Eskişehirspor kazanınca her şey daha bir keyifli oluyor. Bu hafta sonu da böyle oldu. Pazar sabahı neredeyse bütün gazeteleri aldım. Bir taraftan çayımı yudumlarken diğer taraftan maçla ilgili yorumları büyük bir zevkle okudum. Ulusal medyada taraflı, tarafsız tüm spor yazarlarının Beşiktaş karşısında haklı bir galibiyet alırken, farkı kaçırdığımız konusunda hem fikir olduklarını gördüm. Orta sahadaki başarılı futbolu ile Alper, bitmez bilmek enerjisi ve yıpratıcı oyunuyla Serdar, tecrübesi ve sakin futboluyla Dede, bu maçta beğeni toplayan futbolcularımız olmuş. Ama aslan payını eski takımına karşı galibiyet golünü atan Batuhan ile atağı başlatan Tello almış.
Batuhan ve Tello'dan geçtiğimiz sezon istediğimiz katkıyı maalesef alamamıştık. Biri sorunları, diğeri sakatlıkları ile tüm camiayı çileden çıkarmışlardı. Batuhan'a öğüt verecek değiliz, buğüne kadar kimseyi dinlememiş, bizi mi dinleyecek. Sadece milli takımda kimler oynuyor ona baksın. Hiddink'in gol umudu çakma santraforlar Kazım ya da Burak. Bunlar olmazsa gol atmak dışında herşeyi yapan Umut Bulut. Batuhan milli takımda olmadığı için üzülüyormu bilmiyorum. Ama önümüzdeki Almanya maçında rakibin uzun boylu futbolcularına karşı tam bir ilaç olurdu. Bir başka kendi değerini bilmez futbolcumuz ise Tello. Koca sezonun neredeyse tamamını sakat geçirdi. Beşiktaş maçındaki on dakikalık performansı bile onun oyun zekâsını, kapasite ve yeteneklerini görmemize yetti. İsterse bu takımın lideri olur, tekrar ülkesinin milli takımında oynar. Temennimiz her ikisinin de bu güzel başlangıcı tüm sezon boyunca sürdürmeleri, kendilerine kucak açan taraftara layık olmaları.
Yorumcular Beşiktaş'ın nöbetçi Hocası Portekiz'li Carvalhal'ı yerden yere vururken, Skibbe'nin yeteri kadar takdir görmemesini manidar karşıladım. Bu arada bende Alman Hocamıza bir özür borçluyum, hakkını helal etsin. Kendisini hazırlık maçlarında fazla sakin, TRT'de Dede ile katıldığı spor programında ise durgun, isteksiz hatta biraz soğuk bulmuştum. Ama maç sırasında kenardan yaptığı müdahaleler, gol sevinci, oyun içinde verdiği tepkiler benim bu konuda yanlış bir kanaat içinde olduğumu gösterdi. Hele Serdar'ın son dakikalarda kaçırdığı golden sonra çıkardığı sesi ve yüzünün aldığı hali görünce tamam işte bizden biri dedim. Bir diğer önemli husus, hepimizin beklentilerin dışında kurduğu kadro ve oyuncu tercihleri ile Alman Hocanın, bu sene formayı sadece hak edene ve çalışana vereceğini futbolculara gösterdiğini düşünüyorum. Aman Hocam, G.Saray günlerini unutma ve ipi sakın ama sakın gevşetme.