Geçtiğimiz sezon galip gelsek bile birçok maçta oynadığımız oyunu beğenmemiş, hiç zevk vermiyor demiştik. Ertuğrul Hocayı temposuz, sıkıcı, heyecandan yoksun futbol oynatıyor diye de eleştirmiştik. Tam istediğimiz gibi olmasa da Gençlerbirliği karşısında tempoda vardı heyecanda. Bu futbolu gördükten sonra çıkıp tabelada yazan sonuca göre yorum yapacak değiliz. Futbolun içinde olan ve şanssızlıkla tarif edebileceğimiz talihsizlikler zinciri bu sefer bizim başımıza geldi.
Vurduk girmedi, oraya buraya, direklere çarptı bir türlü gol olmadı. Hiç olmayacak top ise gitti bizim kalemize girdi. Üzüldük, içimiz yandı ama yapacak bir şey yok. Oynadığımız futbol tesellimiz oldu ama şu İlhan Cavcav'ı konuşturmasaydık iyiydi. Huysuz Dedenin havasından geçilmiyor. Kanal kanal gezip, nasıl taktik verdiğini, değişiklikleri nasıl kendisinin yaptırdığını anlattı durdu. Parasıyla antrenörlük dersi bile verecekmiş. Tabii kimse sormadı Dedeye, Gençlerin ne oynadığını, daha doğrusu ne oynamadığını. Şans golüyle öne geçtikten sonra sahada nasıl zaman geçirdiklerini. Neyse olan oldu. Takım gerçekten umut veriyor. Herkes istekli, koşuyor, mücadele ediyor. Önemli olan bu mücadeleyi diğer maçlara taşıyabilmek ve moralleri bozmadan her maç üstüne koyarak gidebilmek... Taraftarın maç sonundaki desteği önemliydi. Yenilgiye rağmen takımın mücadelesini takdir etmeleri güzel oldu. Bugün farklı bir kulvarda, Türkiye Kupasında ilk maçımızı oynuyoruz. Rakip 2.lig Beyaz grupta mücadele eden Tarsus İdman Yurdu. Bende herkes gibi bu takımın her iki kulvardaki mücadeleyi kaldırıp kaldıramayacağını merak ediyorum. Diego, Akaminko, Aytaç ve Özgür hazır olsa sorun etmeyeceğim ama eksiklerin bu kadar çok olduğu bir ortamda mevcut kadroya çok fazla yüklenmenin ileride başımızı ağrıtmasından çekiniyorum.
Doğan Abi "kadro derinliği" yazısında bu konuya çok ayrıntılı bir şekilde değindi. Bana göre de doğru dürüst maddi getirisi olmayan Türkiye Kupasına ağırlık vereceğim derken ligde telafisi olmayan sonuçlara imza atmayalım. Maça gelirsek gelen bilgiler Tarsus İdman Yurdu'nun iyi bir takım olduğu yönünde. Geçen haftaya kadar bu takımı Eskişehirli teknik adam Cengiz Seçsev çalıştırıyordu. Aynı mahalleden büyüğümüz olan Cengiz Hoca, son derece karakterli ve düzgün bir kişiliğe sahiptir. Kıvırmaz, yalakalık yapmaz ve iş bulacağım diye başkalarının arkasından dolap çevirmez. Öğrendiğimize göre Cengiz Hoca yönetim değişikliğinin kurbanı olmuş. Yeni yönetim çalışmak istememiş Cengiz Hocayla. Neyse, kendileri bilir. Ancak Cengiz Hoca'dan ayrıldığı Tarsus'un öyle çantada keklik bir takım olmadığını duyduk. Anlaşılan kupada zor bir maç bizi bekliyor.