
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Lom lom atıyorsunuz ama...
Bu şehrin Bakanı var...
Bu şehrin Milletvekilleri de var.
Bu şehirde görev yapan belediye Başkanları da mevcut.
Bunun yanı sıra...
Bu şehirde, Devlet kademesinin tüm bürokratları görev yapıyor.
Kaldı ki:
Bu şehirde 800 Bin kişi yaşıyor.
Ve ilginçtir bu şehirde 5 yıldan beri Anadolu Üniversitesi önünden Çevreyolu'na çıkamıyorsunuz.
Bu şehrin Bakanı, Bu şehrin milletvekilleri, Bu şehrin belediye Başkanları ve Bu şehrin devlet kademesinde görev yapan bürokratları, bu şehrin utancı haline gelen bu olayın üstesinden 5 yıldır gelemiyor.
Orada bulunan üç-beş ev istimlâk edilemediği için 800 bin kişinin yaşadığı koskoca bir şehir 5 yıldır işkence görüyor da, bu şehri yönettiğini zanneden, laf ağzına geldiğinde "Şunu yaptık-Bunu yaptık" diye lom lom atan yöneticilerin 5 yıldır kılları bile kıpırdamıyor.
Başka bir şehirde...
Şehir merkezinin çevreyoluna olan küçücük bağlantısını 5 yılda yapamayan Bakan ve milletvekillerini bir daha o şehre sokmazlar.
Başka bir şehirde...
Çevreyolu'na bağlanacak kısacık yolun üzerindeki 3-5 evi halledemeyen Belediye Başkanlarını bir daha hayatta seçmezler.
Yeni başka bir şehirde...
5 yılda bir yolu halledemeyen ilgili kamu bürokratını bir dakika bile görevde tutmazlar.
Bu bir tek Eskişehir'de olur.
Çevreyolunu yaparlar, Üniversite caddesini çevre yolunun burnuna kadar dayarlar ama bağlantıyı 5 yıldır yapamazlar.
En kötüsü de...
Küçücük bir yol bağlantısını 5 yıldır yapamayanlar, bir de üstüne üstlük bu şehri yönettiklerini zannedip, lom lom atarlar.
Ne diyelim?
Bir Eskişehir klasiği işte...
.....
Nerede Cumhurbaşkanlığı seçimi var...
Cumhurbaşkanlığı belirleme meselesinde Eskişehir son üç seçimdir başrolde.
2000 Yılı'nda yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde en çok konuşulan aday şüphesiz, o dönem Eskişehir milletvekili olan Mail Büyükerman idi.
Partisinin bir başka adayı desteklemesine kızıp, bağımsız aday olarak ortaya çıkmış ve söyledikleriyle çokça konuşulmuştu.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde de bir başka Eskişehirli aday olarak çıktı karşımıza.
DSP nin Eskişehir milletvekili Tayfun İçli, DSP Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi.
10 Ağustos tarihi'nde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için, Eskişehir büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in ismi çokça konuşuldu.
Çatı aday olarak ismi muhtemel adaylar içinde ilk sıradaydı.
Ancak...
Aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu ismi ilan edildi.
Bu süreçte, başka bir Eskişehir milletvekili ismi çıktı ortaya.
CHP Eskişehir milletvekili Süheyl Batum, kendi partisi CHP nin gösterdiği çatı adaya karşı çıkan ve başka bir aday için imza toplamayı başlatan bir isim olarak konuşulmaya başlandı.
Anlayacağınız...
ne zaman Cumhurbaşkanı belirlenme süreci yaşansa, bu sürecin içinde bir Eskişehirli ya da Eskişehir milletvekili mutlaka bulunuyor
Hem de....
Şu ya da bu şekilde...
......
Çatı aday ismi daha
önceden kararlaştırılmış mıydı?
CHP'nin Cumhurbaşkanı çatı adayı konusunda ön plana çıkan isim, Yılmaz Büyükerşen'di.
İl başkanları da, milletvekilleri de yapılan anketlerde Büyükerşen ismini önermişti.
