Yaklaşan genel seçimlerin etkisiyle futbolun siyasetin gölgesinde kalacağını düşünüyordum. Ama yanılmışım. Dudak uçuklatan rakamlara yapılan transferler kadar şampiyonluk yarışının yarattığı gerilim ve dedikodular yüzünden futbol hala ülke gündeminde baş yerini koruyor. Şampiyonluğu kıl payı kaptıran Trabzon camiası başta Futbol Federasyonu ve kurulları olmak üzere, hakemlere, İstanbul basınına karşı büyük bir öfke içersinde. Şenol Hoca yada yöneticiler dile getirmese de Trabzon taraftarları bir o kadar da Eskişehirspor'a öfkeli. Bu arada Fenerbahçeli Emre'nin menajerinin Ankaragücü maçından önce bir futbolcuya gönderdiği mesajlar yüzünden ortam daha da gerildi. Sırf kendi parasal çıkarları için temsil ettikleri futbolcuları kulüplere pazarlayarak piyasa kızıştıran, devamlı kulüp değiştirterek onlara forma sadakati yerine para sevdasını aşılayan menajerlerden oldum olası hoşlanmadım. Bu kadar büyük paraların döndüğü futbolda amatörlük elbette kalmayacaktı. Ama paragöz menajerler yüzünden şimdi gelinen nokta profesyonelliğin bile çok ötesinde. Ne demişler her menajerle çıkma yola, başına gelir türlü bela. İnşallah bu olay denildiği gibi sadece bir şakadır. Aksi durumda ülke futbolu temelden sarsılır, çok vahim sonuçlar ortaya çıkar.
Fenerbahçe,Trabzon ve Ankaragücü üçgeninde geçen bu olayları hayretle izliyoruz. Bu gelişmelerden sonra gelecek sezon bu kulüplerin taraftarları arasında istenmeyen olaylar yaşanabilir. Biz camia olarak çok şanslıyız. Bilinçli ve duyarlı bir taraftara sahibiz. İşte bu noktada Eskişehirspor taraftarının sesine kulak vermek gerekiyor. Her zaman kulübünü destekleyen kendi şahsi çıkarlarından çok kulübün çıkarlarını gözeten taraftarımız tam zamanında yaptıkları açıklama ile yönetimden beklentilerini ortaya serdi. Şeffaf olduğu kadar samimi bir yönetim anlayışı istiyor taraftarımız. Bu samimiyetin bir göstergesi olarak da yapılacak mali genel kurul'da herkesin anlayacağı şekilde bir bilanço görmek istiyorlar. Çünkü kimse kulübün borcumu var, yoksa parası mı, hala anlayabilmiş değil. Eskişehirspor'da sağlıklı bir mali genel kurul'un yapılması kulübün geleceği adına çok önemli. Diğer bir konuda Ümit Karan'ın kulüpteki durumu. Aslında takım kaptanı olup da taraftarıyla bu kadar ters düşen bir isim hiç hatırlamıyorum. Güven ortamının kalmadığı yerde başarı beklemek hayal olur. Bu saatten sonra alakası olsun yada olmasın her türlü olumsuzlukta, her türlü sorunda ilk suçlanacak kişi Ümit Karan olacaktır. Bu bakımdan hem kendisi, hem de kulübün iyiliği için yollar ayrılmalı, bu göreve camianın kabulleneceği bir isim getirilmelidir.
Son senelerde transfer işini oldukça ağırdan almaya başladık. Hatta hatırlanacağı üzere devre arası hiç transfer yapmadık. Ama sakatlıklar ve cezalar nedeniyle kadro kurmakta zorlanınca keşke bir iki takviye yapılsa iyi olurmuş dedik. Her gün bir başka transfer haberi gündeme düşerken biz şimdilik aldıklarımız ile değil, satacaklarımız ile bu gündemin bir parçası olmaya devam ediyoruz. Transferler için "ince eleyip sık dokumayı" düşünebiliriz. Hatta ekonomik açıdan "ayağımızı yorgana göre uzatmayı" hesaplamış da olabiliriz. Ama bu arada "atı alan üsküdar'ı geçmeden" bizde bir şeyler yapsak iyi olacak.
