!" sözünü eden Bakan Avcı'ya yüklendi.

HHH

İşin yasal mevzuatı konusunda sorgulamalar yapılabilir.
Başkent projesinin ve eserlerinin belediyeye devredilmesi yerine kurulan vakfa iade edilmesi, vakıf bütçesi ile ilgili endişeler ve bu bütçe ile kente yapılması planlanan işler konusunda gerçekten tereddütler ortaya konabilir.
Zira bir kente yapılacak olan yeni hizmetler daha planlı ve programlı olması açısından belediye eliyle yapılması daha uygun olacaktır.
Çünkü kentin ihtiyaçları, planları ve stratejik geleceği adına olması gereken budur!

HHH

Kurt'un tereddüt ettiği önemli konulardan birisi bu!
Çünkü yarım bekleyen bir kültür merkezinin hemen yanı başına milyonlar harcanarak yeni bir kültür merkezi yapmak gibi büyük yanlışlar devam edebilir.
Ya da kent merkezindeki üç belediyenin de kentin gelecek vizyonuna uygun planları dışında pek çok fiziki çalışma yapılabilir.
Bunların yaşanması durumunda vakfın yaptığı pek çok hizmet, ajansın yaptığı yanlışlara yeni eklentiler getirir.
Öyle ki bu yanlışlar da vakıf aracılığı ile siyasi puanlar kazanmak isteyen Ak Parti için dezavantajlar sağlamaya devam eder.
Ancak Kurt'un olaya siyasi bakmaması, kente yapılacak işlerin plansız yönde devam etmesi endişesi galiba önemli bir bakış açısı olarak değerlendirilebilir.
Bu nedenle Kurt'un bu yöndeki çıkışını anlamlı ve yerinde buluyoruz.

HHH

Bu konuda vakıf yönetimi ya da Bakan Avcı yeni bir düzenlemeye gider ya da belediyeler ile işbirliği içerisinde çalışmalar yürütme kararı alır mı bilinmez.
Fakat bu vakıf işinin de, başkent ajansı gibi ters tepme olasılığını da Ak Partili kurmaylar mutlaka ele almalıdır.
Geçmişte yaşanan olumsuz yansımalar vakıf aracılığı ile yeniden nüksetme riski taşır çünkü.
O halde Ak Parti'nin bu konuda atacağı en önemli adım, vakıf aracılığı hizmetlerinden daha çok, bakanlıklar eli yapılacak olan hizmetler olmalıdır.
Mesela üçüncü bir üniversite!
Milli Eğitim Bakanlığı'nın başında olan Nabi Avcı, bu konuda hala bir somut adım atılmaması konusunda önemli özeleştiriler yapmalıdır.
Ya da Kızılinler'de neden hala ihalelerin başlamadığı gibi konuları da mutlaka sorgulamalıdır.
Ve yahut ta bitirileceğine dair sözler verilen stadyumun sezona yetiştirilemeyerek taraftarın hevesini kursağında bırakılması gibi konuları düşünmeliler.
Yani Ak Partili kurmaylar Kurt'un bu çıkışına kulak vermeli;
Açıklamalara siyasi gözle bakmak yerine içinden olumlu mesajları almaya bakmalıdır.
Hatta bu işin düzeltilmesi konusunda da kent kamuoyunun tereddütlerini giderecek adımlar bile atmalıdır...