Sağlık bilimi, sosyal, teknolojik ve ekonomik alanlardaki gelişmeler ve değişimler, İnsanda yaşam süresini uzatmış ve nitelikli bir yaşam sürdürmesini de sağlamıştır. Bunu sağlamanın ön koşulu ise, etkin sağlık eğitimi yoluyla, birey, aile ve toplumun bilinçlendirilmesi, kendi sağlık, ya da hastalıklar hakkında daha fazla sorumluluk üstlenmesi yanında, bunları ilke edinmiş, kaliteli hizmet sunan sağlık kurum/kuruluşlarının, toplumdaki sayılarını artması ile eşdeğerdir. Sağlık kurum/kuruluşlarının, çekim merkezi haline gelmesinin olmazsa olmaz koşullarından bir de kalite ve memnuniyet olgusuna, hasta perspektifinden bakabilmektir. Bunu felsefe ve yaşam biçimi haline getirmiş olan sağlık kurum/kuruluşlarında, başarı ve verim sürekli ve kalıcıdır.
Ancak bütün bu gelişmelere rağmen, hastanelerindeki poliklinik hizmetlerinden müşteki olunmaktadır. Aslında bu doğaldır. Çünkü Polikliniklerden hizmet alan her hastanın, bekledikleri veya algıladıkları hizmet kalitesi, çok değişiktir. Beklenti, değişik ve çeşni olunca da, elbette herkesi memnun etmek de mümkün değildir. Oysa hasta ve yakınları, eleştiri ve suçlama yapmadan önce, muayene işlemleri, hemşirelik hizmetleri, doktorların verdiği hizmet kalitesi ve algılanış biçimi, en önemlisi de hastanenin, tercih edilme sebebi/sebepleri ve muayene için, harcanan süreyi, göz önünde tutması gerekir.
Elbette hastane polikliniklerine, fazla hasta gelmesinin de sebep/sebepleri var. Doktorların performansı veya ünü, hastaların ikamet yerlerine yakınlığı, doktorların tanıdık olması, reklâm ve diğer tanıtımlar yanında, özel sigortalı anlaşmalar, polikliniklerin kamu sağlık güvencesi olan hastaları kabul etmesi, hastanenin, kaliteli ve nitelikli sağlık hizmet sunması, tanıdık ve akraba olan kişi/kişilerin, hastanede çalışması da, tercih nedeni olabilir.
Öte yandan ülkemizdeki hastanelerde, özellikle de Devlet Hastanelerindeki, polikliniklerde bir doktor, tıp biliminin kabul ettiği standardın üstünde hastaya bakmaktadır. Bazen muayene için, hastalara, yeteri kadar vakit ayırmak mümkün olmuyor. Bu yığılmaları önlemek için, öncelikle sağlık sistemimiz tanıtılmalı, sağlık zinciri işletilmeli, nerelerden, ne ölçüde, hizmet alınabileceği insanlarımıza iyice açıklanmalıdır
Türkiye' de, son yıllarda sağlık sektöründeki bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için gayret ve caba gösteren ve makro hedefleri gündemden düşürmeyen, sağlık kurum/kuruluşlarımız var. Bu kurumlarımızdan biri de Eskişehir Devlet Hastanesi' dir. Son yıllarda, kıt imkân ve olanaklara rağmen, bünyesinde, olağanüstü, değişim ve gelişmeler var. Kurumsal hizmette profesyonelleşme örnek teşkil edecek niteliktedir.
Perşembe günü, Baştabip Sayın Dr. Erdal Üstünsoy' ve Baştabip Yardımcısı Sayın Dr. Ebru Kararca ile acil servis, sağlık sektörü, hasta ve hastanenin fiziki yapısı üzerinde konuşma fırsatı bulduk. Sayın Dr Üstünsoy' un, makro hedefleri var. Hastanedeki hizmet kalitesini, hem pesonel, hem de hasta ve yakınları için, önemli buluyor. Hasta ve yakınlarının, istek ve beklentileri hizmet kalitesinin, belirlenmesi ve değerlendirilmesin de önemli faktör olarak görüyor. Ayrıca düşünülen değişim ve düzenlemeler reform niteliğindedir.
Öte yandan Devlet Hastanesinde strateji, kurumsal ve çevresel koşullar yanında, hasta ve yakınlarının tercihleri yönündedir. Bu strateji sayesindedir ki, gerek fiziki yapı, gerekse teknolojik altyapı, doktorların tanı teşhis ve tedavisi, yıllardır gündemden düşmeyen şikâyetleri ortandan kaldırmış durumda. Bu durumu, hastalarla yaptığımız sohbetlerde net bir şekilde gördük. Kaliteli ve nitelikli, sağlık hizmetine ihtiyaç duyulduğu anda, bedelsiz olarak erişebilme güvencesinin hayata geçmesi, insan için önemli bir imkândır. Devlet hastanesi, ihtiyaç duyulduğu yer ve anda, bedel ödeme kaygısı duymaksızın sağlık hizmetlerine ulaşabilme güvencesinin, olduğu bir sağlık kuruluşudur. Bu nedenle de Devlete Hastanesi' ne yapılacak her maddi katkı, ülkemiz, özellikle de insanımız için yapılmış en hayırlı yatırımdır.
Sayın Dr. Üstünsoy ve ekibi, Devlet Hastanesi'ndeki, hizmette ve her türlü icraatta, "TOPLUM KATILIMI", "TAKIM RUHU" ,"ORTAK AKIL" , ve "ORTAK PAYDA" gibi kavramları ve ulaşılabilir optimal süreç ve hizmet kalitesi, kaynakların verimli kullanılması, hizmetten kaynaklanacak problemlerin, en aza indirilmesi, hasta ve personel memnuniyeti, sürekli ön planda tutuyor. Bu yöntemler, diğer kurum/kuruluşlara, hem örnek teşkil ediyor, hem de Devlet Hastanesi"ni, emsellerinden farklı kılıyor.
Sayın Dr. Üstünsoy' u ve ekibini kutluyoruz...