Kılıçdaroğlu'nun da Büyükerşen'e olan sevgi ve saygısı biliniyordu.
Eskişehir'de yapılan Belediye Başkanları toplantısı da, Büyükerşen'in CHP Cumhurbaşkanı adayı olacağına bir ipucu niteliğindeydi.
Kılıçdaroğlu, partisinin belediye Başkanları toplantısı için geldiği Eskişehir'de hem Büyükerşen'e hem de Büyükerşen belediyeciliğine övgüler yağdırdı.
Ama ertesi gün Ankara'da Cumhurbaşkanı çatı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini açıkladı.
Bu, son dakika gelişmesiyse ve kılıçdaroğlu da bu ismi son dakikada kabul edip açıklamak durumunda kaldıysa, diyecek bir şey yok.
Ama...
Kılıçdaroğlu bu ismi açıklamaya günler öncesinden karar verdiyse ve buna rağmen Büyükerşen ismi çevresinde dolaşan adaylık söylentilerine rağmen Büyükerşen'i nezaketle uyarmamışsa, bu durum Kılıçdaroğlu'na hiç yakışmadı
......
Resmen kazıklanıyoruz iyi mi?
Şu sıralarda, mağaza vitrinlerinde indirim duyuruları var.
Kimi "Yüzde 50 indirim" yazmış kimi ise yüzde 70.
Rakamlar ister istemez cezp ediyor insanı.
Giriyorsunuz mağazaya.
Beğendiğiniz bir giysinin standına yaklaşıyorsunuz.
Aynı indirim duyuruları o standın başına da koyulmuş.
Hemen, giysinin üzerinde yazan etiket fiyatının yüzde 50'sini kafadan siliyor ve alıyorsunuz giysiyi.
Kendi kendinize de;
-"Vallahi fiyatı iyi düşmüş. İyi ki girip almışım" diyorsunuz.
Ama...
Kasada sizi bir sürpriz bekliyor.
Aldığınız giysi fiyatının, sizin hesapladığınız paranın üzerinde olduğu çıkıyor karşınıza.
-"Nasıl olur? Üzerinde yüzde 50 indirim yazıyordu. Dolayısıyla fiyatının bu olması gerekiyordu. Bu nasıl olabilir ki?" diye sorduğunuzda, kasadaki görevli;
-"Efendim duyuruyu iyi okuyamamışsınız. Orada 'Yüzde 50'ye varan indirim' yazıyordu. Dolayısıyla sizin aldığımız bu üründe indirim yüzde 50 değil, yüzde 10" diyor.
Gidip tekrar bakıyorsunuz indirim duyurusuna...
Yüzde 50 indirim yazısı olabildiğince büyük yazılmış, yanına küçücük "Varan" ya da "Başlayan" ibaresi...
Gerçeği öğrendikten sonra bırakan bırakıyor aldığı ürünü.
Utanan, bırakmayı kendisine yediremeyen, uğraşmak istemeyen ise, alıyor.
Sizin anlayacağınız...
Resmen kandırılıyor tüketici.
Hem de "Varan" ve "Başlayan" fiyatlar aldatmacasıyla...
.....
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Ferit ölüm döşeğindedir. Karısı Cavidan da bu son anlarında onun yanındadır ve çok üzgündür. Kocasının elini tutar ve gözlerinden yaşlar boşanır. Ferit son gücüyle fısıldar:
- Cavidan! Cavidan yaşlı gözlerle; sus sevgilim! der. Ferit; Cavidan sana itiraf etmem gereken bir şey var der. Cavidan;
Kendini yorma sevgilim. İtir...af edecek hiçbir şey yok!der. Ferit ısrarla;
-Hayır var! Huzur içinde ölmek istiyorum der. Cavidan susar ve dinler. Ferit devam eder;
Kız kardeşinle yattım. En iyi arkadaşın ve annenle de yattım der. Cavidan sükuneti bozmadan ve kocasının elini bırakmadan cevaplar; Biliyorum sevgilim. Seni o yüzden zehirledim zaten...