Küstüüüüm!

Siyasetin yeni lügatından biri “küskünlük”

Kimisi küstürenler diyor, kimisi küskünler…

Eeee küserler?

Ne var bunda?

Küsmek kadar masum bir tepki var mı?

Öte yandan “küskünler” ordusu içerisinde bir yana evrilenler, zamanında “küstüüüüüümmm” diye ağlayıp kendini yerden yere vuranlar, devran dönünce “küskünlere” “gel küsme gardaş, yeniden başlayalım mı” diyor?

Komik!

Çok enteresan değil mi hayat?

CHP İl Başkanı Talat Yalaz yapıyor bu çağrıyı, çağrıyı yaparken birilerine “imada da bulunmayı” ihmal etmiyor ve küstüre küstüre şöyle diyor:

“Birisi mevcut, örgütüyle çalışmalara katılan üyelerimizin oluşturduğu bir ordu, diğeri ise maalesef küskünler ordusudur. Bu nedenle öncelikle isteğim şudur; partiye bir sebeple küsmüş olanların çalışmalara hangi sebeple olursa olsun katılmayanların, yeni bir yönetimin geldiğinin farkında olmasını istiyorum.”

Eeee, geldi yeni yönetim, geldi de bir zamanların küskünleri değil mi yönetime gelen?

Bu neyin çağrısı?

Öte yandan Talat Bey, Tepebaşı İlçe Yönetiminde yıllarca görev almadı mı?

O da “il örgütüne” zamanında “küstüğü için” tek bir toplantıya katılmadı.

Katılmaması normal, küsmesi de, herkes herkesle iyi geçinecek diye bir şey yok.

Bir şey yok da, örgütün içerisindeki belli kesime, “küskünler ordusu, hadi gelin yan yana poz verelim, gülücükler saçalım” demeye de hakkı yok!

Küsen küser kardeşim, küstüren küstürür!

Valla gayet normal!

Bütün siyasi partilerde var küskünler…

Sahte barış mesajlarıyla, göstermelik birlik mesajlarıyla yan yana dolaşılacağına, küsen küssün!

Ya valla aramızda kalsın Talat Bey, bir siyasi parti değilim ama bana bile küsen çok!

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç bile küs bana örneğin…

Ne yaptım?

Eleştirdim.

Suçum bu inan!

Ya o değil de benim küskünler cephanesi baya geniş Talat Bey!

Muhabbet açılıyor, o bana küs diyorum, sonra başka birini söylüyorlar ben ona küsüm diyorum!

He aramızda ne geçti deseniz, valla bende bilmiyorum!

Kavga etmedik, bir ortamda zıtlaşmadık, sen bana onu nasıl yaparsın mevzusu dönmedi!

Sosyal medyanın zararları!

Eleştirmenin daha çok zararları!

Küskünlük olarak dönüyor.

Valla!

Yemin!

Yaşadım!

Eee, ne yapayım işim bu?

Küstürmeye devam…

Neyse şimdi seni de eleştirdim diye sende küsme Talat Bey…

Yapma, etme, eyleme!

Lütfen!

Bak küsersen dilimde o türkü, parti binası önünde nöbet tutarım:

“Daha seninle konuşmam
Küstüüüm, küstüüüüm
Ne yaparsan yap, barışmam!
Küstüüüüüm, küstüüüüm
Artık sana hiç karışmam!
Küstüm, küstüm, küstüm, oy oy!”