Lütfen üzerimizdeki sansürü kaldırın!

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un “değişim” açıklamaları ve yerel seçim üzerine kritik uyarıları yankı bulmaya devam ediyor.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da sessizliğini bozdu ve mail yoluyla gazetecilere açıklama gönderdi.

Biz sansürlü gazeteciler listesinde bulunduğumuz için elbette bize gelen herhangi bir açıklama olmadı.

Ancak benim gözümden şimdiye kadar ne kaçmış ki Ataç’ın bu tuhaf açıklaması kaçsın…

Çünkü üzerine söylenecek o kadar fazla şey var ki…

Nereden başlayacağım inanın, bilmiyorum.

Ben gazeteciler kısmına odaklanıyorum.

Gazetecileri “yaygın” ve “yerel” gazeteciler olarak ikiye ayırmış.

Bir de “sansürlü gazeteciler” kategorisi koysaymış iyiymiş.

Çünkü ben o kategoride yer alıyorum, o sebeple değindim.

Şaka bir yana…

Ahmet Ataç’tan seçim kaybeden ve ardından büyük tepki yaratan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişimi için uyarıda bulunan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a destek vermesini beklerken, o gazeteci İsmail Saymaz’a konuştuğu için üstü kapalı bombalama gereği duymuş iyi mi?

Öte yandan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’de Barış Yarkadaş’a konuştu.

Eleştiri listesinde Büyükerşen’de yer alıyor mu yoksa hedef sadece Kurt mu onu bilemiyoruz ancak bence yersiz ve gereksiz bir açıklama oldu.

Çünkü herkes istediği kişiye demeç vermekte özgürdür.

Büyük ihtimal “yaygın” medyadan herhangi bir gazeteciye ulaşamadı Ataç…

Ya da yaygın medyadan bir gazeteci Ataç’a ulaşma gereği hissetmedi.

Onu bilemiyoruz ancak yine gazetecileri hedef gösterdi.

Ve kamuoyuna değişim açıklaması olarak sunulan ancak değişimle ilgili çok fazla bir şey barındırmayan açıklamasında Ataç, “Öncelikle bu konuya ilişkin görüşlerimi yaygın basında görev yapan gazetecilerle birebir paylaşmayı çok da doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Dolayısıyla; konu ile ilgili düşüncelerimi, bugüne kadar eleştiri ve takdirleriyle bizlere yol gösterici olan Eskişehir basını ile paylaşmayı daha uygun bulduğumu özellikle belirtiyorum” gibi ifadeler kullanma gereği hissetti.

Burada da yine bir falsoya imza attı.

Tepebaşı Belediyesi her yıl geleneksel olarak ÇGD işbirliği ile Uğur Mumcu Anma töreni düzenliyor biliyorsunuz, bir dönem ÇGD yönetiminde yer aldığım için iki çift laf etme gereği hissettim.

O programda basın kategorisi de var.

Demeç verirken “yaygın” medyayı tercih etmeyen Ataç, “ödül” verirken nedense tercihlerini hep “yaygın medyadan” yana kullanıyor.

Bir dönem benim önerim üzerine Eskişehir’de başarılı olan birkaç gazeteciye ödül verildi ancak o da bir elin parmaklarını geçmemiştir.

Önceliği ana akım medya olmuştur.

Hatta Tepebaşı Belediyesi bu programla da her zaman övünmüştür.

“Bizim anma törenimiz yereli aşarak, ulusal platformlara taştı” diyerek reklamları döndürülmüştür.

Kent basını tatmin etmediğinden olsa gerek…

Bu bir kişisel tercihtir ancak açıklamalarıyla eylemleri arasında çelişki olduğu için bu konuyu sizlerle paylaşma gereği hissettim.

Öte yandan kendisi açıklamasında, “Bugüne kadar eleştiri ve takdirleriyle bizlere yol gösterici olan Eskişehir basını ile açıklamamı paylaşmayı daha uygun bulduğumu özellikle belirtiyorum” demiş.

Tam da söylediğiniz gibi Sayın Ataç…

Lafı açılmışken kendimi ifade etmek istedim.

Çünkü sizler bizleri arayıp açıklama gereği duymasanız da, gazetemize sansür ve baskı uygulamak isteseniz de, eleştirdiklerinize benzeseniz de…

Bizlerin Tepebaşı Belediyesi bürokratlarını ve hizmetlerini eleştirmemizdeki amaç yol gösterici olmaktı…

Yanlışları düzeltin demekti…

Bu açıklamanızın üzerine…

Lütfen üzerimizdeki sansürü kaldırır mısınız?

Mail adresi: özgezaim1@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi